Haftalık Borsa Yorumları – (21-25 Ağustos 2023)

Dış piyasalarda temkinli görünüm devam ediyor.

Özellikle Çin kaynaklı gelişmeler yakından izleniyor. Çin’de zayıflayan ekonomik veriler ile temmuz ayındaki eksi enflasyon sonrası artan deflasyon riskleri, dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’deki yavaşlamanın ABD’yi de etkileyebileceğinin bizzat ABD Hazine Bakanı Yellen tarafından dillendirilmesi, Fed üyelerinin “şahin” tavırları, Fed tutanaklarında üyelerin faiz artırımı ve parasal sıkılaşmanın devamından yana tavır göstermesi, ABD’de ekonomik verilerin beklentilerden olumlu gelmesinin ekonominin faiz artırımlarının devamını kaldırabileceği yönündeki değerlendirmeler, 10 küçük ve orta ölçekli bankanın kredi notunu düşüren Fitch’in ABD bankalarında yeni kredi not indirim olasılıklarının dillendirilmesi, dış piyasaları temkinli bir görünüme bürüdü. Bu açıdan borsalarda azalan risk iştahıyla satıcılı bir seyir hakim. Çin öncelikli gündem olmaya bir süre daha devam edecek gibi. Özellikle ülkenin önemli gayrimenkul şirketlerinden China Evergrande’nin ABD’de yeniden yapılandırma ve iflas başvurusunda bulunması Çin’de yaşanan gelişmelerin boyutunu gösteriyor. Geçen hafta yine bir Çinli gayrimenkul şirketi Country Garden tahvil borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladı. Buna karşılık hükümetten beklenen “teşvikler” henüz açıklanmış değil. Bu yöndeki beklentiler de zayıflamaya başladı. Buna gerekçe olarak Çin’de özel sektör borçlarının (finans+finans dışı) gelirlerinin %330’una yükselmesi, tekrar likidite bolluğunun bunu daha yukarıya taşıma endişesi gösteriliyor. Diğer yandan yuandaki değer kaybı sürüyor. Çinli yetkililer, yuan kurunun 7,35’e yükselmesi sonrasında oynaklığı azaltmak için devlet bankalarından döviz piyasasına müdahalelerini hızlandırmalarını istedi. Çin ekonomisindeki yavaşlamanın küresel ekonomiye yansımaları hissedildikçe Fed ve Avrupa Merkez bankalarının faiz kararlarını yavaşlatması durumu ayrıca izlenecek bir konu olacak. Dış piyasalarda hava biraz karamsar görülse de yönü belirleyecek olan ABD ve Avrupa Merkez Bankası kararları olacak. Bu açıdan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın Jackson Hole’da merkez bankacıları konferansında 25 Ağustos’taki konuşması daha da önemli hale geliyor.

Kendi iç dinamiklerine göre hareket eden Borsa İstanbul, dış piyasalara uyum sağlayarak haftayı kâr satışlarıyla kapattı. Yatırımcıların yüksek enflasyona karşı getiri arayışı ve alternatif piyasaların durumu BIST100 Endeksi’ne mayıs sonunda itibaren %70’e yakın prim yaptırdı. Bu açıdan kâr satışları olağan karşılanabilir. Borsanın en ciddi rakibi faiz. Enflasyondaki yükselişe karşılık gerek mevduat gerekse tahvil faiz oranları nominal ve reel olarak ekside. Bankalardaki toplam mevduatın %67’sinin dövize dayalı olması TL’den kaçışın en bariz göstergesi. Diğer yandan 06/2023 dönemi bilanço yayımı pazartesi tamamlanıyor. Bu yöndeki beklentiler bitmiş olmakla birlikte bilanço performansları için genel olarak çok iyi demek zor. İyi bilançolar var, zayıf olanlar geçen yıla göre fazla. 2022 şirketler açısından parlak bir yıldı. Bu açıdan hisselerde seçicilik artacak. Borsaya her gelenin para kazanacağı dönemin devamı biraz zor görülüyor. Bu nedenle daha araştırıcı, analize dayalı hisse seçimleri öne çıkacak.

Önümüzdeki haftanın önemli gündem konularından biri TCMB’nin 24 Ağustos toplantısı olacak. Faiz artırımının devamı bekleniyor. Piyasa beklentileri daha çok 2-3 puan seviyelerinde yoğunlaşıyor. Strateji “kademeli faiz artışı” olarak konulduğu için beklentiler de böyle şekilleniyor. Geçen hafta Türkiye’nin de yer aldığı gelişen ülkelerden Arjantin ve Rusya’dan faiz artırımı geldi. Arjantin 21, Rusya 3.5 puanlık artışa gitti. Arjantin’de ekim ayında düzenlenecek genel seçimler öncesi yapılan ön seçimlerde en çok oyu aşırı sağcı popülist aday Javier Milei’nin alması gerekçe gösterildi. Savaş giderlerinin bütçeyi zorlamasına bağlı olarak Rusya’daki faiz artışını ise rublenin değer kaybını önlemek amaçlı bir hamle olarak görmek gerekir. Biraz etkili de oldu. Ruble dolar karşısında değer kazandı ve dolar/ruble paritesi 100 seviyesinden 93 seviyelerine geriledi. Arjantin pesosunda kan kaybı şimdilik bir parça durdu gibi. Her iki ülkenin gerekçeleri farklı. Türkiye’de ise ekonominin çarklarını çok yavaşlatmadan enflasyonu kontrol altına almak amaçlı kademeli faiz artırımı söz konusu. Bu açıdan parasal sıkılaşmaya ağırlık verilmiş durumda. Enflasyon ile mücadelede sonuç alınmasının biraz zaman yayılması olağan bir sonuç olacak. Döviz kurlarının baskılanması enflasyon açısından önemini koruyor.

Yabancı yatırımcılar dokuz haftadır Borsa İstanbul’da hisse alımı yaparak rekor bir seriye imza atmışlardı. Ancak 11 Ağustos ile biten haftada 101 milyon dolar hisse satışı yaparak seriyi bozdular. Hisse senetlerindeki payları tekrar %31 seviyesinin altına geriledi. Borsa İstanbul’a yabancı girişinin sürüp sürmeyeceği sadece borsa için değil döviz dengeleri için de önemli bir gösterge olabilir. Diğer yandan aynı hafta TCMB brüt rezervleri, bankalardaki döviz mevduatı ve kur korumalı mevduattaki artış eğriminin devam ettiği görüldü. Kur korumalı mevduat (KKM) 3.35 trilyon TL’ye yükselirken 124.3 milyar dolara ulaştı. KKM, güvenli liman olarak görülmeye devam ediliyor. İç ve dış piyasalarda dalgalı seyir sürebilir.