Haftalık Borsa Yorumları – (31 Ağustos – 3 Eylül 2021)

Fed Başkanı Powell’ın Jackson Hole toplantısında yaptığı konuşma piyasalar tarafından yakından takip edildi. Powell, piyasalarla oldukça başarılı bir iletişim kurdu ve güven verdi. Aslında konuşmanın içeriğine bakıldığında birkaç ayrıntı dışında daha önceki söylediklerinden çok da farklı değildi. Enflasyondaki yükselişin pandemi koşullarında kaynaklandığı ve geçici olduğu görüşlerini tekrarlarken yüksek enflasyon problem olursa Fed kesinlikle tepki verir dedi ve yüzde 2 enflasyon hedefine vurgu yaptı. Powell konuşmasında istihdam konusuna ağırlık verdi. Bu açıdan önümüzdeki Cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisi daha yakından izlenecek. Tarım dışı istihdam yine yüksek gelirse yakın bir tarihte belki eylül veya ekim gibi tahvil alımlarının azaltılması hamlesi başlarsa sürpriz olmaz. Powell’ın, “Tahvil alımlarını azaltmaya bu yıl başlamak uygun olabilir. Tahvil alımlarında azaltım doğrudan faiz artırım zamanlaması sinyali değil” açıklaması önemliydi. Tahvil alımları azaltılmaya başlansa da faiz artırımı anlamına gelmeyeceği, bunun başka bir süreç olduğu vurgusunu güvercin tonda algıladı. Parasal sıkılaştırmanın başlamasına ilişkin gergin bakış yumuşadı. Açıklamaların ardından artan risk iştahıyla ABD borsaları başta olmak üzere dış borsalarda çıkış sürerken ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş, ABD dolarında zayıflama, altının ons fiyatında ise yükseliş vardı. Bu durum iç piyasaları da olumlu etkiledi. Borsa İstanbul yükseliş devam etti, TL ise değer kazandı. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkeler para birimlerinde (Rusya, Brezilya, Meksika) bir miktar değer kazanımı görüldü. Dış borsalarda dün görülen hafif satıcılı seyir fiyatlamanın belli ölçüde yapıldığını gösteriyor.

Bu hafta açıklanacak önemli veriler var. Cuma günü TUİK tarafından açıklanacak enflasyon verileri öncekilere göre biraz daha önemli olacak. 23 Eylül’deki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı öncesi son enflasyon verisi. Bir bakıma referans olarak görülebilir. Diğer yandan TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun enflasyon üzerinde faiz politikası uygulayacakları taahhüdü var. TÜFE’nin % 18.95, TCMB politika faiz oranının % 19.00 olması olayın kritik bir eşiğe dayandığını gösteriyor. Enflasyon % 19’u geçerse TCMB faiz artıracak mı? Piyasalar enflasyon verisine daha çok bu açıdan bakacak. Ağustos enflasyon beklentisi aylıkta % 0.65-0.75, yıllıkta % 18.70-18.80 aralığında yoğunlaşıyor. Enflasyon beklentiler dahilinde gelirse TCMB büyük bir olasılıkla faizi sabit bırakıp faiz indirimini sonraki aylara bırakabilir. Ancak Fed tahvil alımlarının azaltılması sinyali verilmişken enflasyonda hafif bir gerileme ile faiz indirim kararı vermek de oldukça zor. Ayrıca yaz etkisiyle talepteki canlılık sürüyor. Bu durum enflasyonda ağustosta zirve beklentisini zayıflatabilir. Piyasalar sonbahar veya yıl sonu gibi faiz indirimi bekliyor. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kredi Garanti Fonunda (KGF) destekli üç yeni mekanizmayı devreye alacaklarını açıklamıştı. Ayrıca Lütfi Elvan, “Kurumsal kredilerde ve ödemelerinde sorun yok. Ama bireysel kredilerin sınırlandırılması için bankalarla görüşmelerimiz var, ciddi bir artış var. Bu konuda bazı tedbirler aldık, ama yeni tedbirler de gündeme gelecek” dedi. Bu açıklama bankaların sorunlu kredilere ilişkin olduğu kadar talep kısıcı bir düzenleme izlenimi veriyor.

Türkiye’nin 2.çeyrek büyümesi (GSYH) 1 Eylül Çarşamba günü açıklanacak. Piyasada beklentiler % 21-22 civarında yoğunlaşmış durumda. Ekonomi yönetiminin daha önce telaffuz ettiği rakamlar da bu civarda. Baz etkisiyle geçen yılın aynı ayına göre büyüme yüksek gelse de bir önceki çeyreğe bakmak daha gerçekçi olabilir. Türkiye’nin yıllık büyüme hedefi ise % 8.0 civarında. Küresel ekonomide de büyüme hızları da oldukça yüksek. Geçen hafta açıklanan ABD ikinci çeyrekte yıllık büyüme beklentilerin biraz altında kalarak yüzde 6.6 oldu.

İç ve dış piyasalarda iyimserlik korunuyor. Ancak açıklanacak verilere bağlı olarak dalgalı seyir görülebilir.