Fintech Ekosisteminin Yeni Yıldızı Robo Danışmanların Dünya’da ve Türkiye’deki Yeri

“Değişime en direndiğiniz şeyler, değiştirmeye en çok ihtiyacınız olan şeylerdir.”
Lousie Hay

Yazılarıma yukarıdaki güçlü söylemlerle başlamayı seviyorum. İnsanı kendine getiren, sarsıp silkeyen, derinliğini düşünmeye zorlayan sözleri her zaman etkileyici bulmuşumdur.

Değişim ve dönüşüm kavramları, uzun süredir kişisel gelişimimin odak noktası. Şimdi ise tam da bu kavramların kaynağında bir kariyer planı çizdim kendime.

Alan Turing ile 1950’de başlayan ve öngörülemez bir hızla büyüyen, son yıllarda neredeyse her gün evrilen, dönüşen, değişen Dijital Çağ ile birlikte insanlık da sürekli olarak, her gün yeni versiyonuna uyanıyor. Futuristlerin neredeyse hepsinin gelecek öngörüsünde yapay zeka, büyük veri, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, dijital dönüşüm ile ilgili konular yer alıyor.

Bu kavramlar ışığında, katılımcı olarak bizzat dahil olarak, sektörün tüm paydaşları ile etkileşimde olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum: Robo Advisor diğer adıyla Robo Danışman.

Özetle Robo Danışmanı, Yapay Zeka (AI – Artificial Intelligence), Makine Öğrenmesi (Machine Learning) gibi disiplinlerdeki paradigmalar ve algoritmalar bütünüyle birlikte Black Litterman gibi finansal modellemeleri üst seviyede analiz ederek, kullanıcıya, kendi risk tercihleri, yaş grubu, geliri ve yatırım bütçesine göre optimum portföy dağılımını öneren oto sistemler olarak tanımlayabiliriz. Haliyle bu yapı, tam da değişim ve dönüşümün finansal yatırımlar için karşılığı oluyor ve klasik yatırım anlayışını dönüştürerek, benim Artırılmış Yatırım (Augmented Investment) olarak adlandırdığım duruma evriliyor.

Global dünyada bu yaklaşım son yıllarda çok büyük bir ivme kazandı ve öngörülere göre de büyüme katlanarak sürecek gibi görünüyor. Aşağıdaki ilk tabloda Küresel Yatırımlar içinde Robo Danışmanların yönettiği portföy büyüklüklerini görüyoruz. 2020 tahminine baktığımızda 8 trilyon dolarlık bir tahmin bulunuyor. Geleceği şimdiden görmek açısından bu grafik oldukça etkileyici görünüyor. Diğer bir grafik de portföy büyüklüğüne paralel olarak müşteri sayısındaki artışın ivmesi. Tabi bu büyüklüğü ve müşterileri yöneten robo danışmanlar da kendi içinde farklılaşarak, diğerlerinden ayrışma yönünde, sürekli gelişim içinde bulunuyor. Global Fintech ekosistemi de her geçen gün büyüyor ve her yeni girişim kendine sektörde yer bulabilmek ve öncekilere göre kendini iyileştirmek için enerji harcıyor. Bu rekabet de ekosistemin en önemli kaynağı olan bireysel yatırımcılara yarıyor.

Türkiye’ye baktığımızda, kendi fintech ekosistemimiz içinde bu öngörüleri doğru okuyup, bu teknolojilere yatırım yaparak doğru yapılanmayla geleceğe doğru yelken açan kurumlar bulunuyor. Bu kurumların günümüzde öncelikli hedef kitlesi ise Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) paydaşları diyebiliriz.

03/05/2019 itibariyle BES katılımcılarının sayısı 6.817.306 kişi ve yaklaşık 94 Milyar TL’lik bir fon büyüklüğü söz konusu. Bu katılımcıların %25’i 25-34 yaş aralığında, %33’ü de 35-44 yaş aralığında bulunuyor. Bir diğer önemli istatistik de katılımcıların eğitim durumu; %87’si üniversite ve üzeri eğitim seviyesine sahip. Bu bilgilerin güncel haline https://www.egm.org.tr/bilgi-merkezi/istatistikler/ adresinden ulaşabilirsiniz.

