BİST 100: DOHOL ve PETKİM hisseleri, yükseliş ve rakamların göstergeye yansıması

Dünyada ABD- Çin ticaret savaşı yeterli değilmiş gibi önceki hafta Hürmüz Boğazı’ndaki güvenlik kaygılarını artıran tanker “saldırısı” gerçekleşti. Bu politik propaganda savaşında İran’daki rejime yönelik yaptırımların ağırlaşması ve kamu oyunun ABD ve Suudi Arabistan tarafına kazandırılması söz konusu da olabilir. Fakat petrolün artması ile ticaret savaşının yanında resesyon kesin bir pozisyon kazanacak gibi görünüyor. Piyasa şimdi bunu fiyatlandıracak ve fiyat önümüzdeki üç ila altı ay boyunca varil başına 80 ila 90 $ ‘a yükselecek. Kuzey Denizi Brent şu an için 60 doların, ABD hafif petrol WTI’sinin 55 doların altında olması bekleniyor.

Türkiye ‘ye gelirsek, yüksek büyüme performansı gösterdiği 2010 ve 2011 yıllarında cari işlemler hesabı da tarihi zirveleri görmüştü. Ekim 2011’de 76,1 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaşan büyüme yaşanmıştı. Cari fazlanın son 17 yılın en yüksek rakamlarını vermesi altını düşürdü doları yükseltti. Tabi bunda öncelikli olarak yurt dışı piyasalarının da etkisi oldu.

Cari açığın doğrudan büyümenin bağımsız değişkeni olmadığından bazı analistler bunun ithalatın kesildiği için stoklarla birlikte fazla mal bulunması sebebiyle ortaya çıktığını savunuyor.

Bunun yanında, 47 merkez bankasının faiz indirimi yaptığı ve ekonomik olarak 2020 yılında resesyondan söz edildiği bir ortamda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Enflasyonda 1 yılda tek haneye ineceğiz” dedi. Peki, enflasyonda tek hane Türk ekonomisini şahlandırmak için yeterli mi? Maalesef zorunlu olmamak şartı ile durum böyle değil. 2019 ‘da ve daha önceki yıllarda Türkiye hak ettiği ölçüde büyüse de istenilen sektörlerde yeterli büyüme sağlanamadı. Hizmet ve inşaat sektöründe muazzam gelişme gösterilirken, teknoloji konusunda istenilen gelişme sağlanamadı. Üstelik bu düşük değerde Türk lirasının, hammaddenin iç pazarda işlenmesi ile desteklenmesi durumunda yüksek ihracat rakamlarını da beraberinde getirebilirdi. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti için, en önemli husus bankaların iş yapan ve doğru sektöre yatırım sağlayan şirketlere kaynak aktarması/kredi vermesidir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), en son olarak faizi % 16,50’ye çekti. TCMB’nin faiz indiriminin piyasadaki en yüksek beklentiye yakın gerçekleştiği ve piyasalara olumsuz yansımayacağı belirtilebilir.

Bu dezenflasyon odağı bankaları likidite durumuna bağlı olarak daha temkinli dalgalanacaktır. Bu bağlamda, faiz koridoru da tüketici ve yatırımcıya daha hitap edeceği için ekonomi rahatlayabilir.

Ankara’da bugün düzenlenecek Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi de ekonomik ve politik olarak güçlü bir bölgesel ve global bir etkiye sahip olacak. Bölgede stabilite için Türkiye ‘nin güvenlik koridoruna gereksinimi bulunmakta olup Suriye ‘den yeni bir göç dalgasının Türkiye ekonomisine ve toplumsal yaşamına büyük bir olumsuz etkisi olma ihtimali piyasalar tarafından henüz fiyatlanmış gözükmemektedir. Bu da bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Altın fiyatları geçen Cuma günü düştü ve haftalık işlemlerde ons başına 1488 $ seviyesine geriledi ve sarı metalde 1500 $ psikolojik sınırın altına düşüş kaydedildi.

Düşüş, yatırımcının perakende satışların ve tüketici güven verileri ardından hisse senedi piyasalarına ve tahvil getirilere yönlenmesi ve beklentilerin üzerine çıkan endekse sıcak para akışı girmesi sonrası gerçekleşti.

Forex Takipçisi, TradingView ‘den sağlanmaktadır

Yukarıdaki grafikten 7 majör pariteden dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durumun çizgisine bir sezgi duyulabilir. Paritelerde ise olumsuz bir performans görmekteyiz. İsviçre Frankı osilatör olarak al verirken; Kanada doları ve İsviçre Doları trend olarak güçlü al verdi. Bu da güvenli liman para birimleri olan İsviçre Frankı ‘ndaki talebin piyasalara tam güven gelmediğini kanıtlamaktadır.

Hisse Senedi Takipçisi, TradingView ‘den sağlanmaktadır

Yukarıdaki tablodan DOHOL ‘un güçlü al verdiği bunun yanında PETKM ‘in ise al verdiği trend çizgisinin teknik analizinden anlaşılmaktadır. Sırasıyla 3.66 ve 1.39 seviyesinden son kapanışı gerçekleştiren hisse senetleri yönünü yukarı çevirmiştir. Her ikisini de kırmızı etikete alarak size bu metni daha iyi bir sunum haline getirmek istedim. Diğer hisse senetlerine siz de Hisse Senedi Takipçisi kullanarak detaylı bakabilirsiniz. Aşağıdaki grafikten daha detaylı bir içgörü kazanabiliriz.

Bu bağlamda, Bist 100 olumlu bir çizgide her defasında bir kademe yükselerek yukarı yönde harekete geçmiştir. 103.000 ve 104.250 aralığı önem ve trend geçerliliği ifade etmektedir. Netlik yeterli ve yukarı yönde trend göstermektedir. Grafikten görülebileceği üzere turuncu çizgi olan Dohol hissesinin henüz 1.39 ‘u denediği ve 1.42 direnç noktasını kırmakta çok yakın olduğunu görmekteyiz. Trend güçlü al dese de osilatörler sat vermektedir. Bunun nedeni yetersiz momentum ve MACD çizgisinin yetersiz olmasıdır. DOHOL için direnç noktasının kırılması ikinci direnç noktası olan 1.48 ‘i gündeme getirecektir. Global anlamda borsalara ortalama bir sıcak para girişi yaşanmasının devam etmesi durumunda bu geçerlidir. Yoksa, DOHOL 1.34 seviyesine tekrar geri dönme riski bulunmakta olup al şansı tanıyacaktır.

Sonuç itibariyle, mumlar yukarı kademelerden hacme sahiptir. Petkim hissesinde bir RSI yükselişinin daha dikkate değer bir hacim ile desteklenegeleceği noktada çıkış trendini kolay yakalayacağı ve 3.62 direnci önceki hafta belirttiğimiz üzere kırıldı ve 3.66 ‘dan kapatmış bulunmaktadır. Bu hafta 3 seans üst üste pozitif kapatması ve 3.60 desteğinde fazla durmadan kendini 3.78 ‘e atması güvenli çıkış trendini ve güvenilirliği arttıracaktır. Pazartesi gerçekleşecek Türkiye-İran-Rusya üçlü zirve önem taşımaktadır. Hisse senedi piyasasında yatırımcıların Borsa İstanbul ‘un açılışının pozitif olmasının al ve tut pozisyonu davranışını daha güçlendirerek 104500 üzerine borsanın bu hafta çıkabileceğini, aksi taktirde tekrar 102500 ve buradan destek sağlayamazsa 102100 seviyesine ineceği Fibonocci çizgisinden anlaşılmaktadır.

Okan ÖZDEMİR