Vatanseverliği yeniden tanımlamak

Vatan, biz Türkler için, tarif edilemez derinliği ve kapsayıcılığı olan bir kavram. Türklerin ülkesine, yurduna, coğrafyasına olan bağlılıkları destandır. Vatanseverlik veya vatanperverlik, hiç şüphesiz ki, kuru kuruya bağlılık ve sevgi anlamına da gelmez. Gerektiğinde ‘O’nun uğruna her şeyi göze almak anlamına gelir. 21. Yüzyıl, vatanına, yurduna kendini ‘adamayı’ farklı beceriler, farklı başarılar, farklı kararlılıklarla da göstermeyi gerekiyor. Çünkü, vatan toprağına bağlılığın da ötesinde, artık vatanın denizlerine, vatanın gökyüzüne, vatanın orman ve bioçeşitliliğine, vatanın tüm bilimsel, ekonomik ve diplomatik bilgilerine hakim olmak; hakim olmak adına da ‘yerli ve milli teknoloji’ üretmek de artık vatanseverliliğin vazgeçilmez parçası.

Nitekim, ‘Mavi Vatan’, ‘Gök Vatan’, ‘Yeşil Vatan’ ve ‘Siber Vatan’ kavramları bu anlayışla yakın döneme damgasını vuran kavramlar oldular. Türkiye, 2000’li yıllara kadar, bu kavramlara dayalı olarak, kendi yerli ve milli teknolojisini üretmek konusunda yeterli mesafe kat edememiş bir ülkeydi. Bugün ise, son 20 yıllık kararlı mücadele ile, bu alanların tümünde iddialı, küresel ölçekte ses getiren projeleri tek tek hayata geçiriyoruz. Güçlü bir donanmaya sahip olmanın ötesinde, sahip olduğumuz yüksek teknolojiye dayalı muharebe ve muhabere araçları ile, denizlerimizin tümünde tam hakimiyet sağlamış durumdayız. Coğrafyamızdaki proaktif, insani ve girişimci diplomasi girişimlerimizle, deniz yetki alanlarımızın tanımlanması başarısı bunun en temel örneklerinden birisi.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!