Haftalık Borsa Yorumları – (22-26 Mart 2021)

Borsada tepki alım denemeleri direnç seviyesinden satışla karşılaştı. Döviz kurlarında sert tepki alımları görülürken gösterge tahvil faiz oranları ise yatay seyrediyor.

Dışarıda ABD uzun vadeli tahvil faiz oranlarıyla birlikte borsalardaki satış eğilimi, içeride merkez bankası kararları öne çıktı. Çarşamba günü Fed toplantısı vardı. Faiz değişimi zaten beklenmiyordu. Toplantı sonrası yapılan açıklamalar ise piyasa dostu olarak algılandı. Ancak piyasaların son dönemdeki önemli referanslarından biri haline gelen ABD 10 yıllık bono faiz oranı enflasyon kaygılarıyla yükselişini sürdürdü. Düşük faiz, bol likidite, ekonomide toparlanama eğiliminin sürüyor olması, petrol ve gıda fiyatlarındaki yükseliş gibi faktörler üst üste koyulduğunda enflasyon beklentilerinin artmasını olağan karşılamak gerekir. Bu durum Perşembe günkü TCMB kararları için de önemli donelerdi. Bir de bunların üzerinde son dönemde Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkelerden fon çıkışı eklenince TCMB sürpriz bir hamle yaptı ve faiz oranını iki puan artırarak yüzde 19’a çekti. Parasal sıkılaştırma ve yüksek faiz politikasına devam derken enflasyonda önümüzdeki günlerdeki artış beklentisine yönelik olsa gerek “önden yüklemeli” faiz artışı vurgusu yapıldı. Yüksek faizle birlikte döviz kurları ve talebi baskı altına alıp enflasyonu düşürmek, TL’ye cazibe kazandırmak ve yabancı para mevduatlarındaki çözülmeye zemin hazırlamak, dış dalgaya karşı set çekmek, ekonomideki yavaşlama ile cari açığı azaltmak, rezerv biriktirme amaçlanmış olabilir. Yüksek faizin yansıması olarak ekonomide yavaşlama beklentisi artarken hisse senetleri için de önemli bir alternatif oluşmuş durumda. Mevduat ve kredi faiz oranları yükselecek haliyle. Faiz artışını zirve seviyelerinde karşılayan Borsa İstanbul’da faiz artışı sonrası bir yükseliş denemesi olsa da ardından sert kâr satışları görüldü. Yüksek faiz bir nevi ateş düşürücü işlevi gördü. Fakat Cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra gelen TCMB başkan değişimi haberi yeni bir sürpriz oldu. Enflasyon kaygılarıyla ABD uzun vadeli tahvil faiz oranlarındaki yükseliş gelişmiş ve gelişmekte olan borsalarda kâr satışlarını beraberinde getirdi. ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülke borsalarında daha sınırlı bir etkiden söz etmek mümkün. Ancak Borsa İstanbul’un dahil olduğu gelişen ülke borsalarında bu etki biraz daha derin görünüyor. Faiz, hisse senetleri için önemli bir alternatiftir. Bu açıdan kâr satışlarını doğal karşılamak gerekir. Fed başta olmak üzere küresel ekonominin öncü ülkelerinde merkez bankaları faiz oranları düşük kalmaya devam edecek. Fed için 2023 yılına kadar diye takvim dahi veriliyor. Her ne kadar tahvil faiz oranları yükselse de bu durum piyasalar için çok önemli bir referans. Diğer yandan Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkelerde korunma amaçlı faiz artırım hamleleri gelmeye başladı. Geçtiğimiz hafta Rusya ve Brezilya merkez bankaları faiz artırımına gittiler. Her ülke kendi koşullarına göre politika belirliyor. Piyasalarda dalgalı seyirle birlikte denge arayışı öne çıkabilir.

Endekste düşüş eğilimi devam ediyor. İlk destekler 1.510-1.500 seviyelerinde. Bu seviyenin altında düşüşün devamı beklenebilir. Sonraki destek noktaları 1.480-1.475 ve 1.443 seviyelerinde. İlk dirençler ise 1.560-1.573 seviyelerinde. Bu seviyelere hareketlenmelerde satışlar görülebilir. Sonraki direnç ise 1.580-1.590 seviyelerinde görülüyor. Satış baskısı süren endekste düşüşün devamı beklenmekle birlikte destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülebilir.