Atlantik İttifakı’nda ‘yeşil’ mutabakat

Dünyanın önde gelen 7 ülkesinin liderlerinin katıldığı G7 Zirvesi, kimi boyutları itibariyle, G7 Grubu’nun Avrupa Kanadı’nın Atlantik’in batısında yer alan ABD ve Kanada’yı ve Asya- Pasifik’i temsil eden Japonya’yı bilhassa ‘yeşil gelecek’, ‘sıfır karbon dünyası’ başlıklarında daha fazla sürecin içine dahil etmeye ağırlık verdiği bir zirve olarak tamamlandı. Nitekim, ‘Kovid-19’ nedeniyle bir yılı aşkın bir süredir fiziki olarak bir araya gelemeyen liderler, G7 Zirvesi için hazır İngiltere’nin ev sahipliğinde buluşmuş, ardından da zaten NATO Zirvesi için Brüksel’e geçmiş iken, AB liderliğinin girişimiyle, Kanada Başbakanı Trudeau ve ardından ABD Başkanı Biden’la ikili görüşmeler de ihmal edilmedi.

Başkan Biden’ın ABD başkanlığını üstlenmesi sonrasında, Beyaz Saray’ın küresel meselelere yaklaşımda daha uzlaşmacı ve yapıcı bir tutum sergilemeye ağırlık vermesi, küresel iklim değişikliği, sıfır karbon ekonomisi, çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunması başlıklarında bayraktarlık yapmaya özen gösteren Avrupa Birliği’ni heyecanlandırmış durumda. Bu nedenle, Brüksel’de hem Trudeau, hem de Biden’la gerçekleştirilen görüşmelerde, AB tarafı Kanada ve ABD’ye Paris İklim Anlaşması hedeflerine ulaşılması, Atlantik İttifakı’nın 2050 yılına kadar, adeta bir ‘yeşil kuşak’ oluşturacak şekilde, karbon nötr ekonomiler haline dönüşerek örnek ülkeler olmaları yönünde çağrıda bulundu.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!