Ekonomide kırılma noktasına geldik

Atilla Yeşilada – 28.10.2016

Valla, gerçekçi olmak gerekirse seneye bir ekonomi kalacak mı, ondan da emin değilim. Ben bu satırları kaleme alırken, Mardin’de kıyameti çağrıştıran bir toz bulutu ve Diyarbakır’da asit yağmur alarmı vardı. Marmara’da her an 7 veya daha yüksek şiddette bir deprem olabilirdi. Uğuru kaçtı bu ülkenin ya, yada toplu bir nazar olayı ile karşı karşıyayız, Sayın Seyirciler. Belki de IŞİD’in elinden Dabık kentini almamalıydık, herifler kıyamet ordan çıkacak diye iddia ediyorlardı, haklı olabilirler mi acaba?

Bunlar size biraz farazi tehlikeler gibi gelebilir, ama daha yakın ve sıcak bir tehdit var Türkiye ekonomisi için. Hem dolar, hem G3 10 yıllık tahvil faizleri yükseliyor. Bankaların fonlama maliyeti şimdiden yukarı attı. Şirketlerin 200 milyardan fazla F/X borcu var.Güçlü dolar-yüksek faiz ikilisi bizi eşşek tepmişken beter yapar. Kredi faizleri yükselir, şirket karları sıfıra doğru geriler ve bazı kurumların iflas ettiğini görürüz. T. Telekom’un sahibi Ojer’in içine düştüğü sıkıntılar ve ona kredi veren Türk bankalarının akıbeti hepimize ibret olsun, bu senaryoları küçümsemeyelim.

Ekonomide kırılma noktası derken, küresel ekonomi ya da İlahi Adaletin az-çok böyle müsibetler üretmeyeceği varsayımını benimsedim. Yani, kredi kanallarının açık olacağı bir 2017 varsaydım. Sıcak para akımların durabilir, ama TL’den yüklü bir kaçış olmayacağını da varsayımlar haneme ekledim.

3Ç2016’yı kaybettik, bu konuda tartışma yok, zaten hükmet ve TCMB de (son Enflasyon Raporu’nda) ringe havluyu attı. Soru, ekonomi 4Ç2016’da toparlanacak mı, ve cevap biraz spekülatif olsa da, toparlanma 2017’de devam edecek mi? Ekim ayından gelen ilk veriler bana mantıklı bir analiz yapmak için asgari girdiyi sağlıyor, gerisi için fantazimi kullanıyorum. Henüz ekonomi nakavt oldu demiyorum, ama elimdeki verilerin çoğu bana 4Ç’de en azından hükümet ve TCMB’nin umduğu toparlanmanın gerçekleşmeyeceğini, ya da kalıcı olmayacağını anımsatıyor.

Devamı için TIKLAYINIZ!