Aracı Kurumlarda Muhasebe, Operasyon ve Emir Gönderim Sistemlerinin Geleceği

Dışarıdaki değişimin hızı, içeridekinden yüksekse son yakındır!
Jack Welch

Endüstri 4.0’a Nasıl Geldik?

General Electric’in efsanevi CEO’sunun, şirketler için söylediği bu önemli sözün altına imzamı atarım. İnsanoğlu olarak bizler için de aynı durumun geçerli olduğunu görüyoruz. Zihinlerimizdeki değişim aşkı, dış dünyadakinden yüksekse bir sonraki adıma çok daha hızla geçiyoruz. Endüstriyel anlamda 18. Yüzyıldan itibaren yaşanan değişime bakalım örneğin; buhar makinesinin icadı ve yaygınlaşmasıyla büyük bir devrim yaşandı. Bu devrimin ivmesiyle çok kısa bir süre sonra 19.yüzyılda elektrik ve iş bölümüne dayalı seri üretime geçildi. Ardından bilgisayar, internet, üretim süreçlerinin otomasyonu ile 20.yüzyıl muhteşem bir hızla toplumların hayatlarını değiştirdi. Endüstri 4.0’ı konuştuğumuz bugünlerde değişimin hızı öyle yüksek ki, büyük veri, yapay zeka, makine öğrenmesi, otonom araçlar, nesnelerin interneti, hizmetlerin interneti ve daha birçok önemli başlıkta, gelecek ile ilgili öngörüler neredeyse anlık olarak şekillenmektedir. Endüstri 4.0’daki en önemli prensiplerden biri de “modülerlik”tir.

Peki ya Finans 4.0?

Finansın devrimsel gelişimi de benzer yollardan geçmiştir. İlk sanayi devrimiyle birlikte merkez bankaları kurulmaya başlanmıştır. Bunun devamında sanayileşmenin getirdiği kredi ve hisse senetleri piyasaları Finans 2.0’ın zeminini oluşturur. Özellikle internetin doğuşu ile birlikte borsaların küreselleşmesi, bilgi teknolojileri çağının başlaması, daha kompleks finansal ürünlerin ortaya çıkması gibi başlıklar Finans 3.0 döneminde gerçekleşmiştir. Bu seviye, 2008’deki ekonomik kriz ile bir nebze yara almış olsa da değişimin hızına ayak uyduranların önderliğinde günümüzde Finans 4.0’ın etkileri çok yakından hissedilmektedir. Bu anlamda dijitalleşme ile dinamizm kazanan ve değişim hızı artarak devam eden borsaların rolü çok önemlidir. Finans 4.0’ın dinamosu da tabi ki “modülerlik”tir.

Borsa İstanbul Bu Gelişimin Neresinde?

Borsa demişken, ülkemize baktığımızda 1985 yılındaki açılışından itibaren Borsa İstanbul (O zamanki adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) sürekli gelişim içinde olmuş, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmiş, her geçen senede yeni ürünlerle, tüm yatırımcılar için iyi bir alternatif olmuştur. Milenyum öncesinde bile birçok üründe işlem yapılabilen, müşteri bazında saklama yapabilen, işlem defterlerini elektronik olarak üreten, piyasalara uzaktan erişim sağlayabilen bir borsa olması birçok açıdan önemlidir. Bu değişimin hız kazanmasında en önemli etkenlerden biri de ülkemizde 1993’te kullanılmaya başlayan ve milenyumla birlikte iyice yaygınlaşan internet kullanımı olmuştur. Günümüze kadar olan süreçte de başta NASDAQ OMX ile yapılan stratejik ortaklık olmak üzere teknolojik açından kendini üst seviyelere taşımış ve dışarıdaki değişimin hızını her daim yakalamıştır. Bu bağlamda Borsa İstanbul’un 2016  Sürdürülebilirlik Raporu’nda şu cümleler dikkat çekmektedir:

“Borsa İstanbul, teknolojiyi ve teknolojik risklerin yönetimini en önemli konular arasında görerek teknolojik alanda sürekli gelişim ve yatırım ile öncü olmayı ilke edinmiştir. Borsa bu doğrultuda “Teknoloji ile Dönüşüm Programı” BISTECH’i devreye almıştır. Borsa, BISTECH geçişiyle modüler, düşük bakım ve işletim maliyetli, güvenilir, yüksek performanslı ve hızlı bir teknolojiye sahip olmuştur.”

Dikkat ettiniz mi? Evet, yine “modülerlik” kavramı çıktı karşımıza.

Neden Modülerlik?

Buraya kadar adını sıkça andığımız “modülerlik” kavramı nedir peki? Bildiğiniz gibi modül, farklı görevleri üstlenerek birbirini tamamlayan birimlere verilen addır. Yazılım süreçlerindeki anlamıyla modülerlik ise, bağımsızca çalışabilen modüllerden oluşan ama bu bağımsızlığa rağmen bütüncül program veya programları eşsiz şekilde birleştirebilen, bunu yaparken de birbirlerini asgari olarak etkileyen parçalı sistemleri tanımlamak için kullanılır. Karmaşık yöntemleri düzgün olarak sistematize etmek, daha küçük parçalara ayırarak anlaşılır hale getirmek için kullanılan en önemli strateji modülerliktir. Modüler yazılım mimarilerinin avantajlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

  • Karmaşık yapıları çözmek veya birleştirmek için en ideal yöntemdir.
  • Birçok bileşeni yeniden hızlı bir şekilde bir araya getirerek ürün çeşitliliğine olanak sağlar.
  • Modüller doğdukları ana sistemden bağımsız olarak, servisleri kullanarak istedikleri sisteme etkin bir şekilde entegre olabilirler. Bunu yaparken kendi ana sistemlerine ihtiyaçları yoktur.
  • Yazılımın geliştirme süreci modülerliğin sağladığı esneklik ile çok daha küçük ekiplerle yönetilebilir.
  • Ekiplerin sadece o modülün gerektiği işi bilmeleri yeterli olduğundan, iş bölümü ve mevcut potansiyeli verimli yönetmek anlamında büyük bir avantaj sağlar.
  • Modüllerin bakım ve desteği bütüncül sistemlerin bakım ve desteğinden çok daha hızlı şekilde verilebilir.
  • Modüler yapılar her yönden bütüncül sistemlere göre daha çeviktir.

