Enflasyon, faizler ve dolar

Sevgili Hocam, yeni ikonum Prof Şahap Kavcıoğlu politika faizini %19’da tutarak araç bağımsızlığını ispat etti. Fakat, Para Politikası Kurulu metninde “gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacak“ ifadesi de çıkartılarak diplomatik bağımszılık askıya alındı. Helal olsun; Şahap Hocam’a benim, Doğrucu Davut, valla. Eğer Erdoğan “bir daha faiz artırımı yok!” dediyse, metne “gerekirse yaparız” yazmak hem yalan, hem de günah. Şimdi yandaşı, muhalifi her bir Can ve Canan bir kaç aya kadar faiz indirim bekliyor.

Ben faiz artırımı bekliyorum. Mesela Haziran’da %22-23 anca kurtarır diyorum. Artık makalelerimi kısa tutarak herkesin anlayacağı bir dilde yani “Temel topu at, Hatice, tut kızım o topu” şeklinde yazmaya karar verdim. Bu yüzden Şahap Hoca’nın NİYE faiz artıracağının sadece dışsal nedenlerini arzedeceğim. İçsel nedenlere girersen, Kapadokya’daki mağaralar gibi, kayboluruz.

Hikayemiz Çin’de başlıyor. Zaten artık bütün hikayeler Çin’de başlıyor. Çin’in bir numaralı film pazarı olduğunu keşfeden Hollywood her filme bir Çinli kahraman sokmayı beceriyor. Ama kastettiğim o değil. Enflasyon hikayesi Çin’den başlıyor. Orat Krallık’ta Yİ-ÜFE Mart’ta %4.4 arttı. Reeters anketinde %3.5 bekleniyordu. Nedeni? Emtialarda korkunç bir fiyat artış döngüsü. Bakın burayı iyi dinleyin, bu nokta önemli. Çin tüm dünyaya mal ihraç ettiği ve yuan da sene başındaki kazançları geri verdiği için, maliyet artışlarını satış fiyatlarına kısmen de olsa yansıtmak zorunda. Yani, global ÜFE’de yükseliş için çok sağlam bir gerekçe var elimde.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!