Mülteci emeğine dayalı geri kalma modeli

Bakın, çok açık konuşacağım, isterseniz bana faşist deyin. Ben bütün mültecilerin geri yollanması taraftarıyım. Afgan veya Suriyeli, Alman veya Fransız olmaları fark etmiyor. Eğer Afganlarla, ya da Almanlarla yaşamak isteseydim, gidip onların ülkesine yerleşirdim. Ben bu ülkenin insanlarıyla yaşamayı seviyorum, çünkü mazoşistim. Ek olarak, Türkiye ebadında bir ülke için çok kısa sürede milyonlarca göçmen kabul etmenin de bizi geri bıraktırdığı ve fakirleştirdiği görüşündeyim.

Basında tuzu kuru entel-dantel bir takım isimlerin “Olmaz böyle şey, ekmek ve su da mı vermeyecek siniz?” diye höykürdüğünü görüyorum. Kardeşim, git %90 Suriyeli işgali altında bir mahallede yaşa, ya da plajda bikiniyle-Spedo slip mayoyla gezerken yüzlerce Afgan yiyecekmiş gibi seni izlesin. O zaman da hala “Tutalım, besleyelim” diyebilecek misiniz?

Almanya gibi zengin ülkelerde dahi yoğun göçmen akımı öylesine derin sosyo-ekonomik yaralar açıyor ki, bu akımı durdurma vaadiyle oy toplayan aşırı sağcı partiler prim yapıyor. Efendim, “O İslamafobya”. Yok ya, Hintli, Karaip zencisi, Çinli ya da Meksikalı; bir nüfusa (etnik menşeine bakmaksızın) hazmedemeyeceği miktarda göçmen enjekte ederseniz, çok kısa sürede onarılamaz yaralar açar.

Türkiye’de işin bir dizi başka boyutu da var. Suriyelileri bağrımıza bastık da eğitip sosyal ihtiyaçlarını karşılayamadık. Pandemiden önce İstanbul’da her köşe başında ilkokul çağında güzelim kız-erkek yavrular dileniyordu. Türkiye’nin—özellikle Müslüman bir ülke olarak-kimsenin konuşmak istemediği ayıbı– belki binlerce Suriyeli kızın zengin keyif pezevenklerine cariye olarak satılması. Çok değil, 10 yıl sonra bugünün Suriyeli çocukları fuhuş, narko, dilencilik ve Mafya çeteleri için bakir bir eleman devşirme alanı olacak. Ve hepsi bizden nefret edecek onları bu hayata mahkum ettiğimiz için.

Eğer milyonlarca mülteci kabul edeceksiniz, ki insani olarak Afgan ve Suriyeli mültecileri ülkenize kabul etmemek tarihi bir suç olur, hemen göçmen kampları kurup, bunları BM denetimine açarsınız. Böylece düzenli göçmen desteği de alır, AB’ye birkaç Euro için her sene yalvarmazsınız.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!