Haftalık Borsa Yorumları – (2-6 Ağustos 2021)

Piyasalarda iyimserlik biraz zayıflamakla birlikte korunuyor. Fed toplantısı sonrası Başkan Powell’ın açıklamaları önemli bir referans olarak görülürken açıklamalar güvercin tonda ve piyasa dostu olarak değerlendirildi. Fed toplantısı ardından risk iştahını arttırırken borsalara sınırlı bir yükseliş, ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş, ABD dolarında değer kaybı ve altın fiyatında (ons dolar) ise yükseliş getirdi. Bu gelişmeler iç piyasalara da olumlu yansıdı. Zaten bir süredir Borsa İstanbul dış borsalardan olumsuz ayrışma göstermiş, prim açısından oldukça geride kalmıştı. Bu defa dışarıya göre daha güçlü bir görünüm sergiledi. Bir bakıma dış piyasalarla olan açığı kapatmaya çalıştı. Borsa İstanbul’un dış borsalara göre çok daha düşük olan fiyat kazanç oranı gibi olumlu yönde kullanabileceği doneler var. Fakat ucuz ve primsiz olmasının tek başına alıcı çekmesi için yeterli görülmüyor. Piyasayı taşıyacak başka parametrelerin ve beklentilerin de uygulamaya girmesi gerekiyor. Yabancı takas saklama oranı yüzde 42 seviyesinin biraz üzerinde seyrediyor. Yerli yatırımcı katılımı geçtiğimiz aylara göre zayıf. Düşük fiyat kazanç oranı ve piyasa değeri defter değeri gibi finansal oranların fiyatlanması için talebin artması öncelikli bir konu.

Geçen haftanın diğer dikkat çeken konusu TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “enflasyon raporu” sunumundaki açıklamaları oldu. 2021 yılı için enflasyon tahminini yüzde 12.2’den 14.1 seviyesine yükseltti. Enflasyon tahmini nisan ayında yüzde 9.4’den 12.2’ye çekilmişti. Ayrıca Başkan Kavcıoğlu, sıkı para politikasının devamıyla enflasyonun üzerinde faiz politikasının korunduğu, bazı ülkeler ile swap anlaşması için görüşmeler yapıldığı” söylemlerine yer verirken TCMB’nin enflasyon ile mücadelesinde yalnız kaldığı ve eşgüdüm gerekliliğine dikkat çekti. Diğer ülke merkez bankalarıyla swap görüşmeleri bir çok defa dillendirilmesine rağmen Çin ve Katar dışında şimdiye kadar gerçekleşen bir anlaşma henüz olmadı. Eğer ciddi bir rakam üzerinden swap anlaşması olursa bunun döviz kurları üzerinde etkileri hissedilebilir. Fakat anlaşmanın olduğunu görmek gerekecek. TCMB’nin enflasyon mücadelesinden yalnız kaldığı konusu ise biraz tartışmaya açık. Desteğin piyasadan mı yoksa diğer kamu kurumlarından mı beklendiği veya kurumlar arasında uygulanan ekonomi politikalarındaki uyumsuzluk mu kastediliyor? Başkan, bu konuda netleştirmek açısından biraz detay verse daha yararlı olurdu. TCMB yüksek faiz ile sıkı para politikası uyguladığını sıkça vurgularken bankalarda pandemi sürecindeki kredi büyümesi yaklaşık 1 trilyon TL’yi buldu.

Yarın açıklanacak temmuz enflasyon verilerini piyasalar yakından takip edecek. Beklentiler aylık bazda yüzde 1.55-1.65, yıllıkta yüzde 18.60-18.70 civarında. Piyasa beklentileri gerçekleşirse enflasyon yükselişi sürmüş olacak. Haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 17.53 idi. Bu durumda TCMB’nin 12 Ağustos toplantısında faiz indirimi biraz zorlaşacak. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temmuz,ağustos gibi bir faiz indirim olasılığından söz etmişti. Faiz indirim için piyasa beklentisi daha çok sonbahar olarak dillendiriliyor. Gerçi son Fed açıklamaları, erken parasal sıkılaştırma olasılığının zayıfladığı varsayımıyla gelişen ülkeleri de biraz rahatlatmadı değil. Son dönemde Meksika ve Rusya gibi Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülke merkez bankaları faiz artırıyor. Rusya bu yıl içinde art arda faiz artırımları yaparak faiz oranını yüzde 6.5 seviyesine yükseltti. Gerçi faiz farkını dikkate aldığımızda Türkiye’nin Rusya ve diğer gelişen ülkelerle faiz karşılaştırması yapmak, ona göre bir faiz tahmininde bulunmak ne kadar doğru olur? O da ayrı bir tartışma konusu. Diğer yandan kaygı veren delta varyantına bağlı vaka artışları konusu var. Vakaiar artar, bu da kısıtlamaları berberinde getirirse merkez bankalarının parasal genişleme süreci daha da uzar mı, para politikaları buna göre şekillenir mi? Bunu da zamanla göreceğiz. Ancak vaka sayları artsa da aşılama nedeniyle vefat sayılarının azalıyor olması önemli bir konu. Piyasaların artan vaka sayılarına duyarsızlığı biraz da bu sebeple olabilir. Ayrıca Cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri de yakından izlenecek. Piyasalarda temkinli iyimserlik korunuyor.