TCMB Enflasyon Raporu / 2024 1. Dönem

1.Genel Değerlendirme

Tüketici enflasyonu 2023 yıl sonunda yüzde 64,8 olarak gerçekleşmiş ve yılı bir önceki Enflasyon Raporu’nda sunulan tahmin aralığının orta noktası ile uyumlu bir seviyede tamamlamıştır. Ocak ayında enflasyonun öngörülerle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesiyle söz konusu görünüm korunmuştur. Enflasyonun ana eğiliminde eylül ayında başlayan yavaşlama Rapor döneminde devam ettikten sonra ocak ayında geçici bir artış izlenmiştir. Yıl ortasında gerçekleşen makroekonomik şokların etkisi yılın son çeyreğinde azalırken döviz kuru görece istikrarlı bir seyir izlemiştir. Emtia fiyatları enerji grubu öncülüğünde gerilemiş, küresel arz koşulları, jeopolitik sorunların belirginleştiği ocak ayı öncesinde, dördüncü çeyrek boyunca tarihsel eğilimlerinde seyretmiştir. Parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve iç talep üzerindeki etkileri enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarına olumlu yansımıştır. Enflasyon beklentileri gerilemiş, aynı zamanda beklenti dağılımında merkezi eğilim etrafındaki uzlaşı güçlenmiştir. Bu görünüm altında, firmaların fiyatlama davranışlarında da sınırlı bir iyileşme başlamış, takip edilen ürün gruplarında fiyat değişim sıklığı azalırken, başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere temel malların yayılım endeksinde gerileme gözlenmiştir. Toplam talep koşulları öngörüldüğü patikada zayıflamaya devam etmekle birlikte halen enflasyonu destekleyici seviyelerde bulunmaktadır. Yılın son çeyreğinde, mevsimsel koşullara paralel olarak bedelsiz doğal gaz kullanım sınırının aşılmasıyla, tüketici doğal gaz tarifelerinde değişiklik yapılmamasına rağmen, endekse yansıyan fiyatlar daha önce öngörüldüğü şekilde yükselmiştir. Hizmetler sektöründe baskın olan, zamana bağlı fiyatlama ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ile yüksek ücret duyarlılığı, yılın son çeyreğinde grup enflasyonunun ataletini korumasına neden olmuştur. Bu gelişmelerin ardından, ocak ayında asgari ücret, vergi ve yönetilen/yönlendirilen fiyat düzenlemeleri ile zamana bağlı fiyatlama davranışı sergileyen hizmetler sektörü kalemlerindeki gelişmeleri takiben aylık fiyat artışı geçici etkilerle güçlenmiştir.

Aylık enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler son çeyrekte bir önceki Enflasyon Raporu’nda tahmin edilenden daha hızlı gerilemiş, ocak ayında ise beklendiği üzere yükselmiştir. Yılın üçüncü çeyreğinde önemli ölçüde artış kaydeden çekirdek göstergelerinin mevsimsellikten arındırılmış aylık artışları, son çeyrekte 2023 yılı ilk yarısında gerçekleşen eğilimin altına gerilemiştir. Medyan enflasyon ve SATRIM gibi alternatif istatistiki göstergeler ile takip edilen model bazlı göstergeler aylık enflasyonun ana eğiliminin son çeyrekte belirgin şekilde yavaşladığını teyit etmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış çekirdek enflasyonların üç aylık ortalamaları, bir önceki Enflasyon Raporu’nda tahmin edilenden daha olumlu bir enflasyon eğilimine işaret etmiştir. Özetle, enflasyonun ana eğilimi, parasal sıkılaştırmanın etkilerini göstermeye başlaması ve üçüncü çeyrekte yoğunlaşan maliyet yönlü baskıların fiyatlara büyük ölçüde yansımış olması nedeni ile yılın son çeyreğinde önemli ölçüde yavaşlamıştır. Temel mal fiyatları söz konusu dönemde çekirdek enflasyon göstergelerindeki yavaşlamayı sürükleyen ana unsur olmuştur. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama, ücret ayarlamaları ve zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek kalemlerin etkisi ile ocak ayında kesintiye uğramıştır. Şubat ayı ve sonrasında ana eğilimdeki yavaşlamanın yeniden hâkim olacağı ve yılın ilk yarısında ana eğilimin 2023 yılı son çeyreğindeki değerlere yakınsayacağı tahmin edilmektedir.

Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda ise yüzde 14 seviyesine gerileyeceği tahmin edilmektedir. 2023 yılı tüketici enflasyonu yüzde 64,8 ile bir önceki Rapor döneminde yüzde 65 olan tahminimize yakın bir düzeyde gerçekleşmiştir. Tahminler oluşturulurken, TCMB’nin ara hedeflere bağlılığını yansıtan sıkı parasal duruşunun parasal aktarım kanallarıyla fiyatlama davranışları üzerindeki etkisi esas alınmış, bu parasal duruş altında bir önceki yıl sonu tahminleri korunmuştur. Tahminlerin korunmasında birbirini dengeleyen unsurlar etkili olmuştur. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini, ana eğilim, petrol ve ithalat fiyatları gelişmelerinden olumlu etkilenmiştir. Diğer taraftan, ücret artışlarının tahmin edilenden fazla gerçekleşmesi ve depreme ilişkin kamu harcamaları nedeniyle, talebin dengelenme sürecinin bir önceki Rapor’da öngörülen seviyeye bir çeyrek kadar daha geç ulaşarak devam edeceği, birim işgücü maliyetinin de daha yüksek olacağı tahmin edilmektedir. Tahminler üzerinde başta petrol olmak üzere emtia fiyatları ve oynaklığı görece yüksek olan gıda fiyatları belirsizlik oluşturmaya devam etmektedir.

Manşet enflasyonun, 2024’ün ilk yarısı boyunca yükseleceği, 2024 yılı ikinci yarısından itibaren ise istikrarlı olarak gerileyeceği öngörülmektedir. Politika faizindeki artışın yanı sıra, miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi politikaları ile makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımları parasal aktarımın güçlenmesini sağlayarak finansal koşullara yansımaktadır. Tüketici kredi büyümesi hızının kredi kartları hariç gerilemesi ve Türk lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasıyla iç talepteki dengelenme devam etmektedir. Ancak, ücretler politikası ve depreme ilişkin kamu harcamalarının talebe destek vermesiyle birlikte, dengelenmenin bir önceki Rapor’da öngörülen seviyeye bir çeyrek kadar daha geç ulaşacağı değerlendirilmektedir. Orta vadeli tahminlerde, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği, miktarsal sıkılaştırma ile kredi arzında ve mevduat faizlerindeki oynaklıkları azaltacak makroihtiyati politikaların parasal aktarımı güçlendireceği ve enflasyon görünümünde bozulma olması halinde parasal sıkılık düzeyinin güncelleneceği bir görünüm esas alınmıştır. Bu sıkı para politikası duruşunun, bir önceki Rapor dönemine göre daha gecikmeli de olsa iç talepte dengelenme ve cari dengedeki kademeli iyileşme sürecini belirginleştireceği değerlendirilmektedir. Ayrıca parasal sıkılaştırmanın kararlı ve istikrarlı şekilde sürdürülmesiyle birlikte, aylık enflasyon yavaşlarken enflasyon gerçekleşmelerine hassasiyeti yüksek olan enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlanacağı ve bunun ana eğilime olumlu yansıyacağı öngörülmektedir.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası