Haftalık Borsa Yorumları – (22-26 Haziran 2020)

Borsada yüksek hacimli çıkış hareketi devam ederken hisse bazlı hareketlilik öne çıkmış durumda. Döviz kurlarında ise tepki yükselişi ivme kaybetmeye başladı.

Borsalarda düşük faiz ve bol likiditeye bağlı yükseliş devam ediyor. Düşük faiz nedeniyle bir bakıma alternatifsiz kalan tasarruflar borsaya yönelirken döviz ve konut satışları da bu gelişmeden etkilendi. Nisan ve mayıs aylarında düşen konut satışlarının, haziran ayındaki satış beklentileri oldukça yüksek. TCMB verilerine göre, 12 Haziran haftasında bankalardaki yabancı para mevduatı bir önceki haftaya göre 900 milyon dolar artarak 202.9 milyar dolara yükseldi. Bu son yılların en yüksek seviyesi. Borsa İstanbul ise (BIST100 Endeksi) 17 Mart’ta 81.936 seviyesini gördükten sonra 18 Haziran Cuma günü 114.337 seviyesine ulaştı. Yaklaşık yüzde 40’a yakın bir prim söz konusu. Son aylarda yaşanan bu gelişmeler daha çok 2008 küresel krizi sonrası döneme benzetiliyor. Bazı farklılıklar var tabi ki. 2008 krizi finans ile başlayıp reel ekonomiye yansıdı. Ancak yine düşük faiz ve bol likidite politikalarıyla reel ekonomiler krizi çok kısa bir süre hissetti, çabuk toparlandı.

Koronavirüs ile başlayan kriz ise reel ekonomileri vurdu, ani duruş gerçekleşti. Ancak finans piyasaları merkez bankaları ve hükümetlerin aldığı teşvik paketleriyle krizi kısa sürede atlattılar. Şimdi, tedirginlik bu durum sürdürülebilir mi noktasında. ABD ve Avrupa Merkez bankaları başta olmak üzere merkez bankaları, düşük faizin uzun bir süre daha devam edebileceği yönünde görüş açıkladılar. Hatta Fed, 2022 yılına kadar sıfıra yakın faiz öngörüsü açıkladı. Ancak yeni indirimlerin olması zor, daha düşecek yerleri pek kalmadı. Türkiye özelinde bakacak olursak, devam eden düşük faiz politikası biraz daha sürecek gibi. Ancak yüzde 11.39 seviyesindeki enflasyon ve negatif faiz, bütçe açıkları, dış finansman ihtiyacı ve yüksek borçlanma gereği, TL’deki değer kayıpları gibi etkenler bu görünümün devamını biraz zorlaştıracak bazı gelişmeler. Bununla birlikte yavaşlayan ekonomilerin toparlanması için hala düşük faize ihtiyacı var. Ayrıca dış dünyadaki düşük faiz ve bol likidite ortamı önemli bir avantaj. Düşük faiz ve bol likidite piyasaları ne kadar taşıyacak bakalım? Ekonomilerin açılması, dipten dönüş gibi gelişmeleri önemli ölçüde fiyatlayan ve kısa sürede ciddi primler yakalayan borsalarda eski zirve seviyelerine oldukça yaklaşıldı. Borsa İstanbul geçen hafta dış borsalardan daha olumlu bir ayrışma gösterdi. Salgında ikinci dalga ve artan vaka sayılarını da dikkate alırsak bu durum olumlu seyrini koruyan borsalarda yorgunluk ve kâr satış olasılıklarını artırıyor.

Endekste yükseliş trendi devam ediyor. İlk destekler 112.600 ve 111.000 seviyelerinde. Sonraki destekler 109.000-108.300 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 115.000 seviyesinde bulunuyor. Bu seviyelerde satışlar görülebilir. Sonraki direnç seviyeleri 117.000-118.000 olarak görülüyor. Endekste çıkış trendi sürmekle birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.