2013 Tahminleri

Mahfi Eğilmez – 24.12.2012

2012 yılının genel değerlendirmesi

2012 yılına girerken “bu yıl kriz yılı o nedenle tahmin yapmayacağım” demiştim. Aslında her yıl tahmin yapıyorum ve geçen yıl da yapmıştım. Ama kullandığım model bana 2012 yılında bir kriz ortamının oluşacağını işaret ettiği için elde ettiğim sonuçları paylaşmamıştım. Şimdi çıkıp da şunları tutturdum bunları tutturmadım diyecek halim yok. Madem tahminlerimi kamuoyuyla paylaşmadım hangilerinin tutup hangilerinin tutmadığı da bana kalsın.

Buna karşılık kamuoyuyla paylaştığım 2012 kriz yılı olacak tahminimin tutup tutmadığı konusunda bir şeyler söylemem gerekiyor. 2012 yılının kriz yılı olacağını söylerken asıl olarak Avrupa ve yükselen piyasa ekonomilerini kastederek söylemiştim. Avrupa gerçekten de krize girdi ama yükselen piyasa ekonomileri benim tahmin ettiğim spillover etkisinden (yani dışarıdaki olayların içeriye yansıması) kurtulmayı başardı. Oysa ben Avrupa için öngördüğüm krizin özellikle Avrupa’ya ihracat yapan yükselen piyasa ekonomileri başta olmak üzere gelişmekte olan dünyayı daha fazla etkileyeceğini ve onları da anaforun içine çekeceğini düşünüyordum.

2012 yılında küresel sistemin beş büyük parçası ve Türkiye şöyle bir görünüm sergiledi:

ABD
Avrupa
Çin
Japonya
Gelişen ekonomiler
Türkiye
Büyüme
+
+
+
Enflasyon
+
+
+
+ (!)
+
+
İşsizlik
+
+
+
+
+/-
Bütçe Dengesi
+
+
+/-
Cari denge
-/ +
+/-
+
+/-
-/+
Kamu borcu
+
+
+
Genel görünüm
+ (?)
+
– (?)
+
+/-
Notlar:
– / +  İyileşmenin ya yeterli olmadığını ya da tekrar bozulmaya başladığını gösteriyor.
+ / –  İyiden kötüye gidişin olduğunu gösteriyor.
(!) Japonya’da enflasyonun sıfır dolayında olmasının iyi bir şey olup olmadığının tartışmalı olduğunu gösteriyor.
(?) ABD’de mali uçurumun pozitif görünümü bozabileceğini, Japonya’da yeni hükümetin negatif görünümü düzeltme yönünde yeni girişimlerde bulunabileceği olasılıklarını gösteriyor.

Tabloya göre 2012 yılının tartışmasız yıldızı yine Çin. Gelişen ekonomiler, bütün olarak ele alındığında Çin’i izliyorlar. Avrupa, bu beş büyük ekonomi arasında en zayıf görünüme sahip olan ekonomiyi oluşturuyor. Onu Japonya izliyor. Japonya’da örneğin enflasyonun sıfır dolayında olması ve bunun uzun yıllardır devam etmesi artı değer mi yoksa eksi değer mi taşımalıdır? Çünkü bu durum uzun yıllar Japonya’daki resesyonun temel nedenlerinden birisi halini aldı. Ben artı olarak işaretlerken oldukça tereddüt ettim. Belki onun da yanına bir soru işareti koymak gerekirdi.

Türkiye’yi, aslında gelişen ekonomiler içinde yer alan bir ekonomi olmasına karşılık, karşılaştırma amaçlı olarak ayrıca gösterdim. Türkiye, 2012 yılını en karışık görünüm içinde geçiren ekonomilerden birisi. +/- işaretinin bolluğu bunu gösteriyor. Örneğin işsizlik, başlangıca göre düşüş göstermekle birlikte sonlara doğru yeniden artış içine girdi. Bütçe dengesi, başlangıçta daha büyük açıklar öngörülürken daha düşük bir açığa doğru gidiyor. Buna karşılık geçen yılki açığın üzerinde olacak. Cari açık, hızlı bir gerileme içinde bulunuyor. Buna karşılık oran olarak hala dünyanın en büyük cari açıklarından birisi.

2013 yılı tahminleri

2013 yılında yukarıda sunduğum tabloda ABD, Avrupa ve Japonya açısından çok fazla değişiklik olmayacağını tahmin ediyorum. ABD’nin mali uçurum sorununu çözememesi, siyasal çekişmeye takılıp kalması halinde toparlanma sürecinde kayıplar yaşayabileceğini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum. Eğer böyle bir olumsuz gelişme olursa bu hem ABD ekonomisi hem de küresel ekonomi açısından daha ileri bozulmalara neden olabilir. Avrupa’nın durumu daha da karışık görünüyor. Her ne kadar Yunanistan sorunu çözülme yoluna girdi gibi bir görünüm ortaya çıkmış olsa da İtalya, İspanya, Portekiz ve hatta Fransa’nın durumu kritik düzeyde durmaya devam ediyor. Avrupa’nın borç sorununu aşması çok zaman alacak. Japonya’da yeni hükümet, genişletici bir maliye politikası uygulamaya hazırlanıyor. Ne var ki geçmişte sürekli olarak bu politika uygulandı ve yüzde 10’lara varan bütçe açıklarına karşın sonuç alınamadı. Japonya tam anlamıyla bir umutsuz vaka görünümü sunuyor. 2013 yılında toparlanmaya geçmesi mucize olur.

2013 yılında asıl tehlike 2012 yılını Avrupa’daki krize karşın rahat geçiren gelişen ekonomilerin krizden etkilenerek düşüşe geçmeleri olasılığıdır. Ben bu tehlikenin 2012’nin son çeyreğinde ortaya çıkacağını öngörmüştüm ama öngörüm doğru çıkmadı. Tehlikenin 2013 yılı için de aynen geçerli olduğunu düşünüyorum.

2013 tahminlerimi aşağıda OVP, IMF ve OECD tahminleriyle karşılaştırmalı olarak sunuyorum (ME benim tahminlerim.) Aslında her zaman aralıklı tahmin yaparım ama herkesin beklentisi nokta tahmin olduğu için geçmişte yaptığım aralık tahminlerinin orta noktasını tahmin olarak veriyordum. Bu yıl, belirsizliğin yüksekliği nedeniyle, aralıklı tahminlerimi aynen veriyorum.

2013 Tahminleri
OVP
IMF
OECD
ME
Büyüme
4,0
3,5
4,1
2,5 – 3
Enflasyon
5,3
5,7
6,9
5 – 5,5
Bütçe açığı (%)
2,2
1,9
1,9 – 2,2
Cari açık (%)
7,1
7,1
7,3
6 – 6,5
İşsizlik
8,9
9,4
9,3
9 – 10

2013 yılı tahminlerimin dayandığı temel varsayımlar:

(1)Küresel ekonomiyi ya da Türkiye’yi derinden etkileyecek savaş hali, doğal afetler gibi olağanüstü bir olay yaşanmayacak
(2)Emtia fiyatlarında 2012 yılı ortalamalarından büyük sapmalar olmayacak.

(3)Dolar kuru (yıl ortalaması): 1,80.
(4)Ham petrol fiyatı (yıl ortalaması): 110 USD/Varil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir