PPK kararı – Phillip Capital – (20.01.2015)

Karar; baz faiz oranında 50 baz puanlık bir indirim var
· Diğer oranlar sabit turulmuş.
· Beklentilerdeki farklılıklara rağmen sürpriz bir karar diyemeyeceğiz.

Böylece;
· Bir hafta vadeli repo faiz oranı: 7.75%
· Marjinal fonlama oranı (gecelik borç verme): 11.25% (piyasa yapıcıları için: 10.75%)
· Gecelik borçlanma faiz oranı: 7.50%
· Geç likidite penceresi faiz oranları: 12.75%

Bildiriye baktığımızda,
· Ekonomik aktiviteye ilişkin yorumların yer aldığı (iç ve dış talep koşulları) ve bir önceki PPK toplnatı bildirisine eklenen yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin önemi ile ilgili paragraf aynen tutulmuş:
“Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi destekleyecektir. Dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmiştir.”

· Enflasyon ile ilgili paragraf temel olarak bir değişiklik göstermezken, faiz kararı nedeninin açıklandığı bölüm olarak yer alıyor – yani enflasyon düşüyor o yüzden ölçülü indirim yaptık deniyor
“Para politikasındaki sıkı duruş ve alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini ve enflasyon beklentilerini olumlu yönde etkilemektedir. Ayrıca, başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüş sürecini desteklemektedir. Bu olumlu gelişmeleri değerlendiren Kurul, bir haftalık repo faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. “

· Enflasyon patikası konusunda üçüncü paragrafta daha güvenli bir ifade yer alıyor:
o Bu çerçevede TCMB yılın ortalarında enflasyonun %5 seviyelerine gerilemesini beklediği belirtmiş
o Ancak düşüşün kalıcı olması gereklililiği ifade edilmiş ve bu nedenle para politikasında temkinli yaklaşım gerekli denmiş (bu cümle bildirinin şahin tarafını işaret ediyor – faiz indirimi kararına rağmen!)
o Sözle yönlendirme tarafında önemli bir ekleme var : “Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır.”
Bu cümle “beklenti anketi” tarihlerini piyasa dinamikleri için çok daha önemli hale getiriyor. (En son beklenti anketindeki enflasyondaki iyileşmenin hızında artış yaşanmıştı)
o Sözle yönlendirmenin devamında ise bir değişiklik yok : “Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.” – bu cümleden anlaşılan ise global konjonktür risk iştahı tarafında EM varlıklarını desteklemeye devam ettikçe faiz indirimlerine devam ederim, olarak sinyal veriyor

Piyasa tepkisine bakıldığında;
· BIST-100’de çok kısa soluklu bir alım sonrasında sınırlı bir kar realizasyonu gerçekleşti. Karar öncesi: 88,932 – Karar sonrası: 88,873
· Faizler tarafında sınırlı bir gevşeme var: Karar öncesi: 2y 7.22%, 10y: 7.07% — Karar sonrası: 2y 7.18%, 10y: 7.03%
· Kur tarafında ise faiz indirimine rağmen değerlenme görüyoruz – Karar öncesi: US$/TL 2.339, Sepet/TL: 2.524 — Karar sonrası: US$/TL 2.330, Sepet/TL: 2.5143

Özetle; kararı seven bir piyasa dinamiği var – politik baskı konusunun herhangi bir şekilde piyasalarda etkili olduğunu söylemek zor.

Bundan sonraki parapoltiikası adımı beklentilerini şekillendirmek için özellikle Perşembe günü gelecek ECB kararıın ne kadar tatmin edici olduğunu görmek lazım.
· Ancak, şu noktada beklentimiz, bir sonrasıki PPK’da 25 baz puan kadar baz oranda bir indirim olması (bu durumda koridorun alt tarafını da konuşacağız tabi ki – üst tarafı ise riskler konusunda nasıl bir görünümle karşı karşıyayız ona bakacak)
· Ancak bence bu indirim sonrasında önemli çıkarımlardan biri, PPK kararı gününe kadar TCMB likidite koşullarını sıkı tuttuğu gibi, bankalararası O/N tarafında faizleri üst banda yakın yerde durdu – dolayısıyla bu tutumun gösterge niteliğini yitirdiğini bir kez daha söyleyebiliriz. Yani son güne kadar sıkı likidite koşulları, gevşek politika adımı önünde bir engel değildir denmiş oluyor, bir kere daha. – daha önce birkaç kararında da buna benzer örnekler görmüştük.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir