Altın fiyatları rekor seviyelere ulaşırken, merkez bankaları da rezervlerini güçlendirmeye devam ediyor. 2025 yılının ilk dokuz ayında en fazla altın alan ülke Polonya oldu. Varşova yönetimi rezervlerine 67,1 ton altın ekledi. Ukrayna’da ABD’nin dolaylı yoldan çıkardığı savaşın hemen yanı başında yer alan Polonya, ekonomik güven vermek ve yatırımcıları rahatlatmak için altın stoklarını artırıyor. Ülke şu anda 513 ton altın bulunduruyor ve bu miktar toplam rezervlerinin yüzde 21’ini oluşturuyor. Polonya Merkez Bankası hedefini yüzde 30’a yükseltti.
Kazakistan 32,4 tonluk alımla ikinci sırada yer alıyor. Orta Asya ülkesi 2024’te 10,2 ton sattıktan sonra tekrar alım yapmaya başladı. Çin ise 22,7 ton daha altın ekleyerek toplam rezervini 2.300 tonun üzerine çıkardı. Çin Halk Bankası Eylül ayına kadar 11 ay boyunca kesintisiz altın satın aldı. Rekor fiyatlara rağmen Pekin, dolar bağımlılığını azaltmak ve portföyünü çeşitlendirmek için altın almaya devam ediyor.
Türkiye, Çek Cumhuriyeti, Kamboçya, Katar, Gana, Hindistan ve Sırbistan da 2025’te rezervlerini artıran ülkeler arasında. Türkiye 19,5 ton altın aldı. Bazı ülkeler ise tam tersi yönde hareket etti. Özbekistan yüksek fiyatlardan yararlanarak 16,8 ton altın sattı ve yılın en büyük satıcısı oldu. Bu durum bazı merkez bankalarının nakit ihtiyacını karşılamak veya kar elde etmek için altın sattığını gösteriyor.
En dikkat çeken performans VIX endeksinde yaşandı ve %31,69 ile 21,65 seviyesine Cuma günü yükselmiş durumdaydı. Altın ons fiyatı (XAUUSD) 4.016,68 dolardan %1,02, gümüş (XAGUSD) 50,28 dolar ile %1,80 ve Türk Lirası (XAGTRYG) 67,29 seviyesi ile %2,06 artış gösteriyor.
Dövize gelirsek Euro dolar1,1621’de %0,49, USDTRY 41,77’de %0,25 ve XRPUSD 2,39’da %1,01 yükselişte. Düşüş yaşayan varlıklar arasında Ethereum dolar fiyatı 3.755,35 dolardan %2,14, Bitcoin 112.866 dolardan %1,48, Dow Jones 45.479,60’tan %1,90, DXY 98,85’ten %0,55 ve XU100 10.720,36’dan %0,06 gerileme kaydetti.
Grafik TradingView’den
TOASO hisse senedi 273 TRY seviyesinde işlem görüyor ve günlük bazda %0,73 düşüş göstermiş. Teknik değerlendirme “Al” sinyali verirken, hareketli ortalamalar “Güçlü Al” konumunda. RSI 59,93 seviyesinde nötr bölgede, Stokastik %75,12 ile aşırı alım bölgesine yaklaşmış durumda. Osilatörler genel olarak “Al” sinyali veriyor. Haftalık performans %1,30, aylık %15,19, 3 aylık %27,81 ve yıllık bazda %41,89 ile güçlü bir yükseliş trendi sergiliyor.
Fibonacci pivot noktası 251,72 TRY’de konumlanmış. İchimoku Bulut ana çizgisi 252,83 seviyesinde destek oluşturuyor. Williams %R -36,57 ile orta bölgede. İlk destek seviyesi 252 TRY civarında, güçlü destek ise 240 TRY bölgesinde görülüyor. İlk direnç 280 TRY, kritik direnç ise 290-300 TRY bandında oluşmuş durumda. Mum formasyonu “Dragonfly Doji” ve uzun alt gölge alıcı baskısına işaret ediyor.
Şirketin piyasa değeri 136,5 milyar TRY seviyesinde. Hisse başına kazanç 4,23 TRY ile F/K oranı 64,48’e geliyor ki bu oldukça yüksek bir seviye. Net kar yıllık bazda %65,38 düşmüş ve FAVÖK de %71,76 gerilemiş. Temettü verimi %5,85 ile cazip görünüyor. Toplam varlıklar %16,52 büyümüş ancak karlılıktaki düşüş üzücü şekilde dikkat çekici.
Piyasa değeri performansı son 1 ayda %20,79, 3 ayda %26,89, 6 ayda %68,44 artış göstermiş. 5 yıllık dönemde ise %963 gibi olağanüstü bir getiri sağlamış. Günlük volatilite %3,29, haftalık %3,89 seviyesinde. 10 Ekim Cuma günü satış baskısı alan ve süpertrendi tetikleyen bir yapı var ancak tekrar bir yükseliş beklenmiyor değil.
İşlem hacmi düşük, günlük %8,61 azalmış ve aylık bazda %69,76 gerileme var. Yüksek F/K ve düşen karlara rağmen, teknik görünüm pozitif ve orta vadeli trend yukarı yönlü seyrediyor.
Sonuç itibariyle, altın fiyatları bir yılda yüzde 50’ye yakın arttı. ABD’nin ticaret politikaları, jeopolitik çatışmalar ve ekonomik belirsizlikler altını güvenli liman yapıyor. Uzmanlar merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de altın almaya devam edeceğini düşünüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler dolardan uzaklaşmak için altına yöneliyor. Kırgızistan gibi bazı küçük ekonomilerde altın, toplam rezervlerin yüzde 64’üne kadar çıkıyor. Bu ülkeler için sarı metal ekonomik bağımsızlığın temel taşı haline geliyor. Gümüş ise henüz hareketini yapmadığından daha çok tercih edilir oldu.
Okan Özdemir




