Borsalarda çıkış trendleri korunuyor.
Borsa İstanbul, son günlerde dış borsalardan pozitif ayrıştı. Fed, tahvil alımlarını azaltma sürecini başlatırken Fed Başkanı Powell geçen hafta Senato’da yaptığı sunumda bu süreci hızlandırmaktan söz etti. Ayrıca “omicron varyantı” konusundaki risk ve belirsizliğe vurgu yaptı. Benzer açıklamalar ABD Hazine Bakanı Yellen’dan da geldi. Yellen, “Enflasyonda geçici tanımını geri çekmeye hazırım. Omicron varyantı ekonomi için ciddi sorunlara sebep olabilir, bunu hala değerlendiriyoruz. Omicron varyantı bir süre daha bizimle olacak” dedi. Enflasyon gerek ABD gerekse Almanya ve Euro Bölgesi’nde uzun yıllardır görmediği seviyelere ulaştı. Bununla birlikte Cuma günü açıklanan ABD kasım tarım dışı istihdamı beklentilerin altında kalsa da istihdam verileri olumlu görünümünü koruyor. Ekonomik veriler pozitif ağırlıklı. Genel görünüm böyle olunca Fed’in parasal sıkılaştırma adımlarını atması olağan bir gelişme. Diğer yandan küresel ekonomideki büyüme ve şirketlerin 3.çeyrek performansları iyi. Borsalar ekonomideki olumlu görünümü fiyatlamaya devam ediyor. Bu aşamada olası risklere duyarsız. İç piyasalarda ise Borsa İstanbul çıkışını sürerken TCMB faiz indirimlerine devam ederken piyasa işleyişi gereği döviz kurları yükseliyor. TCMB faiz oranı ile enflasyon arasındaki farkın açılması, eksi faizin 6 puanı geçmesi alternatif yatırım araçlarına ilgiyi artıran gelişmeler arasında.
Borsa İstanbul’a olan ilgiyi de bu çerçevede değerlendirmek mümkün. TL getirisi düşük olunca enflasyondan korunmak için döviz, gayrimenkul gibi alternatif yatırım araçlarına borsa da eklenmiş durumda. Borsadaki çıkışa yabancı yatırımcı ilgisi zayıf olmasına rağmen ağırlıklı olarak yerli yatırımcının katlısı söz konusu. Borsa İstanbul primli ancak fiyat kazanç oranları gibi bilanço değerleme kriterlerine göre dış borsalara nazaran pahalı değil. Ayrıca dolar/TL kurundaki yükseliş devam ettikçe “dolar bazında ucuz algısı” sıcak tutulmaya devam ediliyor.
Bu gelişmeler borsadaki çıkış hareketini destekliyor. Ancak bütün bunları artı hanesinde tutmakla bu aşamada, ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalarda çıkış trendleri korunsa da zirve seviyelerinde bir ivme kaybı söz konusu. Ayrıca olumlu gelişmelerin önemli bir kısmı fiyatlara dahil oldu. Borsalar için riskleri göz ardı eden aşırıya varan bir iyimserlik söz konusu. Diğer yandan parasal genişleme politikalarının sonuna yaklaşıldığı izlenimi öne çıkmaya başladı. Fed bu yönde ilk adımı da attı. Bu açıdan iç piyasalara dışarıdan sağlanan olumu katkı etkisini azaltabilir.
Döviz kurlarındaki yükseliş devam ederken TCMB iki defa döviz kurlarına satış yönlü müdahale etti. Dolar/TL kurunda Çarşamba ve Cuma günü 13.88 seviyelerinden gelen müdahalelerden Cuma günü olanı daha düşük hacimliydi. Dolar/TL kurunda 14.00 seviyesine yaklaştıkça TCMB’nin satışa geçmesi bu noktada bir denge oluşumu veya kırmızı çizgi gibi bir algı oluşmasına neden oldu. Çarşamba günkü volatiliteye (dalgalanmaya), cuma günkü seviyeye müdahale izlenimi verdi. Ancak etkileri sınırlı kaldı. Faiz ayağının olmaması nedeniyle döviz kurları kısa süre içinde tekrar toparlandı. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu yatırımcılarla yaptığı toplantıda, “Faiz indirimini büyük ölçüde bitirdiğimizi düşünüyorum, faiz indirimi için sınırlı alanımız kaldı” açıklaması, 16 Aralık toplantısında son bir faiz indirimi daha olabilir, şeklinde algılandı. Bununla birlikte ekonomi yönetiminin politikası düşük faizden yana. Ayrıca yüksek gelen kasım enflasyon verileriyle birlikte enflasyon ve TCMB faiz makası açıldı. Döviz kurlarındaki yükseliş ve kur geçişkenliğine bağlı olarak muhtemelen aralık enflasyonu da yüksek gelecek. Aralık toplantısında TCMB beklendiği üzere bir faiz indirimi daha yapar, aralık enflasyonu da yüksek gelirse makas daha da açılabilir.
Diğer yandan Fed para politikası değişiyor ve ABD doları son günlerde biraz ivme kaybetse de dış piyasalarda değer kazanmaya devam ediyor. Bu açıdan TCMB’nin sadece döviz satışlarıyla döviz kurlarındaki yükselişi durdurması biraz zorlaşıyor. Borsalardaki iyimserlik devam ediyor. Ama olumlu gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlandığı konusuna da dikkat çekmek gerekir.