Enerji güvenliği ulusal güvenliğin vazgeçilmezidir

Rusya-Ukrayna Savaşı, ardından Orta Doğu’da tırmanan jeopolitik gerginlikler, dünyanın önde gelen petrol ve doğalgaz üreticisi, aynı zamanda ihracatçısı olan ülkeleri de, bu ülkelerce dağıtımı yapılan ham petrol ve doğalgazın geçtiği deniz ve okyanus koridorları ve kanalları da karmaşık bir denklemin içerisine hapsetti. İran-İsrail gerginliği daha da tırmanır ve Hürmüz Boğazı’ndan gemi geçemeyecek hale gelirse, dünyanın sadece günlük petrol sevkiyatının yüzde 23’ü sekteye uğrayacak. Buna doğalgaz dahil bile değil. 2022 başından beri dünyanın önde gelen ekonomileri çok iyi anladılar ki, kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlarla hızla vedalaşarak, tümüyle temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ülkelerin enerji güvenliğini sağlamak tam anlamıyla ‘hayal’; hayali bir kenara bırakalım, bir o kadar da tehlikeli. İspanya ve Portekiz’in neredeyse tümünün, koca bir İber Yarımadası’nın, Fransa ve İtalya’nın bir kısmının neredeyse iki gün karanlığa gömülmesi bu ağır ve tartışılmaz gerçeği kanıtlayan son gelişme oldu.

Bu nedenle, Avrupa’nın ve ABD’nin kimi neoliberal ‘uç’ demokrat siyasetçileri, adeta’anarşist’ bir tavırla fosil yakıt düşmanı, madencilik sektörü aleyhtarı bir politika izlemeye çalışsalar da, Başkan Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreninden kısa bir süre sonra, ABD’nin kömür madeni işçilerini Beyaz Saray’da ağırlayarak, ABD’nin enerji güvenliği adına eldeki tüm fosil yakıt kaynaklarının devrede olmasına yönelik bir strateji izleneceğini belirtmesi iyi okunmalı. Kaldı ki, madencilik endüstrisi aleyhtarı propagandalara, ‘şehir efsanesi’ iddialara sahip çıkmak konusunda pek de hevesli gözüken sözüm ona çevreci arkadaşlar şunun farkında değiller. İnsanoğlu uygarlık yaşamında M.Ö. 4000’lerden bu yana bakır madenini kullanıyor. Son 6 bin yılda üretilen ve işlenen bakır miktarı 782 milyar ton. Buna karşılık, ‘net-sıfır karbon’ dünyası için çevrecilerin arzu ettiği yüzde 100 elektrikli dünyayı oluşturabilmek, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümü tamamlamak için 2025 ile 2050 arası 3,5 trilyon ton bakırın üretilmesi ve işlenmesi gerekiyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!