Günün Sektör ve Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (19.12.2016)

Ziraat Yatırım Menkul Değerler Araştırma Sabah Stratejisi Raporu:

“SABAH STRATEJİSİ”

Çin-Amerikan ilişkileri nedeniyle jeo-politik fiyatlama katalizörlüğünde yılın uluslararası anlamda son işlem haftasına nötr risk iştahı ile başlıyoruz. Bu sabah Dolar / TL kotasyonları 3,5020 seviyesinden geçerken S&P500 vadeli işlemlerde yatay. Borsa İstanbul da güne yatay başlayabilir. Sene sonunun yaklaşması ve lider küresel piyasalarda tatil döneminin gelmesiyle bu yılın işlem yapılacak son haftasına giriyoruz. Bu haftanın ardından yeni yılda Ocak ayının ikinci haftası fon yöneticileri ve işlemcilerin masalarının başına dönmesiyle yeniden piyasalarda bildiğimiz anlamı ile fiyat hareketleri başlayacaktır.

TÜİK; yeni GSYİH serisi için kurumlarla bilgilendirme turlarına başlıyor. Yeni seri ile ilgili aklımızda tutmamız gereken dört kilit nokta var: 1) Baz yılı seçimi büyüme hızlarını etkilemez. Baz yılının özelliği cari ve reel fiyatların birbirlerine eşit sayıldığı ve teorik “100” (yüz) değerine eşitlendiği keyfi (arbitrary) bir yıl olmasıdır. Önemli olan baz yılı değil, girdi-çıktı tablolarının esas alındığı yıldır. O yıl da TÜİK tarafından 2012 yılı seçilmiş. Örneğin mevcut enflasyon serisi 2003 baz yılına göre hesaplansa da veri terminallerinde enflasyon serisini 1965 yılına kadar görebiliyoruz. Bunun sebebi baz yılından bağımsız yıllık enflasyon oranlarının değişmemesidir. İlaveten “zincirleme” (chain) nedeniyle serilerin baz yılı seriyle birlikte sürekli kaymaktadır. 2) 56 Nobel ekonomi ödülü ile Dünya’nın ekonomi ve finans konusunda bir numaralı ülkesi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de kendi GSYİH serisi için 2009 yılını baz seçmiştir. ABD Ticaret Bakanlığı’nın Ekonomik Analiz Dairesi (Bureau of Economic Analysis, BEA) tarafından açıklanan büyüme serisinin resmi ismi “GDP in billions of chained 2009 Dollars”dır. 3)Veri güncellemelerinde ekonomik hikâyenin (narrative) değişmesi Türkiye ya da Gelişmekte Olan Ülkeler’e (GOÜ) has bir konu değildir. Tam tersine Gelişmiş Ülkeler’de güncellenen veri setleri bambaşka ekonomik yazınlar ortaya çıkmasını sağlar. Bunun en çarpıcı örneği 70’li yıllarda ABD’de yaşanan “stagflasyon” (=düşük büyüme + yüksek enflasyon) dönemidir. FED tüm çabalarına rağmen 70’li yıllarda petrol şoku kaynaklı maliyet enflasyonunu yenmeyi başaramamış, ekonomiyi canlandıramamış (dönemin Cumhuriyetçi Başkanı Gerald R. Ford ve ardından Demokrat Başkanı Jimmy Carter ekonomideki kötü seyir nedeniyle yalnızca birer dönem başkan seçilebilmişlerdir) ve en sonunda 1979 yılında FED başkanlığına gelen Paul Volcker faizi %20 oranı ile tarihi seviyelere çekmek zorunda kalmıştır. Ardından da bugüne kadar süregelen faizlerde düşüş trendi ve nihayetinde deneysel, sıra-dışı parasal genişleme uygulamaları ile karşılaştık. Oysa ki sonradan açıklanan veriler 70’li yıllarda ekonominin sanılandan daha farklı seyrettiğini göstermiştir ve FED’in neden zorlandığını açığa çıkarmıştır. Örneğin ilk açıklandığı zaman 1974-1975 döneminde ekonominin %5,8 oranında daraldığı zannedilmiştir. Bugün elimizdeki güncel veriler ekonomideki daralmanın %2 oranı ile sınırlı kaldığını göstermektedirler. Karar vericiler ellerindeki veri seti dahilinde en iyi kararlarını vermişlerdir oysa ki ekonomi sandıklarından farklı gitmekteydi. 1961 ve 1996 yılları arasındaki ABD verisi için güncelleme farkı %7,5 oranına kadar ulaşmıştır! Bir benzer örnek ise önceki hafta Japonya’nın güncellediği büyüme verisidir. Yeni veri seti aslında hane-halkının 2014 yılındaki vergi artışından sanıldığı kadar kötü etkilenmediğini açığa çıkarmıştır. Oysa ki vergi düzenlemesinin etkisinden çekinen karar vericiler %200’ü aşan borçluluğa yani kötü durumdaki maliyeye rağmen yeni bir vergi düzenlemesine gidememişlerdir. Bu konuda akıllı davranan Japonya Merkez Bankası, kendi zaman serileri ve endekslerini hesaplayarak piyasa ve kamuoyundaki baskıya rağmen ekonomiye ihtiyaç duyduğundan daha fazla parasal teşvik sağlamamıştır! Nihayetinde haklı çıktı. 4) Geçen yıl Hindistan büyüme serisini güncelledi. Hindistan’da büyüme oranları 2013 ve 2014 yılları için sırayla %4,5’den %5,1’e ve %4,7’den %6,9’a yükseldi. Bunun nedeni aynı Türkiye gibi Hindistan’ın da girdi-çıktı tablolarını 2011-2012 dönemi bazlı girdi-çıktı tabloları ile değiştirmesi. Buradan da anlaşılıyor ki Dünya’nın “senkronize” büyüdüğü Lehman öncesi 2000’li yıllarda GOÜ’lede üretim teknolojisi, ekonominin yapısı (örneğin hizmetlerin artan katma değeri) ve tedarik / değer zincirleri ciddi bir değişimden geçmişler. Bahsi geçen dönem doğrudan uluslararası yatırımların (FDI) arttığı zamanlardır. Bu nedenle Türkiye ve Hindistan örneğindeki gibi yeni dönemi yansıtan girdi-çıktı tablolarının kullanılmasıyla büyüme hızlarının artmasını ve ekonominin mevcut dinamiklerinin daha iyi yansıtıldığını anlayabilmek gerekiyor.

