‘Koronavirüs’ için 3 ‘kritik’ senaryo

Koronavirüs Salgını, dün sabah itibariyle 100 bini geçen vaka sayısı ve ülkelerin ardı ardına aldıkları ‘karantina’ kararlarıyla, ‘korku salgını’nı da büyüten yönüyle dünya medyasının manşetlerindeki birincil konumunu korumayı sürdürüyor. Latin Amerika’daki ilk ölümlü vaka bir yana, ABD’de ciddi paniğe sebep olmuş durumda. Kovid-19 bulaşanların sayısının 5 bin 883’ü bulduğu ve 233 kişinin hayat kaybettiği İtalya’da ise Hükümet, Lombardiya ve Kuzey İtalya’nın kritik önemdeki şehirlerine yönelik ‘giriş-çıkış’ kısıtlaması başlattı.

14 kent içinde Venedik’in olduğunu da dikkate aldığımızda, İtalya’nın bir şok yaşadığı söylenebilir. İran’da ise, başkent Tahran’dan başlayarak, ağır bir salgına yakalanmış insan sayısı konuşuluyor. ABD Başkanı Trump, salgına karşı hızlı hareket edilmediği için eleştirilmekte. Türkiye ise, ilk günden itibaren işi ciddiye alması, gereken en sert tedbirleri alması nedeniyle, kendisini ayrıştırmayı başardı.

Gelinen noktada, uluslararası ekonomi çevrelerinde 3 temel senaryo üzerinde duruluyor. 1. senaryo ‘Hızlı Toparlanma’. Buna göre, içinde bulunduğumuz 1. çeyrekte Hubei dışı Çin en geç nisan ortası yüzde 80 kapasiteyle ekonomik faaliyetlerine döner. Virüs nisan ayında Doğu Asya ve Avrupa’da kontrol altına alınır. 2. çeyrekte virüs Orta Doğu’da kontrol altına alınır. Tüketici güveni iyileşmeye başlar, küresel talep normalleşir. Ölüm oranları düşer. Virüsün mevsimsel dayanıklılığı düşük çıkar. Hava trafiği ve turizm faaliyetleri hızlanır. Bu senaryoya göre salgının küresel ekonomi ve ticarete etkisi yılın 2. çeyreğine yansımaz.

2. senaryo ise ‘Küresel Yavaşlama’. Bu senaryoya göre, içinde bulunduğumuz ilk çeyrekte, Hubei dışı Çin, nisan ortasında ancak yüzde 50 ve biraz üzeri kapasiteyle ekonomik faaliyetlerine döner. Özel tüketim ve ihracatta düşüşler görülür. Yılın 2. çeyreği sonunda ancak Çin salgın öncesi üretim seviyelerine döner. Virüs, 2. çeyrekte de Doğu Asya, Orta Doğu ve Avrupa’da yayılmaya devam eder ve her üç bölgede de karantinalar görülür.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!