OTKAR Hissesi: Piyasa ölçülemeyen dinamiklerde

Geçen hafta zayıf bir performansla kapanmasına rağmen altın ve gümüş bu ay oldukça güçlü bir seyir izlemeyi sürdürüyor. Altın şu anda %2,3’lük bir aylık artış kaydederken gümüş bu dönemde %9,1’lik daha belirgin bir yükselişle dikkat çekiyor. Ancak haftalık bazda her iki kıymetli metal de düşüş yaşadı: Altın 3368 Amerikan Doları seviyesine %1,9 gerileyerek yerleşti; gümüş ise 35,98 Amerikan Doları’na %0,88 oranında değer kaybetti. Ancak kısa vadeli dalgalanmaların ötesinde, metal piyasalarında sayılarla sınırlı olmayan derinlemesine gelişmeler gözlemleniyor – bu gelişmeler hem verilerin hem de piyasa duygularının ve eğilimlerinin incelenmesini gerektiriyor.

Altının piyasa analizleri genellikle niceliksel göstergelere dayanır: Merkez bankası alımları, döviz hareketleri, ETF girişi ya da jeopolitik gerilimler gibi unsurlar burada önemli rol oynar. Ancak son aylarda altının fiyat hareketleri bu veri tabanlı mantıktan uzaklaşıyor gibi görünüyor. Ne ABD Doları, ne VIX endeksi ne de merkez bankalarının bilanço işlemleri son dönemde yaşanan yükselişi yeterince açıklayabiliyor. Piyasa artık tamamıyla gerçeklere dayalı mekanizmalarla değil, ölçülemeyen dinamiklerle hareket ediyor gibi görünüyor – bu durum ise tecrübeli analistleri bile şaşkınlığa uğratıyor. Piyasalar artık yalnızca verilere değil, aynı zamanda ölçülemeyen unsurlara da tepki veriyor.

Altın piyasasındaki pek çok hareketin yalnızca sezgisel olarak algılanabilecek unsurlarla açıklanabileceğini savunulabilir: örneğin ilan edilmemiş merkez bankası işlemleri, spekülatif Çin yatırımcıları ya da ince jeopolitik riskler gibi unsurlar. Günümüzde piyasa hissi, veri bilgisi kadar önemli hale gelmiş diyebiliriz.

Gümüş piyasası da şu anda aynı karmaşıklıkla karşı karşıya. Son birkaç günde küçük bir gerileme yaşansa da fiyat seviyesi hâlâ döngüsel zirveye yakın güçlü bir konumda. Özellikle dikkat çeken nokta vadeli piyasalardaki hareketlilik: Temmuz’dan Eylül’e geçen büyük kontrakt hacimlerinin yeniden yapılandırılması kısa vadede fiyatı yukarı çekerken etkili olabilir. Fiziksel tedarik sıkıntısı şu anda yaşanmıyor ancak kurumsal ilgi yüksek seviyede kalıyor – bu da pozisyonlarla şekillenen bir piyasada önemli bir itici güç. Kurumsal yatırımcılar trendin devam edeceğini varsayarken, bireysel yatırımcılar kar realizasyonu fırsatları değerlendirmeye yöneliyorlar.

Ancak gümüşte de fiyat hareketlerinin odak noktası arz-talep dengesi değil. Yaygın inanışın aksine küresel arz sanayi talebini hâlâ aşarken, güneş enerjisi sektörünün büyümesinin de bu yapısallaşmış talep dengesine sadece sınırlı bir katkı sunduğunu ifade ediliyor. Bunun yerine gümüşün yatırım aracı olarak cazibesi, belirsizliklerle dolu bir makroekonomik ortamda arttı. Yatırımcılar reel kıtlık değil, enflasyon, jeopolitik istikrarsızlık ve parasal değer kaybı endişesiyle hareket ediyor. Bu nedenle gümüş fiyatı artan ölçüde kolektif duyguların bir yansıması haline geliyor – fiziksel talep dengesinden ziyade.

