E-ticaretin cazibesi ve ev ekonomisi

2020 yılı, küresel pandemiye bağlı olarak, e-ticaret için de adeta ‘patlama’ yılı oldu. Dünya genelinde 30 trilyon dolarlık bir hacme ulaştığı öngörülen e-ticaret, ülkeler arasında da e-ihracat olarak 1 trilyon dolarlık bir hacmi yakalamak üzere. Karantina ve kısıtlama tedbirleri, bir yıl içerisinde yaşam şeklimizi, alışkanlıklarımızı olağan üstü değiştirdi. Evde geçirdiğimiz zamanın adeta 2’ye, hatta kimi zaman 3’e katlanması, beraberinde ev tekstili ve dekorasyon ürünlerine yönelik olarak, yeme-içme kültürüne yönelik olarak, evde giyilen hazır giyim ürünlerine yönelik olarak, elektronik ürünlerden oyun yazılımlarına, teknolojik ve dijital ürünlere yönelik olarak adeta bir talep patlamasına sebep oldu.

Türkiye boyutlarında, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) 2020’de e-ticaretin 250 milyar TL hacmini geçtiğini, 2021’de ise 400 milyar TL’lik bir hacmi rahatlıkla yakalayabileceğini öngörmekte. 250 milyar TL, 2019’daki 190 milyar TL’lik e-ticaret işlem hacmi dikkate alındığında, 2020’de yüzde 65’lik artış çarpıcı. Market ve süpermarket kategorisinde 5 kat artış ise daha da çarpıcı. Pandeminin 2. ve 3. dalgasının detaylı olarak konuşulduğu bir dönemde, 2021’de e-ticarette en çok öne çıkan ürün kategorilerine yönelik olarak önemli bir değişiklik beklememek gerekiyor.

E-ticarette ‘ev ekonomisi’ tüyoları

E-ticaret kolay ve kullanışlı olduğu kadar, aynı zamanda tuzaklarla da dolu. Öncelikle, e-ticaretten alışveriş yaparken, alışverişinizi mümkün olduğu kadar ‘taksitlendirmeyin!’. Taksitlendirme, bir süre sonra aile bütçesince karşılamanız mümkün olmayan bir borcu ve bu borç için bireysel kredi çekmenizi gerektiriyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!