Değişen dengeler: USDTRY, USDJPY, Borsa İstanbul ve Çin Yuanı

Piyasalarda değişen dengeler pariteler arasında ve geleneksel olmayan kripto para birimleri üzerinde net bir şekilde görülüyor. Bitcoin kendine yer bulmuşken, bu yazıda pariteler ve Borsa İstanbul’ un yeni trendi üzerinde durulmaktadır.

Bilindiği gibi komşusu savaş halinde olan bir ülkenin ekonomisi globalleşmiş bir dünyada iyi bir konumda olması genellikle beklenemez. Çünkü günümüzde sadece ihracat, ithalat, gayri safi milli hasıla ve diğer ekonomik veriler yeterli sayılmamaktadır. Entegrasyon, küreselleşme, kü-yerelleşme, belirsizlik endeksi, hizmetlerin eşgüdümü, stratejik ortaklıklar vazgeçilemez önem kazanan nitelikler haline gelmiştir. “Kendine yeten bir Türkiye” modeli tamamen rafa kaldırılmıştır.

USDTRY:ABD dolarının Türk lirasına karşı aşırı değerlenmesi sadece ticaret savaşlarının değil Türkiye’nin ABD ile olan gerilimi,  Ortadoğu’da yaşanan İran-ABD ültimatomlarının da etkisi olduğu savunulabilir Türkiye her zamanki gibi çok zor bir dönemden geçiyor olmasına rağmen ekonomik olarak bazı Doğu Avrupa ülkelerinden daha iyi konumda bulunmaktadır. Bu bağlamda ABD doları Türk lirasına karşı siyasi gerilimler sonucunda aşırı yükselmiş ve enflasyonu arttırdıktan sonra tekrar 5.55 TRY’ye düşmüştü. Grafikten açıkça fark edilebileceği üzere eğer 5.70 TRY’nin tekrar test edilmesi gerçekleşirse ve 5.60’tan destek bulacak USDTRY çıkış trendine devam edebilecektir.

USDJPY: Japon yeni ise deflasyon ile meşgul olduğumdan Amerika beyaz sarayının para birimini kontrol ederek ihracatta manipülasyon yapan bir ülke olma suçlamasından arınmıştır. Bildiğimiz gibi son zamanlarda ABD birçok ülkeyi ve gelişmiş ülke olan Çin’i “para biriminde manipülasyon” yaparak küresel ticaret savaşlarını daha da körükledikleri ithamında bulunmuştu.

Japon yeninin 104.98 üzerinde devam etmesi halinde ABD dolarına karşı stabil pozisyonu koruyacağı düşünmektedir bunun yanında 112.817 seviyesi ise direnç noktasını oluşturmaktadır.

Hacim olarak son 3 gün olumsuz kapatmış olup MACD yönünde sinyali düşüktür. RSI ‘nın ise yükseldiği zamanlar USDJPY ‘yi de yükselttiğini görüyoruz. Fakat şu anda RSI düşük sinyal vermektedir. Osilatör göstergesi olarak Aroon çizgisi ise istenen seviyede değildir. Çin yuanı ve Asya piyasaları düşünüldüğünde, ticaret savaşlarında belirsizlik(volatilite) devam ettiğinden Japon yeninin güvenli liman olma pozisyonu korunacağı söylenebilir.

BIST:XU100: Borsa İstanbul’da ise endekse baktığımız zaman belirsizliklere rağmen olumlu hareketlerini sürdürdüğü ve yukarı yönde kademeleri doldurduğu söylenebilir. Renko grafiği ile pozitif uyum içinde olan bir fiyat tablosu görmekteyiz. Fakat Aroon net olmadığı ve negatif sinyal verdiği için yatırımcıların dikkatli olması gerekmektedir. BIST son 1 ayda momentumu korudu. İstikrarlı bir yükseliş trendi ve 100bin üzeri belirli süre tutunması güven verdi. Buna rağmen 98 bin ve aşağı destekleri tekrar tekrar test etmesi çıkış trendini durdurabilir. Çünkü böyle bir durum güvensizlik verir ve üstelik sıcak para daha kazanç veren endekslere yönelir. Yatırımcıların 100 bin psikolojik sınırına dikkat etmesi gerek.

USDCNY:Amerikan dolarının Çin yuanına karşı aldığı pozisyonlar giderek netleşmekte ve güçlenmekte olup ABD dolarında bir boğa yükselişi görmekteyiz. Tüm osilatörler yukarı yönde bir hareket beklememiz gerektiğini belirtmektedir. Uzun ve orta vadede Amerikan doları pozisyona alınması yatırımcı için olumlu olmaktadır. Şu anda al pozisyonu vermesi ve zararı durdur fiyatının üst seviyelerde 6.90 seviyesinde olması da yatırımcıyı kendisine çekebilir.

ABD ekonomik göstergelerini kırılma noktasını tetikleyici olduğu ve FED’in faiz düşürme sinyalinin çoktan fiyatlanmış olabileceği söylentileri göz önünde bulundurulursa altın ve Bitcoin ‘nin hem doların hem de Çin yuanının düşük kademelerde fiyatlanmasına neden olabilir.

Altın ve geleneksel olmayan bitcoin’e yönelişin aynı şekilde makro değişkenlerle fiyatlandırılabileceğini son 2 aydır daha net görüyoruz. Bitcoin 12000 seviyesini kırmayıp ABD doları ve yuan üzerinde yaşanan çekişmede dahil tekrar hacim olarak düşük seviyelere indiğini gördük. Bu sebeple teknik analiz ve gündem ile takip edilerek hareket edilmesi doğru olacaktır.

Sonuç itibariyle makalenin başında da belirttiğimiz üzere tekniğin yatırımcının kendisinin öz farkındalığını artırarak boyutlandırılması önem taşımakta, ve makro değişkenlerin piyasa yapıcılığı konusunda ne kadar hassas göstergeler olduğu görülmektedir. Bölgesel menfi projeler (Ortadoğu ‘da BOP gibi) ve ülkesel çıkarlar yerine tüm dünyayı içerleyen ve önceleyen bir vizyon olabilirdi, ve piyasalarda daha az belirsizlik olurdu. Fakat geleneksel piyasa şartları ve aşırı bilgi kontrolü ile bunun gerçekleşmesinin yavaş ve sancılı olacağı belirtilebilir.

Okan Özdemir