Panzehir ekonomisi, kur-faiz sarmalı ve yaklaşan seçimler

Bilmem farkında mısınız? Her zaman hareketli gündemi olan bizlerin bağışıklığı vardır ama artık Batı dünyası da radikal değişimlere fazla takıntılı olmamayı öğreniyor. Öyle ki art arda batan bankalar bile fazla ses getirmemeye başladı. Kaldı ki onlar genelde metronun 1 saat arızalanmasını bile bir hafta haber yaparlardı. Yakın geçmişteki Brexit sürecini hatırlayalım aylarca süren tartışmalar, hele adına belgeseller yapılan 2007-2009 küresel finans krizi yıllarca konuşulmuş, tartışılmıştı…

Peki ne değişti?

Elbette ki pandemi ve ardından Avrupa’nın ortasında çıkan bir savaş ve gecikmiş talebin tedarik zincirlerini alt üst etmesiyle karşı karşıya kalınan enflasyonist ortam beraberinde gelen grevler, halk ayaklanmaları vs… sanki Nietzsche’nin ‘Öldürmeyen Şey Güçlendirir’ sözünü hatırlatıyor değil mi? Hatta bunu yine aynı düşünürün şu sözüyle oluşan tabloya daha uygun hale getirebiliriz ki… “Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok fazla panzehir var.”

Panzehir olarak Batı’da keşfedilmiş en iyi reçete hiç kuşkusuz rezerv para dolar. Her ne kadar hem sıcak hem de teknoloji savaşlarıyla örselenen Rusya, Çin gibi ülkeler bu panzehiri etkisizleştirme mücadelesi içinde olsalar da dolaşımdaki sermaye ve kredilerdeki üstün ödeme aracı olma vasfıyla doları yenmek öyle kolay gözükmüyor. Nitekim bu bankacılık krizinde de günlük açılan swap kanalıyla dolar transferleri şimdilik ilaç olmuşa benziyor…

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!