Borsada son günlerde düşüş hareketi 1.000 seviyesinin altında alımlarla karşılaştı. Döviz kurlarında gevşeme görülürken gösterge tahvil bono faiz oranında ise yükseliş sürüyor.
Son dönemlerin en volatil (oynak) piyasa görünümü yaşandı. Eksi faiz (enflasyonun altında), Türkiye’nin döviz yükümlülükleri, rezervlerdeki aşınma, Türkiye’nin CDS oranları gibi gerekçeler döviz kurlarını hareketlendiren gelişmeler olarak görüldü. Zirvesinden oldukça uzaklaşmış borsa için düşük faiz ve bol likidite ortamı oldukça iyi bir referans. Aynı gerekçeler altın için de geçerli tabi ki. Döviz kurlarındaki yükselişe, Merkez Bankası (TCMB) sözlü yönlendirmenin ardından ilk aşamada likidite kısıcı önemlerle karşılık verdi. Merkez Bankası, BDDK ve bankacılarla Perşembe akşamı yapılan toplantıdan net bir açıklama gelmedi. Ancak TCMB’nin piyasa yapıcı bankalara açık piyasa işlemlerinde likidite imkan limitlerini yarıya düşürmesi likidite kısıcı tedbirlerinin uygulanmaya başladığının işareti oldu. TCMB’den politika faizi konusunda henüz bir sinyal gelmiş değil. Fakat merkez bankası, bankaları fonladığı faiz oranını 9.75’e yükseltti. Dip not olarak vermek gerekirse, geçtiğimiz aylarda bankaların da kredi dağıtımındaki hızı kesildi. Ayrıca bankalar mevduat faiz artışına gitmeye başladı. Salgın hastalık nedeniyle dibe vurup sonrasında toparlanmaya başlayan ekonomi için faiz artırım çok zor bir karar. ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere diğer merkez bankaları daha uzun bir süre düşük faizin devam edeceğini açıklarken üstelik. Ancak TCMB enflasyon hedefini yukarı çekti. Son döviz kur yükselişiyle enflasyonun çift hanede kalması olasılığı biraz daha arttı. Merkez bankası enflasyonun altında eksi faiz uygulamasına rağmen gösterge tahvil bono (piyasa) faiz oranları da yükseliyor. Cuma günü kısa ve uzun dönemli gösterge faiz oranları yüzde 12-14 seviyelerinde seyretti. Türkiye’nin tasarruf ve dış finansman açığı malum. Bu durumda mevcut faiz nasıl korunacak sorusu akla gelmiyor değil. Salgın hastalıkta artan vaka sayılarına rağmen dış piyasalarda olumlu hava korunuyor. Bu gelişmede merkez bankaları ve hükümetlerin devam eden parasal genişleme politikaları ve düşük faizin önemli etkisi var. Açılan ekonomilerdeki toparlanma eğilimi (son dönmede biraz ivme kaybı görülse de) piyasalardaki iyimserliği destekliyor. İç ekonomik gündemde bir rahatlama olursa bu durum dış borsalara uyumu tekrar artırabilir. Karamsarlık biraz etkisini kaybetmekle birlikte dalgalı seyir sürebilir.
Endekste çıkış trendinin kaybedilmesiyle başlayan düşüş hareketine tepki alımları geldi. İlk destekler 1.025 ve 985 seviyelerinde. 985 daha önemli. Bu seviyelere geri çekilmelerde tekrar tepki alımları gelebilir. Sonraki destek 950 seviyesinde bulunuyor. İlk dirençler ise 1.090-1.100 seviyelerinde. Bu seviyelerde satışlar görülebilir. Tepki çıkışının devamı için bu seviyelerin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 1.125-1.140 seviyelerinde. Tepki yükselişinin direnç seviyelerinde satışla karşılaşma olasılığı yüksek.