OECD’den 4 uyarı, 4 öneri

OECD’nin dün açıklanan son ‘Küresel Ekonomik Görünüm’ Raporu’nun ana başlığı “Enflasyon ve Düşük Büyüme Çelişkisi”. Söz konusu başlığın esasen iki boyutu var. Birinci boyut, bir yandan düşük büyüme var iken, bir yandan da ‘yapışkan’ enflasyon sorunu bir çelişki değil mi? İkinci boyut ise, dünyanın önde gelen ekonomilerinin merkez bankaları enflasyonla mücadeleyi önceliklendirerek, para politikasını sıkılaştırmayı sürdürürler ise, bu durum düşük büyüme sorununu daha da derinleştirmez mi? Birinci boyutta temel sorun, bilhassa hizmetler sektöründen kaynaklanan, bununla birlikte, neredeyse her sektörde gözlenen ‘hırs enflasyonu’ (greedflation) olarak öne çıkıyor. OECD üyesi ülkelerin tümünde, enflasyon fırsatçılığı ve açgözlülükten kaynaklanan ortak sorun ciddi boyutlarda.

OECD’nin enflasyonla ilgili uyarısının yanı sıra, ikinci bir uyarısı da, düşük büyümenin kaynağına yönelik. Burada da, Çin ekonomisinin bugün içinden geçtiği sıkıntılı süreç ve 2024’de öngörülenden daha yavaş büyüme ihtimali düşük büyümenin gerekçesi olarak öne çıkıyor. Öyle ki, dünya ekonomisinin önceki raporlarda paylaşılan büyüme öngörülerine göre 1.1 puan daha düşük bir büyüme yaşabilme olasılığı açısından, bu olasılığın 0,45 puanı sıkışan finansal koşullar ise, 0,65 puanı ise Çin ekonomisindeki yavaşlamadan kaynaklanıyor. Nitekim, imalat sanayinde zaten sıkıntılı bir tablo varken, hizmetler sektöründe küresel virüs salgını sonrası toparlanmanın hızla ivme kaybetmesi de verilere yansıyor. Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana negatif eksende olan küresel imalat sanayi PMI’nın yanı sıra, küresel hizmetler PMI da mart ve nisan ayındaki en tepe noktasından sonra hızla gerilemekte.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!