Küresel ekonomide ‘kırılgan’ toparlanma

Rusya-Ukrayna Savaşı patlak vermezden önce, başta OECD, uluslararası ekonomik teşkilatların temel beklentisi, bilhassa turizm ve ağırlama endüstrisi başta olmak üzere, hizmetler sektöründe ‘Kovid-19’ küresel virüs salgınının ana etkilerinin geride bırakılmasından kaynaklanacak güçlü toparlanma ile, 2022 yılında dünya ekonomisinin yüzde 4,2-4,5 oranında bir büyüme yakalayacağı yönündeydi. Yılın ortasında dünya ekonomisinin yüzde 2,8 büyüyeceği öngörülse de, yıl sonuna doğru 2022 büyümesi yüzde 3 ile 3,2 arasında yukarı yönde revize oldu. 2023 ise, yine başta OECD, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın devam eden ana ve artçı etkilerine bağlı olarak ‘kırılgan’ bir toparlanmanın devam edeceği bir yıl olarak öngörülüyor. Bununla birlikte, kasım 2022’de yapılan öngörüler 2023 için yüzde 2,3 büyümeye işaret ederken, bugün 2023 için aynı küresel büyüme tahminleri yüzde 2,6’ya yükseltilmiş durumda.

Bununla birlikte, önce ABD’de 3 bankanın iflas haberi, ardından İsviçre ve Almanya’da iki, uzun zamandır sıkıntıları bilinen, bankayla ilgili haberler, uluslararası bankacılık sistemine yönelik endişeleri yükseltti. Neyse ki, ilgili ülkelerin kamu otoritesi 2008 küresel finans krizinden gereken dersleri çıkarmış olacaklar ki, bilhassa ABD’de ilk başlarda ‘her koyun kendi bacağından asılır’ yönündeki sözler, yerini hızlı bir şekilde daha aklı selim açıklamalara, kararlı adımlara, tasarruf sahiplerini koruyacak tedbirlere yöneldi ve Avrupa cephesinde de gereken adımların atılması ile birlikte, uluslararası bankacılık sistemine yönelik tartışmalar sakinleşti. Bununla birlikte, OECD’nin son raporları, bilhassa G7 ekonomilerinin bankacılık sektörüne yönelik gelişmelerde daha duyarlı olmaları gerektiğine işaret ediyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!