2021: Dijitalleşmede ‘ikilem’ yılı

2021’e adeta doludizgin girdiğimiz bir ayı, haftayı tamamlamak üzereyiz. ‘Kovid-19’ küresel virüs salgınının, pandeminin sebep olduğu ağır ekonomik, psikolojik ve toplumsal tahribatın izlerini geride bırakıp, adeta ‘yaşanmamış’ kabul etmeye milyarlarca insanın ikna olduğu bir 2020’yi geride bırakıp, ‘aşı’ umuduyla 2021’e hızlı başlıyoruz. 2021, aynı zamanda, pandeminin tetiklediği ‘süpersonik’ dijitalleşmenin hız kesmeden devam ettiği bir yıl da olacak. Ancak, dijitalleşmenin insan hayatını hızla kapladığı alan, getirdiği kolaylıklar ve fırsatlar kadar, sebep olduğu ‘tehditler’ nedeniyle de bir ‘ikilem’e (dilemma) sebep oluyor.

İkilem, sadece 8 milyar insanın dijitalleşmeyi nasıl algıladığıyla da sınırlı değil. Dünyanın her yerinde kamu otoritesi, bir yandan dijital hayatı geliştirecek düzenlemeleri; bir yandan da dijitalleşmenin sebep olduğu ‘tekelleşme’, ‘mobil gözetleme’ ve ‘kişisel verilerin suistimali’ gibi hassas konuları engelleyecek, dijital hayatı ve teknoloji şirketlerini ‘dizginleyecek’ düzenlemeleri birlikte hayata geçirmek zorundalar. 2021, pandemi nedeniyle hayatımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz evlerimizde teknolojinin işlerimizi daha da kolaylaştırdığı; bununla birlikte teknoloji şirketlerinin olası suistimallerine karşı denetim ve gözetim süreçlerinin de yoğunlaştığı bir yıl olacak.

Nitekim, 2020’yi hem ABD, hem de Avrupa’da kamu otoritesinin Facebook, Amazon, Apple ve Alphabet gibi şirketlerinin piyasada artan güçlerini kırmak için denetimleri ve düzenlemeleri yoğunlaştırdıkları bir yıl olarak geçirdik.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!