Pandeminin çalışma hayatına mirası: ‘uzaktan çalışma’

2000’li yıllarla birlikte, ‘bir gün’ şirketlerin, firmaların çalışanlarını ‘uzaktan’ çalıştıracakları fikri yaygınlık kazanmaya başlamıştı. Ancak, başta küresel şirketler, milyonlarca firma bu fikre, bu bakış açısına burun kıvırıyordu. Çünkü, böyle bir çalışma anlayışının (remote working, teleworking) verimsiz olacağı, firmaların ciddi iş ve gelir kaybı yaşacakları sanılmaktaydı. Küresel pandemi, ‘Kovid-19’ küresel virüs salgını, bu konudaki tartışmaları sonlandıran zorunlulukları gündeme getirince, milyonlarca firmanın zannettiğinin aksine; uzaktan çalışmanın pekala verimli olduğu son 2 yılda pek çok defa kanıtlanmış oldu. İşin ilginç olan kısmı, uzaktan çalışma pandemi bitiyor olsa da, daha yaygın ve daha da yerleşmiş durumda.

Uzmanlar, pandeminin çalışma hayatına ‘kalıtımsal’ bir miras bıraktığı yönünde değerlendiriyorlar. Artık, asla değişmeyecek bir trend. Bunun bir kaç net gerekçesi var. Birincisi, milyonlarca şirket ve firmayı, binlerce insanı çalıştırdıkları dev ofislere bağlı kalmaktan, dev ofisler barındırmaktan, bina ve ofisler için ciddi bedeller ödenmesinden kurtardı. Geçtiğimiz ilk bahardan bu yana yapılan önde gelen ekonomilerdeki onlarca araştırma, pek çok şirket veya firmanın ofisinde hafta içerisinde ortalama personel sayısının yüzde 25 ile 30 arasında olduğunu gösteriyor. Dolayısı ile, yeni ofis düzeni, personelin kendi bilgisayarını sisteme bağlayabileceği masaların yer aldığı açık çalışma olanı olarak tasarlanmakta. Böylece, işe gelmeleri gerekmeyen personel için onlarca, büyük şirketlerde yüzlerce, hatta binlerce metre kare boş alana gerek kalmadı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!