Eskiden de bu model uygulandı, şimdikinin farkı ne?

Geçtiğimiz akşam küresel siyaset alanında zengin ve özgün içerikler üreten bir sosyal medya grubunun yıl dönümüne davet edildim.

Orada gazeteci arkadaşlarla muhabbet ederken, okuyucularımdan da e-posta yoluyla sıklıkla yöneltilen bir soru yine gündeme geldi: Heteredoks program başarısız oldu şimdi yine ortodoksa geçtik ancak öncesinde de bu politika uygulanıyordu.

Peki şimdikinin farkı ne? Aslında böylesine geniş çaplı bir soruyu bu kadar kısa bir metinde cevaplamak, üstelik de henüz sonuçlarına ulaşılmadan, peşin hükümle karar vermek elbette olanaksız Dolayısıyla sadece belli göstergelerden hareketle bazı noktaları vurgulamak isterim.

Heteredoks konusundaki görüşüme ise 22 Mayıs tarihli yazımdan ulaşılabilir: https://www.dunya.com/ kose-yazisi/secim-ruyasindan-uyanildiginda/694262 Biraz eskiye gidersem; 2002 yılının ilk zamanlarında ekonomi yönetimi IMF’nin onayını alarak “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programında” 2002- 2004 dönemini kapsayacak yeni düzenlemeler ortaya koydu. Dalgalı döviz kuruna geçildi, TCMB sıkı para politikası kapsamında enflasyon oranını %35 uygulayacağını, Maliye Bakanlığı da %6.5 oranında faiz dışı bütçe fazlası hedefinde sabit kalacağını belirtti.

“Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” IMF ‘ den tam 16 Milyar Dolar ek gelir sağlamıştır. 2003 yılının ikinci yarısından itibaren Türkiye ekonomisinde, küresel dinamiklerin büyük etkisiyle ki ABD merkez bankası faiz oranını düşürdüğünden bu durum Euro ve TL’nin işine yarar, rezervlerimiz bu sayede güçlenirken, ithal girdiyle Euro bazında yapılan ihrcattan büyük katkı sağlanır. Diğer taraftan, program kapsamında özelleştirmelerden de ciddi miktarda bir sermaye akımı oluşmuştur: 2002- 2011 döneminde yaklaşık olarak toplam özelleştirme tutarı 35,5 milyar dolar seviyesindedir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!