Koşar adım bütçe krizine doğru

Odin’e binlerce kez şükürler olsun, artık çok sayıda ekonomi-finans yayını yapan “uzman TV kanalımız” var. Ek olarak, bir çok özel televizyon da ekonomi ve piyasalara daha fazla saat ayırmaya başladı. Ne güzel, demek ki halkımız ekonomi hakkında daha fazla bilgi ve analiz istiyor. Ne facia, demek ki halkımız ekonominin batacağından öyle endişeli ki, her yeni gelişmeyi anında öğrenmek istiyor.

Dün çok sevdiğim Abim Berat Albayrak Euronews’a bir makale yazdı. Haklı olarak göreve geldiğinden bu yana emek sarfettiği tarihi başarılarla öğünüyor. Bakalım ne demiş?

“Türkiye’nin güçlü mali tabloları 2019’un ikinci yarısında tekrar güçlü büyüme yoluna gireceği konusunda güven veriyor. Vergi yönetimini güçlendirmek, vergi tabanını genişletmek, yatırım ve istihdamı artırmak amacıyla kurumlar vergisini düşürmek için vergi kanununda kapsamlı bir dönüşüme başlamak üzereyiz. Türkiye’nin mali disiplinde gösterdiği başarı ortadadır ve hiçbir zaman değişmeyecektir”.

Güçlü mali tablo ve mali disipline verilen önem gerçekten Türkiye’nin gururudur ve tarihe geçecektir. Ah, bir de şu bütçe krizi olmasa.

Evet, herkes saatlerce TCMB’nin PPK metnindeki nokta ve virgülün yer değiştirmesinin anlam ve önemini yüzü kızarıncaya kadar tartışırken, kimse bütçe hakkında ne yazar, ne konuşur. Segili Üstadım Hakan Özyıldız hariç.

Her TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında yukarda bahsettiğim ekonomi-finans kanalları eksperler paneli toplarlar, saatlerce başka faiz indirimi var mı tartışılır. Yahu, her ay aynı tarih ve saatlerde önce nakit sonra da merkezi bütçe açıklanıyor. Bütçe en az para politikası, hatta ondan 1000 kat daha önemli. Eğer kredi almak veya tasarruf yapmak niyetinde değilseniz, yani keyfe keder, elden ağıza, sabahtan öğleye yaşayan o %90 mutlu çoğunluktan biriyseniz, para politikası tikinizde değildir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!