Aracı Kurumların Dijitalleşme Serüveni

Yatırımcıların borsaya erişimdeki ilk durağı olan aracı kurumlar da hem bilgi teknolojileri çağına ayak uydurmak hem de yasal düzenlemelere uygun bir iş süreci oluşturmak için sürekli değişim içinde olmuşlardır. Mevzuatın belirlediği standartlar içinde konforlu bir hizmet sunmanın en önemli yolu da buna uygun bir yazılım kullanmak olmuştur. Her alanda olduğu gibi aracı kurumlar için de dönüşüm süreci yaşanmaktadır.

Günümüze gelene kadar birçok aşamadan geçen bu dönüşüm sürecinde, teknolojik gelişmelerle birlikte, özellikle finans sektörünün dijitalleşmeye en uygun alanlardan biri olması sebebiyle bu yöndeki çalışmalar artmıştır. Bununla birlikte, rekabetin üst seviyede olduğu sermaye piyasaları aracılık işlemlerinde aracı kurumlar müşterilerini artık sadece düşük komisyonlar ile elde tutamayacaklarını da görmüş oldular. Bu kapsamda aracı kurumların verdikleri hizmetin en kilit noktası olan “dijitalleşme” ile ilgili aşağıdaki konular ön plana çıkmaya başladı:

  • Aracı kurumlarda hesabı olan yatırımcılar “dış müşteri”, aracı kurumun her seviyeden personeli ise “iç müşteri” olarak tanımlanıyor. Memnuniyet piramidinin en tepesine de bu iki kavram konuluyor.
  • Dış Müşteri için yurt içi/yurt dışı piyasalara tam entegrasyon, hızlı emir iletimi, kullanıcı dostu internet şubesi, analitik raporlama, dijital varlık yönetimi (robo danışmanlık), kişiye özel ürün ve hizmetler vermek gibi yaklaşımlar ön plana çıkıyor.
  • İç Müşteri için de, kullanılan muhasebe-operasyon-emir iletimi yazılımında stabilite, mevzuata paralel güncellenme hızı, veri analitiği (iş zekası) hizmeti, tüm piyasalara tam entegrasyon, işlem defterlerinde tam otomasyonla sıfır insan müdahalesi, BIST/Takasbank/MKK/KAP servislerinde tam yetkinlik, belge kayıt düzeninde inovatif çözümler, hızlı ve etkin işlem gücü çok önemli hale geliyor.
  • Dijitalleşirken, aynı zamanda bilgi sistemleri güvenliği ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin oluşan yüksek hassasiyetin de kullanılan yazılımda aynı önemde sağlanması gerekiyor.
  • Yazılım şirketi ile “aynı dili konuşmak” diğer bir önemli konu. Sadece “günü kurtarmak” değil vizyoner bakış açısı ile geleceği şekillendirmek, yenilikçi yaklaşımlar için aynı heyecanı duymak gerekiyor.
  • Bunların yanında bir de bakım/destek konusu var ki, burada da yazılım evinin kurumsallaşmış olması, yeterli sayıda kaliteli insan kaynağına sahip olması, iyileştirme talepleri dahil her talebi itinayla değerlendirip “Mutlu Müşteri” mottosunu benimsemiş olması günümüzde daha fazla önem kazanıyor.

Infina Yazılım A.Ş. olarak 1995 yılındaki kuruluşundan itibaren tam da yukarıda özetlenen yaklaşımlarla hareket ediyoruz. 2007 yılında yaptığımız yenilenme çalışmaları neticesinde, modüler yazılım mimarisini benimsemiş bulunuyoruz. 60 kişilik yetkin insan kaynağımızla düzenli olarak Ar-Ge projeleri geliştiriyor ve bu projeler için akademik alanda ortaklıklar yapıyoruz. Aracı kurum, portföy yönetim şirketi, banka, emeklilik şirketi, yatırım fonu, yatırım ortaklığı, aile ofisleri gibi hizmet verdiğimiz çok sayıda “Mutlu Müşteri”miz bulunuyor. Son olarak Temmuz 2019’da Turkish Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin tüm aracı kurum muhasebe, operasyon, emir iletimi, varlık yönetimi ve veri analitiği süreçlerini devralarak, yüze yakın “Mutlu Müşteri”mize bir yenisini eklemenin gururunu yaşıyoruz.

Sermaye piyasalarının gelişimine katkı sağlamak için değişimin daima hem içinde hem de öncüsü olmaya devam edeceğiz.

Bu anlamda, aracı kurumların dijitalleşme çağına hazırlık süreçlerindeki önemli çalışmalarımızla ilgili detaylı bilgi almak için www.infina.com.tr adresini ziyaret edebilir ve bizimle irtibata geçebilirsiniz.

İskender ADA
İnfina Yazılım A.Ş.
Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı