İktisat Bilimi Gerçekten Otistik Midir?

Utku Altunöz – 11.06.2014

Değerli para borsa takipçilerim. Sizlere bu yazımda iktisat biliminde çokça tartışılan iktisadın otistik olup olmadığı konusunu son katıldığım 10. International Institute of Social and Economic Sciences kongresinde yaptığım sunum paralelinde açıklamaya çalışacağım.
Günümüz egemen iktisat öğretisi olan Neo Klasik Teori, uzun zamandır günümüz ekonomilerinin sorunlarını çözemediği yönünde eleştirilmektedir. Başka bir ifadeyle giderek artan bir şekilde günümüz ekonomik problemlerinin sorumlusu olarak görülmektedir. Hatta son dönemde yaşanan küresel ekonomik krizle birlikte çözülemeyen ekonomik sorunlara yol açan temel nedenin Neo-klasik sistemin kendisi olduğu konusunda görüşler yaygınlaşmaktadır.

Bu duruma tepki olarak Fransa’da başlayan ve dünyanın birçok köşesinde destekçi bulan post otistik iktisat hareketi, günümüz iktisat öğretisinin otistik olduğunu ileri sürmektedir. Bilindiği gibi otizm, kelime anlamı olarak Otizm üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Burada egemen iktisat biliminin otistik olarak algılanmasının nedeni sosyal etkileşime önem vermemesi ve günümüz dünyasındaki meselelerine çözüm üretememesi nedeniyledir.

Neo-klasik İktisadın İdeolojik Eleştirisi

Neo klasik iktisatta ilk göze çarpan çelişki bireyselciliktir. Bireysel rasyonellik, bireyin ve toplumun refah kaynağıdır. Emeğin karşılığı tam olarak ücrettir ve her birey hak ettiği ücreti almaktadır. Piyasa ekonomisi olmazsa olmaz sistemdir ve bu piyasaya yapılacak bir müdahale, toplumsal zarara yol açmaktadır. Neo Klasik iktisat öğretisinde eksiksiz biçimde çalışan mükemmel bir ekonomi modeli mevcuttur. Özellikle batılı ülkelerin iktisatçıları ve akademisyenleri, yazdıkları ekonomi kitaplarında neo klasik yanlı bir tutum sergilemektedirler. Marksist iktisat veya Keynesgil İktisatı önemsemeyen bu ve benzer yaklaşımlar, iktisat öğrenen kitlelere serbest piyasa ideolojisini aşılamakta ve sistemin eleştirisini engellemektedir.

Diğer eleştirileri ise şu şekilde sıralayabiliriz.

• Emek-Zaman Kavramının Yerini Fayda Kavramının Alması

• Homo Economicus Varsayımının Gerçek Dışılığı ve Neoklasik Rasyonilzmin Eleştirisi

• Tam Rekabet Piyasasının İmkânsızlığı

• Kâr Maksimizasyonu Varsayımının Eleştirisi

Otizmin İktisadi Boyutu ve Günümüz İktisat Öğretisine Çözüm Önerileri

Post Otistik İktisat kuramının karşı çıktığı temel sorunlar şu şekilde sıralanabilir;

• Oluşturulan kurgusal dünyanın gerçeklere inememesi ve değişimleri açıklamada yetersiz kalmasıdır.

• Krizleri veya ekonomik ilişkileri nedenleri açıklamada çelişkiler ve tutarsızlıklar barındırması.

• Matematiğin iktisadı açıklamada artık araç değil amaç haline gelmesi ve ekonomide ölçülemeyecek birçok kavramın matematik kullanımıyla ölçülmesi girişimi

• Devamlı olarak faydasını maksimize etmeye çalışan (homo economicus) bireyin gerçekçi olmayışı. Homo economicus modeli de otistik insanlar gibi diğerleri ile ilişkiye geçmeyen ve diğer insanların taleplerini, seçimlerini, amaçlarını önemsemeyen bir insan modelidir.

• Kolaycı bir yöntem olan Ceteris paribus varsayımı

• Para, neo-klasik İktisat yalnızca yüzeysel olarak değinilmektedir. Oysaki para ekonomik aktivitenin can damarıdır.

• Neo-klasik öğretide fiyat ve piyasaların dengeye noktasına doğru eğilimleri konularına sürekli olarak değinilir. Ayrıca hepsi de ölçülebilir mal ve hizmet miktarına dayanan; teknik anlamda sınırsız banka kredisi arzı, sınır ötesi serbest sermaye akışları ve paranın değerini koruma konularında matematiksel modeller üretme çalışmaları yapılır. İlave olarak, özel kuruluşlar tarafından kâr amacıyla piyasaya sürülen herhangi bir matematiksel miktarın bir birim olarak sınırlandırılması, gerçeklikle bağdaştırılamaz.

