TCMB’den ‘12’den ‘nakit’ adımı

TCMB’nin iki gün önceye çektiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, alınan kararların isabetliliği ve zamanlaması açısından çok önemli. Pazartesi günkü yazımızda, dünyanın önde gelen merkez bankalarının ‘genişletici para politikası’ boyutunda, sadece paranın maliyeti olan ‘faizi’ değil; aynı zamanda, piyasadaki genel likidite durumunu da gözeten, destekleyen; ekonomi aktörlerinin ‘nakit’ talebini karşılayacak adımlar atmakta olduklarını belirtmiştik.
Koronavirüs salgının sebep olduğu ‘küresel kriz’, hiç tartışmasız, dünya genelinde bir ‘nakit iştahı’nı, ‘likidite talebi’ni de ciddi manada tetikledi. Bunun en temel kanıtlarından birisi, altın satışları. Tüm varlık ve yatırım araçlarının satıldığı ve nakde dönüştürüldüğü bir sürecin içinden geçiyoruz. Bu nedenle, merkez bankalarının para politikası faiz oranlarını indirmeleri sürecin bir bacağı ise; alınan likidite, ‘piyasadaki nakdi rahatlatma’ tedbirleri ise diğer bacağı oluşturmakta.

Bu nedenle, başta TCMB; böyle ‘olağanüstü’ dönemlerde, merkez bankalarınca para politikası şekillendirmesi üç sacayağına dayalı olarak kurgulanır. Birincisi, paranın maliyetini azaltmaya yönelik tedbirler; ki kendisini faiz indirimleri ile gösterir. TCMB’nin temel para politikası faiz oranını yüzde 10,75’den 9,75’e çekmesinin anlamı budur. İkincisi, bankaların likiditesini, yerli ve yabancı para cinsinden fonlama imkanlarını rahatlatacak; genişletecek; bankacılık sisteminin piyasada daha uygun koşullarda ve daha fazla fonlama yapmasını sağlayacak adımlar.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!