BES’e dahil emeklilik şirketinin kurduğu fon gruplarında ise her risk grubuna hitap edecek şekilde onlarca fon bulunuyor. Yani katılımcıların elinde portföylerini şekillendirebilecek yeterli sayıda alternatif bulunuyor. Fakat böyle genç bir demografik yapıya ve iyi bir eğitim seviyesine rağmen, maksimum getiri için alternatif fonlar arasında yeniden yapılandırma hakkının kullanılmadığı da önemli bir gerçek. BES sisteminde her katılımcının yılda 6 kere fon portföyünü değiştirme hakkı bulunuyor. İstatistiklere bakıldığında ise bu değişiklik hakkı kullanımının %5 seviyelerinde kaldığı görülüyor. Bu oldukça düşük bir oran. 15/05/2019 tarihinde yayınladığım “Emeklilik Fonları Performansları ile İlgili Yeni Düzenleme ve Olası Etkileri” yazımda, Sermaye Piyasası Kurulu’nun özellikle Emeklilik Fonları performanslarında Portföy Yönetim Şirketlerine tedbir ve teşvikler uygulanacağına dair yaptığı düzenleme ile ilgili yorum ve düşüncelerimi dile getirmiştim. Orada da bahsettiğim gibi Emeklilik Şirketi’nin kurduğu ve Portföy Yönetim Şirketi’nin yönettiği fonun performansı kadar, finansal gelişmelere göre doğru zamanda doğru fon grubuna geçmek de oldukça önemli.

Robo Danışmanlar ise tam da bu noktada devreye giriyor. Robo Danışman, finansal modellemelere, yapay zeka, makine öğrenmesine dayalı insanüstü bir analiz ile katılımcılara doğru zamanda doğru emeklilik fonuna geçmeyi önerirken, Emeklilik Şirketi ve Portföy Yönetim Şirketlerine de aynı anda milyonlarca katılımcıya hızlı ve etkin bir şekilde erişme imkanı sunuyor. Bunu yaparken de tamamen kişiye özel olarak bir değerlendirme yaparak, kişinin risk profili, yaşı, yatırım bütçesi gibi değişkenleri de dikkate alarak en uygun portföy dağılımını öneriyor. Bu yaklaşım modelinde ağırlıklı olarak otonom sistemler yer alsa da, Türkiye’deki sosyo-kültürel yapıyı, yatırımcı psikolojisini iyi analiz etmek ve işin içine insan faktörünü ekleyerek, Katılımcı-Kurum etkileşimini maksimum seviyeye çıkarmak önemli. Birazdan bahsedeceğim kurum bu iki durumu gayet iyi harmanlamış görünüyor.

Dünya’daki trendi görerek, geleceği yakalamak için ciddi yatırımlar yapan Öneriver ise Türkiye’deki en aktif Robo Danışman şirketlerinden biri. Kurumsal internet sitesi olan https://kurumsal.oneriver.co adresinde kurgulanan mimari ile ilgili oldukça faydalı bilgiler bulunuyor. Kurumun iş modelini incelediğimizde Robo Danışmanlık sürecinin tüm teknik gereklilikleri yerine getirdiğini görüyorum. Bununla birlikte, özellikle Portföy Yönetim Şirketleri ve Bireysel Emeklilik Şirketleri’nin, milyonlarca katılımcıya eş anlı ulaşabilmesi ve bunu da, Robo sonuçlarına ek olarak, kendi profesyonel beklenti ve görüşlerine uygun dokunuşlarla, etkin olarak yapabilmesi mümkün görünüyor. Böylelikle bu harmanlanmış esnek model Türkiye şartlarına daha iyi uyum sağlayarak, özellikle katılımcı gelirleri ile Emeklilik Şirketleri ve Portföy Yönetim Şirketi süreç yönetimlerinde de maksimum fayda için iyi bir alternatif oluşturuyor.

Özetle Emeklilik Şirketinin fonlarını yöneten Portföy Yönetim Şirketi, kendi prosfesyonel görüşlerini de destekleyen veya besleyen Öneriver alt yapısıyla, tek tuşla milyonlarca katılımcıya doğru zamanda doğru fon dağılımı için öneri veriyor ve böylelikle tüm paydaşlar doğru frekansa etkileşime geçerek ortak hedef olan karşılıklı memnuniyet artışına doğru birlikte yol almış oluyor.

İçinde bulunduğumuz Dijital Dönüşüm Çağı’nda, yakın zamanda adından çokça söz ettireceğine inandığım Öneriver’e hem Bireysel Emeklilik Şirketleri hem de Portföy Yönetim Şirketleri’nin ilgisi bugünlerde daha da artmış durumda. Tabi bu noktada, Öneriver’in kaliteli insan kaynağına ek olarak, öğrenme sürecinin bir parçası olarak İstanbul Teknik Üniversitesi ile yapmış olduğu işbirliğinin de önemi büyük. Böyle önemli bir projenin akademik olarak da değerlendirilmesi ve geliştirme sürecinde desteklenmesi, yönlendirilmesi, Öneriver’in Robo Danışmanlık konusuna gösterdiği önem ve hassasiyeti bir kez daha vurguluyor.

Bununla ilgili olarak Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği’nin üç ayda bir yayınlanan ve yatırım dünyasının nabzını tutan “Kurumsal Yatırımcı” dergisinin 2019 Nisan sayısında bu konuyla ilgili çok değerli bir röportaj da yayınlandı. İnfina Yazılım A.Ş. Trade Ürünleri, Robo Danışmanlık Uygulamaları ve Ar-Ge Projeleri Genel Müdür Yardımcısı Sn. Burak Arslanpay’ın da görüş ve değerlendirmelerini içeren yazıya aşağıdaki linkten ulaşmak mümkün.

http://www.tkyd.org.tr/assets/kurumsal_yatirimci_45-6ddb84539f90582eaaf21a8676025917.pdf

Keyifle ve ilgiyle okuduğum röportajda, Burak Bey’in Robo Danışmanlık ve makine öğrenmesinin sermaye piyasalarına katkıları ile ilgili değerlendirmesi şöyle: “Dünyada varlık yönetiminin iş yapış şekli ve yöntemleri değişti diyebiliriz. Tüm bu katkıları sayesinde robodanışmanlar, Türkiye’de pasif kalan birikimlerin etkin yönetilmesini ve reel getiri elde edilmesini sağlayacaktır. Düşük maliyetle profesyonel danışmanlık hizmeti alan yatırımcıya sağlanan güven, yastık altında bekleyen varlıkların tasarrufa katılmasını destekleyecektir. Robo Danışmanlık, BES katılımcılarının varlıklarının da daha etkin yönetilmesini ve değer kazanmasını sağlayabilir. Yakın gelecekte, artık bireyler sadece birikim yapacak ve birikimlerinin yönetimini robodanışmanlara bırakacaklar gibi görülmektedir.”

Emeklilik şirketlerinin, Portföy Yönetim Şirketlerinin ve benim de bizzat içinde bulunduğum BES katılımcılarının heyecanla ve ilgiyle takip ettiği bu dönüşümde Öneriver’in yakın zamanda adından çok daha fazla söz ettireceğine inanıyorum.

Özellikle Robo Danışmanların sadece BES için değil, Aracı Kurumlar, Portföy Yönetim Şirketleri ve hatta Özel Bankacılık Hizmetlerinde, tüm sermaye piyasaları varlıklarını kapsayacak şekilde etkin kullanımı ve buna uygun iş modelleri ile ilgili daha sonra ayrıca bir yazı da paylaşmayı planlıyorum.

Değişime direnmek yerine asıl ihtiyacın bu değişimin ta kendisi olduğunu idrak edip, Dijital Dönüşüm Çağı’nda, fintech dünyasını daha sıkı takip etmek, hatta içine dahil olmak için elimden geldiğince bu tür paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğim.

Bu ve benzer konularda fikir alışverişinde bulunmak isterseniz, detaylı iletişim bilgilerim www.iskenderada.com kişisel web sitemde yer alıyor.

Hepinize bol kazançlar diliyorum.