Post Otistiğin Çözüm Önerileri

• Öğrencilere mikro ekonomi dersi verirken çok daha düşük seviyede matematik kullanılmalıdır. Mesela elastikiyet hesaplamalarında belli seviyede matematiğin yanında tüm kavramlar, üretim olanakları eğrisi ile arz ve talep diyagramları başta olmak üzere grafiksel olarak ele alınmalıdır. Denklemler ve matematiksel ifadeler, sözel yorumlara yardımcı, aracı nitelikte kullanılmalıdır. Özellikle büyüme, enflasyon, faiz, işsizlik, tasarruf ve tüketim eğilimleri gibi makro ekonomik konular ile tüketici fayda maksimizasyonu, üretici fayda maksimizasyonu, maliyet analizleri gibi mikro ekonomi konularının irdelenmesinde saf ekonometrik denklemler kullanılması öğrenciler tarafından anlaşılabilirlik ve yorumlanma konusunda güçlük ortaya çıkaracaktır.

Matematiğin aşırı kullanımı iktisat tarihimizin son 50 yılı içinde biçimlenmiştir. Neo-klasik iktisadın önemli ismi Alfred Marshall’ın yazdıklarında çok az matematik vardı ve matematiği yalnızca bir yardımcı araç olarak görüyordu. Matematiğin gerekli olduğunu ama bütünüyle matematiğe dayanan soyut bir iktisadın doğru olmayacağını düşünüyordu.

• İktisat bilimi, diğer disiplinlerle koordineli çalışmalıdır. Özellikle de finansal krizlerle mücadelede gerekli kamu müdahaleleri ihtiyacı, aktörlerin birlikte çalışması gereğini beraberinde getirmektedir. Son dönemde yaşanan krizler ya da Fransa’daki işsizlik düzeyi gibi güncel problemlerin analizinde neo-klasik teorinin söyleyebileceği fazla bir şey yoktur. Genel denge teorisi yüksek seviyede merkezi bir ekonomiyi tanımlamaktadır. Fakat bu tür bir ekonominin varlığı neo-klasik iktisatçılara bile gerçekçi gelmemektedir(Raveaud,2002:32).

Disiplinin, yaşamın iktisadi ilişkilerini kavrayabilmesi ancak tarih, sosyoloji, antropoloji gibi sosyal bilimlerle eşgüdümlü hareket edebilmesiyle mümkündür. Kastedilen ilişkilerin zamanlarına, mekânlarına ve aktörlerine göre farklılaşması, iktisadın bu farklılaşmaları kavrayabilecek esnekliğe ve tanımlama yetisine sahip disiplinlere yakınlaşmasını zorunlu kılar. İktisat insan ilişkileriyle anlam bulan bir disiplin olmakla beraber bu ilişkilerin kurulmayıp insanı iktisatın nesnesi haline getirmek ya da iktisadı belirleyici bir unsur olarak almak, ilişkiler halinde olması gereken tüm disiplinleri yaralayan hiyerarşik bir düzenin kurulmasına yol açar.

• İktisadın azalan kaynaklarla bağ kurması gerekmektedir. Kirlenme gibi toplumsal olaylar da iktisatın ilgi alanında olmalıdır. Geleceğe ilişkin tam öngörü, fiyat tahminleri gibi durumlar genellikle yanıltıcı olabilmektedir. Bunun yerine günümüzdeki daha gerçekçi sorunlar olan nükleer enerjinin olmadığı bir dünyada kalkınmayı nasıl sürdürebiliriz? , fosil yakıtlara nasıl bir alternatif geliştirebiliriz? , kaynaklara ulaşımda ne gibi yeni yöntemler geliştirebiliriz? , yaşam standardını nasıl yükseltebiliriz? , gibi güncel toplumsal sorunlara cevap aramalıdır.

• İktisadın en önemli konularından biri olan gelir dağılımı konusunda ücretlerin ve kârların seviyeleri nasıl belirlenir sorusuna neo klasik iktisatta yanıt bulunamamaktadır. Çünkü neo klasik iktisatta sosyal sınıflar, bu öğretinin açıklayabileceği değişkenler değillerdir. Keynesyen ve Marksist öğretilerde değinilen güç kavramı neo klasik teoride keskin şekilde reddedilmekte ve tüm aktörler eşit sayılmaktadır. Post otistik iktisatta güç kavramı objektif şekilde değerlendirilmelidir(Frank, 2002: 77).

• Düşünceye daha fazla yer verilmelidir. Neo klasik iktisattaki gibi var olan iktisadi sorunlara önerilmiş tüm yaklaşımlar arasında sadece birinin sunulması yerine çeşitli düşüncelere yer verilmelidir. Çünkü neo klasik iktisatın izlediği bu yöntem, kendiliğinden doğru kabul edilen ( saf aksiyomatik) niteliktedir. Post otistik iktisat dogmalara karşı bir harekettir.

• Neo klasik iktisatın emek gücü nedeniyle sadece üretim faktörü olarak gördüğü insanı, bu kalıptan dışarı çıkarılmalıdır. İnsanın nasıl daha refah içinde yaşaması gerektiği, nasıl daha adaletli kazanabileceği, kazançlarını nasıl daha etkin şekilde bölüşebileceği gibi sorulara cevap aranmalıdır.

Değerli takipçilerim ben çerçeveyi çizdim. İktisadın otistik olup olmadığı sorunsalının cevabı da sizden.

Yrd. Doç. Dr. Utku Altunöz

E-mail: utkual@hotmail.com

https://twitter.com/utkualtunoz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir