Küresel ‘yarıiletken’ savaşı hızlanıyor

Dünyanın önde gelen ekonomileri arasındaki ‘teknoloji rekabeti’, son 2-3 yıldır ‘teknoloji soğuk savaşı’na dönüşmüş durumda. Bir tarafta, yarıiletkenler, bataryalar, 5G teknolojileri, uydu teknolojileri ve yapay zeka teknolojileri üzerinden giderek gerginleşen bir ‘cephe savaşı’na şahit oluyoruz. Diğer tarafta, kripto paralar, dijital paralar, fintech yazılımları ve blokzincir teknolojileri üzerinden bir başka rekabetin olanca yoğunluğuyla ilerlediğini gözlemliyoruz. Yeşil dönüşüm, iklim dönüşümü, yenilenebilir enerji, akıllı şehir teknolojileri ayrı bir rekabet alanı. Savunma, havacılık ve uzay teknolojileri bambaşka bir rekabet seviyesi.

3-4 sene öncesine kadar, yukarıda sıraladığım teknoloji alanlarında ülkeler pek çok ara mamulü, nadir metal ve mineralleri, yarıiletkenleri, yazılımları birbirinden temin edebiliyor veya birbirinden temin etmekte sakınca görmüyorlardı. Ancak, kimi ülkeler, başka ülkelerden elde ettikleri ara mamul, kompozit ve komponent ürünler, nadir metal ve mineraller ile, yarıiletkenler ile, yüksek teknolojide iddialı ülkelerin ürettiği ürünlerden, cihazlardan, araçlardan daha hesaplı ve daha kaliteli ürünler üretmeye başlayınca, işin rengi değişti ve ülkelerin birbirlerine tedarik iştahı azaldı; hatta, ‘gizli ambargo’ uygulama eğilimi arttı, bile diyebiliriz. 2008 yılında yarıiletken (semiconductor) endüstrisinin dünyadaki en önemli tedarikçisi yüzde 13,3 ile Intel iken, Samsung yüzde 6,8 ile takip ediyordu. Sektörün yüzde 54,3’ü başka şirketler arasında dağılmaktaydı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!