Günün Sektör ve Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (09.01.2017)

Ziraat Yatırım Menkul Değerler Araştırma Sabah Stratejisi Raporu:

“SABAH STRATEJİSİ”

Kıbrıs görüşmeleri haftasına nötr risk iştahı ile başlıyoruz. Katalizör ise Cuma günü açıklanan ABD İstihdam Raporu sonrasında Dolar güçlenmesi. Bu sabah Dolar / TL kotasyonları 3,6455 seviyesinden geçiyorlar. S&P500 vadeli işlemlerde yatay. Borsa İstanbul güne hafif alıcılı başlayabilir. Haftanın en önemli gelişmesi bugün Cenevre’de başlayacak Kıbrıs görüşmeleri. Dün her iki lider de Cenevre’ye hareket ettiler. Dünya’nın günümüzdeki en eski jeo-politik konularından birisi halindeki Kıbrıs için görüşmeler adanın Türk ve Rum kesimleri arasında Çarşamba gününe kadar sürecek. Ardından eğer mutabakat sağlanabilirse “garantör” ülkeler Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan ve İngiltere de Perşembe günü görüşmelerin parçası haline gelecekler. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan İngiliz Başbakanı Theresa May ile Kıbrıs konusunda telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 2004 yılında geçerlilik kazanmayan Birleşmiş Milletler planından sonra ilk defa Kıbrıs konusunda bir fırsatın eşiğinde görünüyoruz. Telefon görüşmesinde iki lider tarihi fırsatın altını çizdiler.

Haftasonu Çin’de rezerv verisi 3 trilyon ABD Doları tutarında açıklandı. Ay sonunda Davos toplantılarında Çin’in Devlet Başkanı Xi Jinping’in zorlanacağı konulardan birisi kur yönetimini açıklamak olacak. Renminbi’nin ABD Doları karşısında 7 seviyesine kadar yaklaşarak değer kaybederken Çin ekonomi yönetimi rezervler ile Renminbi’nin değeri arasında ince bir denge yürütmekteler. Ancak şu konu göze çarpıyor: 2014 yılı başında Renminbi oynaklık bandının %2’ye çıkarılmasıyla başlayan süreçte Çin, 1 trilyon ABD Doları tutarında rezerv “yak”tı. Renminbi yaklaşık 6 seviyesinden yine yaklaşık 7 seviyesine %15 oranında değer kaybetti. 2015 yılı Ağustosu’nda Renminbi’nin devalüe edilmesi küresel piyasalarda şok dalgasıyla sonuçlanmıştı. Örneğin, Türk Lirası bir ay içerisinde 2,77 seviyesinden 3,07 seviyesine kadar %10 değer kaybetti. Ardından 2016 yılbaşında bir tur daha devalüasyon yapan Çin’liler (bu sefer Dolar / TL ~2,90’dan 3,06’ya çıkmıştı) süreç dahilinde Renminbi’ye %9 değer kaybının karşılığı yaklaşık 800 milyar rezerv “yak”tılar. Ancak aradan geçen bir yıl içinde Renminbi %6 değer kaybederken Çin’in “yak”tığı rezerv yalnızca 200 milyar Dolar ile sınırlı! Bunun anlamı artık Çin’deki sermaye hareketleri 2014 – 2015 dönemindeki kadar ciddi bir endişe kaynağı değil. ABD’nin yeni başkanı Trump, Çin’i kur manüpülatörlüğü ile tehdit etmekte. Çin ekonomisi ise bu seneye daha güçlü başlamakta ve endişeler azalıyor. Hükümet de büyüme hedefleri konusunda eskisi kadar ısrarcı bir tavır içinde değil. Reel bazda bakıldığında ise Renminbi 2005 yılından bugüne %35 daha değerli.  Çin hükümeti, geçtiğimiz günlerde yayımladığı notta “7” seviyesinden bahsetti. Demek ki kısa vadede Çinli’ler 7 seviyesinin ciddi şekilde üzerine doğu hareket beklemiyorlar. Japon Yeni’nin de Trump’ın seçilmesinin ardından 2 standart sapmayı aşan hareketini düşününce Çin Renminbisi’nde bu sene daha istikralı bir dönem belirebilir (2008 Lehman öncesinde Dünya’daki temel en ciddi dengesizlik ABD – Çin ticaret açığıydı, bu açık tam anlamı ile düzelmedi ve Trump’ın başkan seçilmesinde politik açıdan kilit rol oynadı, diğer yandan Renminbi değer kazanırken “Abenomics” ile Japonya’nın Yen’i 2012 yılından başlayarak aniden değersizleştirmesi Dünya’da yeni bir dengesizlik ortaya çıkarmıştı, nitekim Renminbi’nin 6’dan 7’e hareketi ve Yen’in 120’den 100’e hareketi 2016 yılındaki dengesizlikler anlamında ciddi düzeltmelerindendi).

