Haftalık Borsa Yorumları – (13-17 Nisan 2020)

Borsada tepki yükselişi hisse bazlı hareketlerle sürerken seçicilik öne çıkmaya başladı. Gösterge faiz oranı ve döviz kurlarında ise yükseliş devam ediyor.

Borsalarda tepki yükselişlerine bağlı iyimserlik sürüyor. Virüsün yayılma hızının ivme kaybetmeye başladığı yönünde söylemeler güncelliğini koruyor. Ancak virüsün etkileriyle ilgili umutlu olmak için oldukça erken. Ayrıca ekonomik faaliyetlerin olağan seyrine dönmesi için bir takvim henüz belirmiş değil. Nisan ayından çok mayıs veya haziran ayları öne çıkarılmıştı. ABD Hazine Bakanı Mnuchin ise “Trump, rahat hisseder hissetmez Amerikan firmaları işlerini yeniden açabilir” dedi. Bu açıdan bakılınca borsalarda yaşanan tepki hareketi yalancı bahar ihtimalini de gündemde tutuyor. Ancak şu an itibariyle borsalarda temkinli bir iyimserlik var. Piyasaların güç aldığı konu, hükümetler ve merkez bankaları nezdinde alınan önlemler. Düşük faiz ve bol likiditenin gideceği yerlerin başında altın ve borsalar geliyor. Bu yatırım araçlarındaki hareketliliğe bakılınca yönelim de başlamış görülüyor. Son olarak ABD hükümeti 2.3 trilyon dolarlık yeni bir ek yardım paketini ve Avrupa Birliği ülkeleri ise 540 milyar Euro’luk kurtarma paketi devreye soktular. Diğer yandan IMF ve ABD Merkez Bankası (Fed) devrede. Fed bilançosu tarihinde ilk defa 6 trilyon doları geçti. Ayrıca Fed, diğer 14 ülke merkez bankasına swap kanalıyla para aktarım imkanı getirdi. Endonezya Merkez Bankası New York Fed’den 60 milyar dolarlık swap imkanı sağladı. Cuma günü ise Türkiye ABD dahil bazı G20 ülkeleriyle swap hattını görüşüyor, haberi geldi. Yine bazı Türk bankaları dışarıdan sendikasyon kredisi almaya başladılar. Dış piyasalardaki parasal genişlemenin içeriye yansımaları görülmeye başlamış durumda. IMF’ye 90’ı aşkın üye ülke başvuruda bulunurken IMF Başkanı Georgieva, “Türkiye dahil tüm ülkelerle yapıcı temas içinde olduklarını” söylese de somut bir açıklamada bulunmadı. Bu haber sonrası Türkiye’nin risk primi (CDS) 600 seviyesinin altına gerilerken Dolar/TL kurunda bir miktar gevşeme görüldü. Hafta sonu ise Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın’dan “IMF gündemimizde yok” açıklaması geldi. Bu açıklama IMF ile görülen kazanımların geri verilmesine neden olabilir. Düşük faiz ve bol likiditeyle olayın finans tarafı önemli ölçüde yatıştırılsa da reel ekonomi ayağında bir hareketlilik görülmüyor. Ekonomideki ani duruşun boyutları netleşmiş değil. ABD’de son üç haftada 17 milyon kişi işsiz kaldı. Borsalardaki iyimserliğe karşılık para piyasalarında dengeler sıkça değişiyor. İç ekonomik gündemde ise yüzde 13.8 gelen ocak ayı işsizlik verileri, 190 milyar TL’yi bulan TCMB emisyon tutarı, Mart ayı 40 milyar TL’lik Hazine nakit açığı, bankalardaki döviz mevduatındaki gerileme, 3 Nisan haftasında hisse senedi ve tahvil bonoda 523 milyon dolarlık yabancı çıkışı kayda değer notlar. Borsalarda tepki yükselişleriyle birlikte temkinli iyimserlik sürüyor. Devamı konusunda virüse bağlı haberler etkili olacak.

Endeks tepki yükselişi devam ediyor. İlk destekler 95.000 ve 92.000 seviyelerinde. 92.000 daha önemli. Bu seviyenin üzerinde tepki çıkışı gücünü koruyabilir. Aksi takdirde sonraki destekler 90.000 ve 86.500 seviyelerinde. İlk dirençler ise 98.000-100.000 seviyelerinde görülüyor. Bu seviyelerde satışlar görülebilir. Sonraki direnç seviyeleri 103.000-105.000 olarak görülüyor. Endekste tepki çıkışı sürmekle birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.