Hüston, burada bir problem daha var, Fed

Geleceği gördüm, Sayın Sayırcı, etiketinde büyük harflerle KENEVİR yazıyor. Evet Yüce Reiz’im kenevirin Türk tarımını kurtaracağını emrettiği günden bu yana bu mucize bitkiyi etüt ediyorum, nasıl helvasının yapılacağını dahi öğrendim ve kendi startupı’mı başlattım. Hemen Hollanda’dan senede 3 kez hasat veren Indica ve sative tohumları ısmarladım. Naçizane müştemilatımın arkasında bir kaç dekar bir bahçe var, orda ekim yapmaya başlamadım tabii. Çünkü beni Baba bilen 40 kadar kedi var, ne zaman bir şey diksem “Aaa, baba bize oyuncak saklamış” diye anında deşiyorlar. Sonra yan bahçeden biri gelip “Sağolun be gençler, benim de aptestim gelmişti…” diyerek cup..cup.cupp. Sonra yüksek miyavlama tonunda bir tartışma başlıyor: “Ya abi, senin bu yaptığın da hayvanlık ama”. “Niye ya, doğa çağırdığında gideceksin!” “Çocuklar boşverin ya, bu fani dünyada birbimizi üzmeyelim, gelin kızlı-erkekli sex partisi yapalım”, ardından kim kimi tutarsa, haydin yallah.

O yüzden hidrofonik üretime geçmek için bodrumu yeniden tefriş edip 200 Wattlık bitki büyütme ışıkları (glo-light) da aldım, ve üretime başladım. Konsept de basit, “giy ve tüttür”. Kenevirden gayet organik gömlek, kirlendiğinde, bir sigara kağıdına sarıp tüttürüyorsun, Tatlı Rüyalar Bebek. Şimdi üstüne bir de kağıt helvasından yelek düşünüyorum, çünkü malum tüttürdükten sonra insanın canı tatlı ister. Hedefim ihracat pazarı, markamı da buldum: “Gone up in a smoke”.

Devamı için TIKLAYINIZ!