Yeşil Tahvil Piyasası Son 6 Yılda Önemli Ölçüde Büyüdü

Muazzam Büyüme Potansiyeli Sunan Yeşil Tahvillerin Teşvik Edilmesi Temiz Enerjide “Yüksek Yatırımcı İlgisi” Sağlayabilir

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi’nde yeşil tahvillerle ilgili önemli noktalar duyduk” dedi.

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, yeşil tahvil piyasasının Türkiye’de önemli bir büyüme potansiyeli olduğunu belirterek, ‘Yeşil tahvil piyasasına yönelik gerekli altyapının kurgulanması, mevcut problemlerin çözülmesinde önemli rol oynayabilir. Önümüzdeki dönemlerde özellikle yenilenebilir enerji, temiz içme suyu, elektrikli ve hibrit araç gibi yatırımlar için yüksek yatırımcı ilgisini ve çeşitli teşvik paketlerini görebiliriz.’ dedi.

Edin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletlerin verilerine göre Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşabilmek için dünya genelinde 2030’a kadar yıllık 5 ila 7 trilyon dolar arasında yatırım gerektiğini ve bunun da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için her yıl en az 2,5 trilyon dolar finans açığı anlamına geldiğini söyledi.

Bu amaçlara ulaşabilmek için sürdürülebilir borçlanma enstrümanlarının dünyada yatırımcılar tarafından her geçen gün daha fazla rağbet gördüğünü kaydeden Edin, geçen yıl salgın döneminin de etkisiyle sürdürülebilir borçlanma piyasası toplam hacminin rekor kırarak 1,9 trilyon dolara yükseldiğini aktardı.

Edin, sürdürülebilir borçlanma enstrümanları arasında yeşil tahvillerin önemli bir yeri olduğunu dile getirerek, ‘Yeşil tahvilin temel ilkesi tahvil gelirlerinin mutlaka yeşil projeler için kullanılması. Bu kapsamda, yeşil tahviller yatırımcılara, ihraççılara ve çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlıyor.’ diye konuştu.

Yeşil tahvillerin en temel faydasının yatırımcıların risk ve gelir dengelerini çevresel faktörlere göre sağlayabilmesi olduğunu ifade eden Edin, fon kullanımlarının düzenli raporlanması sayesinde yeşil tahvil ihraçlarında risk ölçümünün diğer sabit gelirli menkul varlıklara göre daha şeffaf olduğunu belirtti.

Yeşil tahvil piyasasında ilk ihracın 2007’de başladığını fakat son 6 yılda önemli ölçüde büyüdüğünü kaydeden Edin, bugün yenilenebilir enerjinin ihraç edilen tüm yeşil tahvillerin neredeyse yarısında mevcut olduğunu ifade etti.

Edin, buna rağmen yeşil tahvillerin potansiyellerinin çok altında kaldığını dile getirerek, ‘Bugüne kadar kaydedilen ilerleme etkileyici olsa da, yeşil tahvil piyasası muazzam bir büyüme potansiyeli sunmaya devam ediyor. Küresel tahvil piyasası 100 trilyon dolar civarındayken, yeşil tahvillerin kümülatif ihraçları 1 trilyon doların altında ve kümülatif küresel tahvil ihraçlarının yüzde 1’inden daha azına karşılık geliyor.’ bilgisini paylaştı.

Türkiye’de 836 milyon dolarlık yeşil tahvil ihracı yapıldı

Yeşil tahvil gibi sürdürülebilir borçlanma enstrümanlarının Türkiye’de de değer zincirinde yer aldığını söyleyen Edin, Türkiye’de bankacılık sektörünün bakış açılarını ve sistemlerini yeni dünyaya göre revize ettiğini kaydetti.

Edin, Türkiye’de toplam tahvil ve borçlanma piyasasının 3,1 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, şöyle devam etti:

‘Yeşil tahviller bu piyasada 836 milyon dolarlık paya sahip. Bunun içinde banka ve özel sektörün borçlanmaları yer alıyor ama bu hacimler henüz istediğimiz seviyelerde değil. Türkiye’de bu ihraçların ve trendlerin artabilmesi için çözmemiz gereken bazı derinlik problemleri var. Bunları şirket bazında değil ülke bazında değerlendirmeliyiz. Bir ülkenin tahvil piyasasında özellikle bu konuda tecrübeli yurtdışı yatırımcıların ilgisini çekebilmek için ülke politikalarının yatırım stratejisiyle uyumu hareket etmesi lazım. Garanti BBVA olarak, Türkiye’de sürdürülebilir borçlanma araçlarının toplam hacmine en büyük katkıyı sağladığımızı söyleyebilirim fakat bu araçların ülkemizde daha çok hacim kazanmasını istiyorsak bu alandaki politikalarımızı güçlendirmeli ve ülke stratejimizin içine almalıyız. Bir ülkede, yeşil ve sürdürülebilir politikaların kapsamı veya görünürlüğü az ise yatırımcı o ülkede faaliyet gösteren şirketlerin ihraç ettiği yeşil tahvillere de yeterince güvenmiyor. Paris İklim Antlaşması’na uygun, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ülke seviyesinde benimsendiği takdirde, olumlu değişimlerle karşılaşmamız çok olası.’

Potansiyel yüksek, altyapı ihtiyacı var

Yabancı finansal kuruluşlarla sektörün büyümesi için iş birliğine gidilebileceğini anlatan Edin, Türkiye’de yeşil tahvil piyasasının geliştirilmesi için regülasyon desteğinin de önemini vurguladı.

Edin, Türkiye’de sürdürülebilirlik kriterlerine uygun şekilde gerçekleştirilecek ihraçlara ilişkin bir mevzuat bulunmadığını belirterek, ‘Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi’nde yeşil tahvillerle ilgili önemli noktalar duyduk. Yeşil tahvil piyasasına yönelik gerekli altyapının kurgulanması, mevcut problemlerin çözülmesinde önemli rol oynayabilir. Önümüzdeki dönemlerde özellikle yenilenebilir enerji, temiz içme suyu, elektrikli ve hibrit araç gibi yatırımlar için yüksek yatırımcı ilgisini ve çeşitli teşvik paketlerini görebiliriz.’ diye konuştu.

Yeşil tahvil piyasasının çok hızlı geliştiğini ve herkes için ciddi bir potansiyeli olduğunu kaydeden Edin, ‘Özellikle de yapılan açıklamalardan sonra gelecek teşviklerle çok daha iyi bir noktaya taşınacak. Yeşil tahvillere ve dolayısıyla yeşil projelere olan yatırımların artmasıyla da küresel ısınma, iklim değişikliği, çevresel tahribat gibi problemleri çözecek, sürdürülebilir bir ekonominin kapısı aralanabilir.’ dedi.

Avrupa ve ABD yeşil tahvil ihracında aktif

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Hazine Bölüm Başkanı Isabelle Laurent da Avrupa ve ABD’de yeşil tahvil ihracının daha fazla kullanıldığını fakat bu piyasanın dünyada büyümeye devam edeceğini söyledi.

İklim ve çevreye ilişkin endişelerin finansman modellerinde giderek daha fazla önemsenmeye başlandığını belirten Laurent, Türkiye’de de şirketlerin risklerini daha iyi analiz edebilmeleri ve pozisyonlarını alabilmeleri için finansal olmayan raporlamanın teşvik edilmesi gerektiğini aktardı.