Altın fiyatı teknik açıdan hâlâ güçlü görünüyor. %2,3’lük mevcut aylık artış genel yükseliş eğilimini teyit ediyor. Özellikle dikkat çeken nokta, fiyatın 200 günlük ortalamanın (GD200) üzerinde sabitlenmiş olması – bu, uzun vadeli yatırımcılar için kilit bir sinyaldir. 3500 Amerikan Doları seviyesi orta vadede önemli bir direnç noktası olarak öne çıkarken hedef seviye olarak da takip ediliyor. Destek seviyesi olarak 2833 Amerikan Doları bölgesi öne çıkarken uzun vadede 52 haftalık dip seviye olan 2294 Amerikan Doları da sağlam bir destek çizgisi olarak dikkat çekiyor. Üst seviyede trend yapısı net bir yükseliş eğiliminde – hem teknik hem psikolojik olarak.

Gümüşte ise %9,1’lik aylık artış kısa vadedeki dinamizmi teyit ediyor. Teknik olarak metal iyi destekleniyor: 37,30 Amerikan Doları seviyesi en önemli direnç konumunda – aynı zamanda bu seviye 52 haftalık zirve. Bu engelin aşılması halinde yukarı yönlü potansiyel artabilir. Orta vadeli ilk destek seviyesi 28,29 Amerikan Doları bölgesi olarak beliriyor. Uzun vadede 26,39 Amerikan Doları seviyesi daha da sağlam bir destek konumunda. Burada da genel teknik eğilim açık şekilde yukarı yönlü.

Enerji dışı mineraller, elektrik, su ve gaz hizmetleri kazandırdı (yüzde 2.54 ve 1.96). BİST 9203 seviyesinden yüzde 1.11 artış kaydetti.

Önemli bir araç olan Dolar Endeksi (DXY), majör para birimlerine karşı değerlendirmede bulunmaya yardımcı olur. Hisse Senedi Tarama Aracı ise finansal verileri ölçmek için fırsat sağlayan bir araç olarak karşımıza çıkar.

Grafik TradingView’den

OTKAR hissesinin 1 günlük teknik analiz verileri, güçlü satış sinyalleri veriyor. Fiyat 371 TL seviyesinde bulunuyor ve bu gün %2,1 düşüş yaşandı. Göstergeler arasında RSI (14) 40 seviyesinde, Momentum (10) -22 ve Stochastic %K 24 olarak hesaplandı. Bu değerler, hissenin kısa vadeli olarak aşırı satım bölgesine yaklaşmakta olduğunu gösteriyor.

OTKAR’ın performansı uzun süreli zayıflık gösteriyor. 1 ayda %12,3, 3 ayda %21,2, 6 ayda %22,7 ve 1 yılda %40,2 değer kaybetti. Büyümesine rağmen, şirketin finansal verileri endişe verici. Hisse başına kazanç (EPS) yıllık olarak %258 düştü, net kâr da benzer oranda azaldı. Borç seviyesi 36,6 milyar TL olarak belirlendi. Bu durum, şirketin finansal esnekliğinin sınırlı olduğunu ve büyüme potansiyelinin düşük olduğunu gösteriyor.

Teknik analizde iki destek seviyesi öne çıkıyor: 362 TL ve 350 TL. Dirençler ise 396 TL (Pivot Point) ve 403 TL (Ichimoku Taban Hattı) seviyelerinde bulunuyor. Williams %R -85 seviyesinde olduğu için kısa vadeli bir tersine dönüş ihtimali var, ancak güçlü dirençler test edilmeden yön belirleme zor olabilir. Süpertrend sat sinyali vermektedir. Ultra MACD olumsuz görünüyor.

Sonuç itibariyle, altın ve gümüşteki son düzeltmelere rağmen genel görünüm olumlu kalıyor. Jeopolitik belirsizlikler, parasal politikalarda tutumlu yaklaşım ve yatırımcı ilgisindeki artış, kıymetli metallere olan odaklanmayı sürdürebileceği yönünde işaret ediyor. Teknik olarak eğilimler hâlâ geçerli, geri çekilmeler yeni yatırım fırsatları verebilir. Platin ve paladyum gibi metaller de özellikle sanayi talebinde artış yaşandıkça seçkin fırsatlar sunabilir. Klasik modellerin yetersiz kaldığı bir ortamda sezgi ve piyasa hissi giderek daha fazla önem kazanıyor.

Okan Özdemir

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!