Küresel tedarik zinciri ve Karadeniz

Türkiye ve bilhassa Karadeniz küresel ticaret koridorları ve küresel tedarik zinciri ağı açısından, hem Kuzey-Güney Koridoru, hem de Doğu-Batı Koridoru açısından vazgeçilmez bir konum içeriyor. Bu nedenle, Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülke olarak, Türkiye’nin önümüzdeki 25 ve 50 yıl için küresel ticaretin bilhassa ‘Kuzey Akışı’ açısından kritik önemde bir pozisyonu olacak. Günümüzde sadece Karadeniz’deki limanlar dahi tek başına Orta ve Doğu Avrupa’nın kargo taşımacılığının yüzde 14’ünü karşılamakta. Karadeniz’deki konteyner talebi her yıl yüzde 7,5 ile 10 arasında bir artış oranı yakalamış durumda.

Karadeniz’in yıllık yük taşımacılığı hacmi 10 yıl içerisinde 1,5 milyar tondan, 2,5 milyar tona çıkmış durumda. Boş kapasitesiyle birlikte tüm Karadeniz alanını kullanan gemilerin toplam kapasitesi ise yılda 3 milyar tona dayanıyor. Türk Boğazları, bugün var olan 18 trilyon dolarlık küresel ticaret hacmine bağlı olarak, 2,3 ile 2,5 milyar tonluk Karadeniz aktivitesinin 400 ile 600 milyon tonuna konu oluyor. 2030 yılında küresel ticaretin en kötü koşullarda 18 trilyon dolardan 27-28 trilyon dolara dayandığı bir noktada, Karadeniz’deki yük hacmi en az 3,5-3,7 milyar tona ulaşacak. Bu da, Türk Boğazları’ndan geçmesi gereken yük miktarını ortalama 500 milyon tondan en makul koşullarda 1 milyar tona taşıyacak.

Bu durum, Türk Boğazlarından geçmesi gereken gemi sayısını, bugünkü seviyesi olan yıllık bazda 43-45 binden, en normal koşullarda 75 bin gemiye taşıyacak. Bu nedenle, Karadeniz’de bu kapasiteleri yönetmek adına, gerek Türkiye’nin, gerekse de diğer Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin çok daha fazla sayıda ‘derin su limanı’ inşa etmesi gerekiyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!