Şekil 2: Temel dengesizliklerden birisi Yen – Renminbi ayrışmasıydı, 2016 yılında her iki para birimi de birbirlerine karşı kendilerini düzelttiler – Dolar grafiğindeki son ayrışma Avro / Dolar paritesi ile ilgili, sepet bazında (Avro + Dolar ortalaması) bakınca düzeltme daha belirginleşiyor (Ocak 2002 = 1):

Çin ve Trump konusu doğrudan akla değer (tedarik) zinciri kavramını getiriyor. Geçtiğimiz hafta uluslararası finans kuruluşlarının yayımladığı raporlarda ABD’nin dış ticaret dengesi ön plana çıktı. Çünkü; Trump’ın göreve başlama tarihinin yaklaşmasıyla seçim sürecinde küresel ticarete ilişkin açıklamalarının ne kadar hayata geçeceğini kestirmeye çalışmaktayız. ABD’nin Çin ile dış ticaret açığı 348 milyar Dolar tutarında (Türkiye ekonomisinin yaklaşık %40’ı!). Ancak değer zinciri kavramını çok iyi anlayabilmek gerekiyor. Zira küreselleşme sayesinde bir ürünün tek bir ülkeye atfedilebilmesi kolay değil. İstatistiksel açıdan Çin’den ABD’ye ya da Almanya’dan başka bir ülkeye sevk edilen bir ürünün içindeki parçalar Çin ya da Almanya dışında üretiliyor olabilir. Somut ve basit bir örnek elektrikli araba üreticisi Tesla ve yeniden Dünya’ya inme özelliğine sahip roket SpaceX’in sahibi Elon Musk’ın biyografisinde var. Tesla’nın pilleri Çin üzerinden Tayland menşeli, motor Tayvan, kapılar Fransa ve şahsi İngiltere’de üretiliyor. Türkiye’de pek çok kontratlı (anlaşmalı) fabrika doğrudan Avrupa (özellikle Almanya) değer zincirine üretim sağlamakta. ABD’nin olası ticaret kotaları doğrudan Çin’i vuracağı gibi dolaylı şekilde bütün Asya ekonomilerini etkileyecektir. Buna istinaden Avrupa’da hızlanan ekonomi Türkiye’deki ekonomiyi de canlandırmakta (örneğin otomotiv sektörünün 2016 yılını güçlü tamamlaması). Güncellenecek Gümrük Birliği anlaşması toparlanma aşamasındaki ve Avro krizini geride bırakmaya yüz tutan Avrupa ekonomisinden Türkiye’nin daha fazla faydalanmasını sağlayacaktır. Mevcut güvenlikle ilgili haber akışı ister istemez morallerimizi bozmakta ve anket bazlı göstergeleri olumsuz tarafa kaydırmakta. Bununla birlikte geleceğe dönük dinamikleri anlayarak pozitif fayda sağlayabilmeliyiz. 15 Temmuz sonrasında ekonomi yönetiminin ekonomiye enjekte ettiği teşvikler de ilk tepkilerini vermekteler. Aralık ayında çekirdek enflasyonun artması çıktı açığının azalmakta olduğunu gösteriyor. Son dönemde yeniden artan dış finansman haberleri Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu fiyatlama riski haline dönüştürmekte. Fiyatlama riski ise başarılı CFO’lar tarafından yönetilebilecek bir konu. Soğuk havalar nedeniyle ilk çeyrekte belki büyüme momentum kaybedebilir ancak ikinci çeyrek ve sonrasında tarımda bu sene “var yılı” yaşayacağımızı düşünürsek, mevcut yağışların da getireceği bereketle ekonominin ciddi şekilde hızlanabilme potansiyeli bulunuyor.

Veri tarafında bu hafta yurt-içinde sınai üretim ve ödemeler dengesini takip edeceğiz. Çin’de enflasyon, dış ticaret verileri var. ABD’de perakende satışlar Avrupa’da ise üretim, Almanya özelinde de dış ticaret verileri gündemi tamamlamakta. ABD’de halka açık şirketler son çeyrek sonuçlarını açıklamaya başlayacaklar. Cuma günü JP Morgan, Bank of America ve Wells Fargo sonuçlarını açıklayacak majör finansal kuruluşlar. Trump’ın da Çarşamba günü “genel basın toplantısı” düzenlemesi bekleniyor. Başkan seçilmesinin ardından henüz Trump bir basın toplantısı düzenlemedi.  Bugün TSİ 10:00’da sınai üretim verisi aylık bazdaki istatistiksel oynaklığı nedeniyle zayıf kalacaktır, negatif değer de alabilir. Yıllık değişim oranı ise ekonominin toparlanma trendi ile uyumlu şekilde artış gösterecektir. Analizlerimizde aylık verileri tercih etsek de şu anda trend göstergeler 15 Temmuz sonrası artan oynaklık nedeniyle daha geçerli. Nihayetinde bunlar artık geçen senenin ve Trump öncesi dönemin verileri. Avrupa önderliğinde, Dünya genelinde iktisadi faaliyetin hızlanmasıyla son çeyrekte Türkiye’de büyümenin toparlandığını düşünüyoruz ve 2016 yılını %2,3 büyüme ile kapatmış olabiliriz.

