IMF: “Henüz en kötüsü yaşanmadı”

Keynezyen yaklaşım uzun zamandan beri ekonomi gündeminden uzak tutulduğundan, uluslararası ekonomik teşkilatların tümü, son raporlarında ‘neoliberal’ anlayışa takılı kalmaktan önemli bir çelişki yaşıyorlar. Öyle bir çelişki ki, gerek IMF, gerek Dünya Bankası, bir yandan küresel ölçekte gözlemlenen ‘enflasyon baskısı’nı kontrol altına almak için merkez bankalarının faiz arttırması gerektiğinden söz ediyorlar; bir yandan da faiz artışları ile hane halkının tüketimi ile reel sektör yatırımları önemli ölçüde yavaşlar ise, bilhassa 2023’de kritik düzeyde bir ‘resesyon riski’nden söz ediyorlar.

Bir yandan, küresel ölçekte ‘hayat pahalılığı’nın evrensel bir soruna dönüştüğünden söz ediyorlar; diğer tarafta ekonomiler çok soğur ise, işssizlik sorunun artmasından duydukları endişeyi dile getiriyorlar. Çünkü, ‘enflasyon şoku’ ve ‘hayat pahalılığı’na yönelik çözüm metodolojisinde, kamu mali politikalarını, kamu mali araçlarını ve hükümetlerin direkt ekonomi politikalarının nasıl devreye alınabileceği hususunda bir ‘el kılavuzu’nu uzun bir süredir kullanmamaktalar. Bu nedenle, para, maliye ve direkt kontrol politikalarından oluşan keynesyen heterodoks yaklaşım, ‘alışılmış’, ‘ezberlenmiş’, hatta ‘banalleşmiş’ neoliberal ortodoks yaklaşıma göre çok daha geniş bir hareket alanı sağlar.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!