2020 ‘kötümserlik yılı’na aday

2020, dünyanın bütününde, şirketlerin üst düzey yönetimlerinin şapkayı önlerine koyup, ciddi değerlendirmeler yapacakları bir yıl olacak. Bilhassa, Atlantik İttifakı’nın Amerika ve Avrupa kanadının basiretsizlikten veya çıkarlarından dolayı göz yumdukları jeopolitik gerginliklerden başlayarak, ABD’nin liderlik ettiği ‘küresel ticaret savaşları’nın da tetiklediği ağır belirsizlikler, küresel ölçekte milyonlarca şirketi ürünlerini dünyaya satmak konusunda yeni pazarlara ve yeni tedarik zinciri arayışlarına zorluyor. Uzunca bir dönem Asya-Pasifik ülkelerini en önemli ‘tedarik’ partneri olarak gören şirketler, bugün tek bir coğrafyaya ‘bağımlılığı’ ciddi manada sorgulamaktalar.

Dünyanın tanınmış yönetim danışmanlığı ve denetim şirketlerinden PriceWaterHouseCoopers (PwC)’ın 23.’sünü yayınladığı ‘Küresel CEO Anketi’, 2018’de hayli yüksek bir iyimserlikle dünya ekonomisinin büyüme performansına yönelik bir beklenti ortaya koyan CEO’ların, bugün ise, 2020 ve sonrasına yönelik hayli yüksek bir ‘kötümser’liğe geçtiklerine işaret ediyor. En yüksek kötümserlik Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da kendini gösterirken, göreceli düşük kötümserlik Türkiye ve Rusya’nın da yer aldığı Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Asya-Pasifik’te gözleniyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!