Bu hafta Türkiye’deki ana gündem yarın faiz kararını açıklayacak merkez bankası. Açıklanacak faiz seviyeleri ve karar metninin nasıl kaleme alındığını takip edeceğiz. ABD’de tatil öncesinde büyümenin nihai hali, dayanıklı mal siparişleri (yatırımlar) gibi pek çok veri bu hafta içerisine sıkıştırılacak. Artık FED’in kararının ardından açıklanacak verilerin etkisi yeni trendler oluşturmaya yetmeyecektir. Çin’de sakin bir hafta, Japonya’da merkez bankası kararı, Avrupa’da ise IFO anketini (bugün TSİ 12:00) ve tüketici güven endeksini takip edeceğiz. Veri gündemi dışında bugün TSİ 21:30 FED Başkanı Yellen’ın konuşması ve Perşembe günü Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in yıllık hitabını izleyeceğiz. İngiltere başbakanı Theresa May de yarın “Brexit” konusundaki politikalarını mecliste savunacak. Diğer taraftan, Trump’ın Tayvan devletinin tebrik telefonunu kabul ettiğini iki hafta önce burada tartışmıştık. Dönemin Cumhuriyetçi Başkanı Nixon’un 70’li yılların başında devreye aldığı “ping-pong” diplomasisini takiben 1979 yılından beri Tayvan’ı resmen tanımayan ABD için Trump’ın telefon görüşmesi değişik bir tavırdı. Cuma günü Çin devleti, uluslararası sularda ABD’ye ait insansız bir deniz aracına el koydu. Trump ve Pentagon’un konuya verdikleri tepkiler birbirilerinden farklı çıktı. Jeo-politik gelişmeler dahilinde bu sabah ABD Doları hafif bir gerileme içinde.

ŞİRKET HABERLERİ

Kiler GYO (KLGYO, Nötr): Şirket tarafından 21.12.2015 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan açıklamada, İstanbul Sapphire Binasında mülkiyetinde kalan tüm kısımların uluslararası piyasalar da dahil toplu satışı konusunda, Katar Merkez Bankası nın düzenleyicisi olduğu ve tamamı hisseleri Katarlı Barwa Bank’a ait olan yatırım bankası The First Investor TFI ile bir yıl süreli münhasır görevlendirme sözleşmesi imzalanmıştır denilmişti. Bahse konu bu sözleşmenin süresi 18.12.2016 tarihi itibariyle bitecek olup, 16.12.2016 tarihli yönetim kurulu kararı gereği yenilenmeyeceği belirtilmiştir.

Özak GYO (OZKGY, Sınırlı Pozitif): 23.09.2016 tarihinde KAP’ta yayınlanan açıklama ile İzmir Alsancak’ta bulunan arsalara ilişkin olarak Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi (EPP) ile Şirket arasında Tasfiye Protokolü düzenlendiği bildirilmişti. Şirket tarafından daha önce EPP’ye yapılan tüm ödemeler, belirlenmiş olan güncelleme faiz oranı ile güncellenerek toplam 123mn TL olarak 16.12.2016 tarihinde Şirket tarafından geri tahsil edilmiştir. Sözleşme konusu arsalar üzerinde Şirket lehine tesis edilmiş bulunan ipotekler kaldırılmıştır. Şirket hisseleri Cuma günü %1,08 oranında değer kazandı.

Verusa Holding (VERUS, Nötr): Bağlı Ortaklığı Ata Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.’nin sermayesinde, Aytaç Biçer ve Halil İbrahim Özer’in sahip oldukları toplam 2.569.230 adet payın (%25,69) tamamının Şirket tarafından satın alınması konusunda anlaşmaya varılmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 16.12.2016 tarihinde 2.569.230 adet payın Verusa Holding A.Ş.’ye devredilmesine ve Ata Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.’nin sermayesinde %94,22 oranında paya sahip olmasına Onay vermiştir. Söz konusu pay devir işlemlerinin tamamlanması ile birlikte, Şirket Verusa Holding A.Ş.’nin, Ata Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.’deki sermayesindeki pay oranı %68,52’den %94,22’ye yükselmiş olacaktır.

Zorlu Enerji (ZOREN, Sınırlı Negatif): Zorlu Enerji sermayesini bedelli olarak 750mn TL’den 2 milyar TL’ye çıkarma kararı aldı.

Ayrıca, %100 bağlı ortaklığı Zorlu Osmangazi Enerji Sanayi tarafından, Osmangazi Elektrik Dağıtım ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış’ın tamamının satın alınmasına ilişkin 360mn dolar bağlayıcı olmayan teklif verildi.

SEKTÖR HABERLERİ

Sigorta Sektörü: Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, zorunlu trafik sigortasında aşırı yüksek prim teklifi başta olmak üzere kural ihlalinde bulunan sigorta şirketlerinin tespit edildiğini belirterek, bu kapsamda Hazine Müsteşarlığının 27 şirkete idari para cezası kestiğini bildirdi. Şimşek ayrıca primlerin istenen düzeyde düşmediğini söyledi. Şimşek, yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye’de görülen hasar maliyetlerindeki yükselişe karşılık sektörün de primleri yükselttiğini gördüklerini, bunun üzerine hem sektörü rahatlatmak hem de vatandaşın uygun ve kaliteli hizmete ulaşması amacıyla önemli tedbirler aldıklarını ifade etti.

Özelleştirme: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından; Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Çayırhan mevkiinde bulunan ve ayrıntıları ihale şartnamesinde belirtilen Elektrik Üretim A.Ş.ye ait Kömür Rezerv Alanı ile Enerji Üretim Alanının özelleştirilmesi amacıyla ihale edileceği 03/10/2016 tarihinden itibaren yayımlanan ilanlarla duyurulmuştu. Bahse konu ilanda belirtilen ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi ve saati 30/01/2017 günü saat 17:00’ye kadar uzatılmıştır.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Ayeş Çelik Hasır (AYES): Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin arsa üzerine tanıdığı inşaat alanı imar planlarında yaptığı değişiklik sonrası, Dilovası fabrika arsası üzerindeki inşaat alanı imar hakkı artmıştır. Şirket aktifine kayıtlı Kocaeli ili, Dilovası ilçesinde bulunan Dilovası fabrika binası arsası üzerindeki fabrika binasına ek olarak; Dilovası fabrikası kapasitesinin arttırılması ve üretim konusu emtiaların korunması amacıyla; yaklaşık olarak 2.400 metrekare alanlı ve tahmini maliyeti 1mn TL prefabrik fabrika binası ek hol inşaatı yapılması Yönetim Kurulunun 16.12.2016 tarihli toplantısında kararlaştırılmıştır. Yasal izin sürecinin tamamlanmasını takiben ek hol inşaatına başlanacaktır.