TUPRS endeksi taşır mı?

TUPRS – Olumlu beklenti artıyor

TUPRS Haziran 2020 yazımız sonrası % 30 primle döngüsünü değiştirdi. Sonrasında görülen düşüş trendi işlem hacmini de etkiledi: yılbaşından bugüne düşen işlem miktarıyla (%38) 6 milyar $ altında işlem hacmi görmüştür. Son 12 aylık işlem hacmi 19 milyar $ altında kaldı ve ağırlıklı satış baskısı görüldü.

Bu gerilemenin getirdiği gerekçeleri algoritmaların davranışlarına da bağlayabiliriz. İşlemlere yansıyan bu gelişmelerin hisse hareketleri tarafında ne yaptığı önemlidir. Hissede işlem yapmaktan vazgeçmenin başka pazarlarda hareketlenme üretmiş olabileceğini de düşünmeliyiz.

Tarihsel hareketler: düşüş trendi gerilimi hızlandırıyor (aylık zaman ölçeği)

TUPRS aylık hikâyesini basite indirgeyip 2 dönem kıyas üzerinden görebiliriz: 2002 – 2013 dönemi (1.kısım) ve 2013 -2021 dönemi (2.kısım). Bu 2 dönemi kıyaslayarak temel gelişimi görmeye çalışabiliriz. Daha fazla bölümleme daha ince ayar demek iken hesap yükünü de arttırmaktadır. Strateji ve taktik çalışmaları arasındaki denge tercihleri belirler.

Buna göre:

Kısım 1 hareketi yavaş tempoda prim artışına başlamıştır. Dönemin son aylarında yükseliş hızlanarak, tamamı için primli dönem hafifçe, yavaş tempoda yukarı çekmiştir. Bu bölgeyi temsil eden kümülatif ortalamayı “artan tempo” olarak belirtebiliriz. Ayrıca, bu yavaş tempo sonucu algoritmalar boğa piyasası sinyalleri biriktirmeye devam etmiştir. Modelimize göre sinyallerin gücü geleceğin hareketlerini belirlemek için değerlidir. Benzer etkiyi haberler üzerinden yakalamak mümkün olmamaktadır.

Kısım 2 için, yaz 2021 itibariyle de etkisini hissetmeye devam edeceğimiz, oldukça sert düşüş 2019 sonrası aylık düşüşler görmekteyiz. Bu oldukça nadir görülen formasyonun farklı ölçeklerde incelenmesi de faydalı olacaktır. Bir başka deyişle her zaman ölçeğinde taze para girişini hazırlık aşaması görme ihtimali yüksektir.

Kısım2de başlangıç noktasının (2013 başı) yavaş tempoda düşüş yönlü olması sonucu olarak, bu dönemin kümülatif ortalaması yavaş artış göstermeye başlamıştır. Yavaş artışın olması alıcıların “henüz” yeterince istekli veya güçlü olmadığı anlamına gelmektedir. O ana dek olmayanın zamanla değişebileceğini doğru modellemeyle görebiliriz.

Kısım 2de 2017 sonrası hareketin ortalama davranışı yukarı yönlü hızlandırmış olması da geçmişte biriken sinyallerden dolayıdır.

Sonuçta:  1. kısım ve 2. kısım eşit zaman dönemlerini içerirken, davranış farkları sonucu gerilim oluşmuştur. Artan gerilim sonrası prim farkının büyümesiyle düzeltme başlamıştır (2019 sonrası aylık ölçekte bile belirgin olan düşüş). Gerilim büyüdükçe hareketlenme artacak demektir. Bu durumu elektriklenen tabakalar arası elektron atlamasına benzetebiliriz. Biyolojide osmoz üzerinden de açıklayabiliriz. Yani doğada karşılığı olan hareketlerden bahsetmekteyiz.

Kümülatif bakış: 2 dönemi birleştirince ana eğilim temsil eden ortalamanın 2019 sonrası düşüşle yavaşlamaya başladığını görüyoruz. Son 30 ayın bu şekilde geçmesi elbette çok fazla kural tabanlı sistemi harekete geçirecektir.

Daha ufak zaman ölçeklerinde analize ileride devam edeceğiz.