Piyasalar dengelenme çabaları sürüyor.
İçeride siyasetin geçtiğimiz günlere göre durulması piyasaların sakinleşmesi açısından önemliydi. Buna karşılık dış piyasalarda ABD Başkanı Trump’tan Çin ile yaşanan ticaret savaşı ve Fed Başkanı Powell konularında gelen “U” dönüşü bir başka önemli gelişme oldu. Dışarıdaki iyimserlik iç piyasalara da yansıdı. Borsa İstanbul’da tepki yükselişi, döviz kurlarında çıkış eğilimi korunmakla birlikte yatay seyir, gösterge tahvil faizlerinde düşüş gözlendi. 19 Mart ile başlayan siyasi sürece ilişkin mali piyasalardaki şok yerini artçılara bıraktı. Sağlanan dengenin kalıcılığı konusunda kesin konuşmak için erken. Dikkatler yine TCMB’nin açıkladığı parasal büyüklüklere ait verilerdeydi. 18 Nisan haftasında swap hariç net rezervler 20.4 milyar dolara çekilirken 11 Nisan ile biten haftada bu rakam 20.8 milyar dolardı. Aynı hafta brüt rezervler ise 146.6 milyar dolara geriledi. Bir hafta öncesi 147.5 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Rezervlerdeki erime durmuş gibi görülse de bu görünümde altın fiyatlarındaki yükselişin payını dikkate almak gerekir. Brüt döviz rezervlerinde 3.7 milyar dolarlık azalmaya karşılık fiyat artışına bağlı altın rezervlerinde 2.8 milyar dolarlık artış var. 18 Nisan ile biten haftada yabancı yatırımcılar; 269 milyon dolarlık hisse senedi alımı yaparken 970 milyon dolarlık tahvil sattılar. Hissede alıma dönerken tahvil bono satışlarında bir miktar azalma var. Dövize yönelimde ise bir haftalık aradan sonra tekrar artış gözlendi. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında bir haftalık artış 4.3 milyar dolar. Ekonomi yönetimi ve TCMB’nin faiz artırımı dahil aldığı önlemler etkili oldu. Bu arada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ABD’de IMF Başkanı, ABD Hazine Bakanı ve yatırımcılar ile yaptığı görüşmeler yakından takip edildi. TCMB Başkanı Fatih Karahan ise, Washington’da yaptığı sunumda; “Yeniden dolarizasyon riski kararlı sıkı politika ile önlendi. Dezenflasyon devam ediyor ama riskler canlı.” mesajları dikkat çekti. Ayrıca, iki yıla yakın devam eden bir program var ve bunun devamlılığı vurguları kararlılık göstergesi olarak görülebilir. Bir ayı aşkın sürede ciddi bir travma yaşayan iç piyasalar dışarıdaki zor koşulların etkisiyle toparlanmakta zorlandı. Dış piyasalarda şartlar biraz iyileşince de uyum sağlamaya başladı. Mevcut duruma göre yeni yol haritası çizmek gerekecek. TCMB’nin faiz artırımıyla piyasa faizleri yüksek kalmaya devam edecek. Döviz kurlarının denge bulmasıyla yeniden carry trade işlerlik kazanabilir mi? Sıcak paranın tekrar geri dönüşünün yolları aranacak. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın ABD ziyaretleri bu açıdan önemli. Enflasyon kaygısı yine ilk sıralarda olmaya devam ediyor. Kur artışları ve geçişkenliğine bağlı olarak TCMB toplantı metninde de vurgu yapıldığı üzere nisan enflasyonu yüksek gelebilir. Sonraki aylarda olağan seyrine dönmesi beklenecek. Piyasada haziran sonrası için TCMB’nin tekrar faiz indirimlerine başlayabileceği yönünde tahminler yapılmaya başlandı. Bu ileriye yönelik umutların yeşermesi açısından başta borsa ve reel ekonomi için iyi bir gelişme. Beklentilerin bir parça da olsa iyileşmeye başladığının göstergesi aynı zamanda. Ancak yine de o günlerin şartlarını bekleyip görmek doğru olacak. Gündem dinamik ve hızla değişebiliyor. Diğer yandan 03/2025 dönem bilançolarının yayınlanmaya başlaması hisse bazlı hareketliliğe yol açabilir. İyi bilançolar çıksa da bu bilanço sezonu için reel ekonominin genel görünümüne göre değerlendirme yapılacak olunursa beklenti pek olumlu değil. Yüksek faiz ekonominin üzerinde baskı uygularken aynı baskı Borsa İstanbul için de söz konusu. Risksiz bir getiri varken zor gündem ve piyasa şartları altında risk iştahının zayıflaması olağan bir durum. Yüksek faiz, hareketlenen döviz ve altın ile para piyasaları halen sermaye piyasaları açısından ciddi bir rakip olarak konumunu sürdürüyor. Borsa İstanbul’da temkinli görünüm korunuyor.
Dış piyasalarda daha olumlu bir seyirden söz etmek mümkün. ABD ve Çin arasındaki yumuşama ile Trump’ın Fed başkanı Powell ile ilgili açıklamaları önemliydi. Gümrük duvarları öyle seviyelere ulaştı ki ticaretin imkansızlığı ve durma noktasına gelmesiyle iki tarafın bir noktada buluşup anlaşmak zorunda kaldı denebilir.
İç piyasalarda çok önemli bir ekonomik gündem görülmezken yüksek faiz yatırım kararlarında önemli bir referans noktası olmayı sürdürüyor.