ŞİRKET HABERLERİ

Aselsan (ASELS, Öneri “EKLE”, Sınırlı Pozitif): ASELSAN ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında ATAK Programı sözleşmesi kapsamında toplam bedeli 50,4mn USD tutarında sözleşme değişikliği imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatlar 2017-2020 yıllarında gerçekleştirilecektir.

10 Kasım 2016 Tarihli Aselsan Raporumuz için Tıklayınız…

Bimeks (BMEKS, Sınırlı Negatif): 05.05.2016 tarihinde Angermann AG ile 02.03.2016 tarihinde imzalanan Gizlilik anlaşması kapsamında, inceleme ve değerlendirme çalışmalarımızın devam etmekte olduğu kamuoyuna duyurulmuştu. Global ve Bölgesel konjektürel sebeplerden dolayı bu inceleme ve değerlendirme çalışmalarımından vazgeçilmiştir.

Emlak Konut GYO (EKGYO, Öneri “Al”, Nötr): Şirket projelerinden Ankara İli Çankaya İlçesi Mühye Mahallesinde yapımı planlanan Toplu Konut Uygulaması kapsamında, toplam 506 adet bağımsız bölümün Yapı Ruhsatları 04.01.2017 tarihinde alınmıştır.

10 Kasım 2016 Tarihli Emlak Konut GYO Raporumuz için tıklayınız…

Garanti Bankası (GARAN, Öneri “EKLE”, Nötr): Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından bireysel kredi kullandırılan müşterilerden tahsil olunan masraf ve ücretlerin KKDF yönünden incelenmesi sonucunda, 2011 yılı için Vergi İnceleme Raporu düzenlenmiştir. Banka adına düzenlenen rapor ve tebliğ edilen tahakkuk fişi ile 2011 yılı için KKDF aslı ve cezai faizi ile birlikte toplam 15,9mn TL talep edilmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili olarak tüm yasal haklarların kullanılacağını açıklamıştır.

26 Ekim 2016 Tarihli Garanti Bankası Raporumuz için tıklayınız…

İş Bankası (ISCTR, Öneri “Al”, Nötr): Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından Banka tarafından 2011 yılında kullandırılan bireysel krediler ile ilgili dosya masrafları KKDF açısından incelenmiş olup, bu inceleme sonucunda hazırlanan rapora dayanılarak Banka adına 5,5mn TL KKDF ve 8,6mn TL cezai faiz olmak üzere toplam 14,1mn TL tutarında tahakkuk fişleri düzenlenmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili olarak tüm yasal haklarların kullanılacağını açıklamıştır.

3 Kasım 2016 Tarihli İş Bankası Raporumuz için tıklayınız…

Net Holding (NTHOL, Nötr): Şirketin bağlı ortaklıklarının sahip olduğu, NTHOL paylarının, Şirket sermayesinin %10’unu aşan kısmının itfa edilmesine, bu amaçla 365,7mn TL tutarındaki sermayenin 27,1mn TL tutarında azaltılarak 338,6mn TL’ye indirilmesine ve söz konusu sermaye azaltımı işlemleri için gerekli hazırlıkların ve başvuruların yapılmasına karar vermiştir.

Türk Telekom (TTKOM, Öneri “EKLE”, Sınırlı Pozitif): Şirketi iştiraklerinden TT Ödeme Hizmetleri A.Ş.ye BDDK tarafından ödeme hizmeti faaliyet izni verilmiş olup, 6 Ocak 2017 itibarıyla izin Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu faaliyet izni kapsamında mobil ödeme hizmeti ve Grup Şirketlerinin tahsilata aracılık hizmetleri TT Ödeme Hizmetleri A.Ş. aracılığıyla gerçekleştirilebilecek ve ödeme ürün ve hizmet portföyü üye işyeri ağı genişletilmek suretiyle zenginleştirilecektir.

25 Ekim 2016 Tarihli Türk Telekom Raporumuz için Tıklayınız.

SEKTÖR HABERLERİ

Otomotiv Sektörü: Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) 2016 Aralık ayı perakende satış rakamlarını açıkladı. Buna göre otomobil ve hafif ticari araç satışları bir önceki yılın aynı ayına göre sırasıyla %5,5 ve %19 oranlarında azalmış ve toplam hafif araç satışı 141,912 adet olarak gerçekleşmiştir. 2016 4. çeyrekte hafif araç satışları 2015 4. çeyreğe göre %13,8 artarak 347bin seviyesine yükselmiştir. 2016 yılı genelinde hafif ticari araç satışları %1,6 artışla 968bin adete ulaşmıştır. Otomobilde Aralık ayında ithalat oranı %69,5, hafif ticari araçta ise %46,1 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı genelinde ise ithalat oranı otomobilde %74,6 olurken, hafif ticari araçtaki oran %47,5 seviyesindeydi. Ford Otosan ve TOFAŞ’ın yerli hafif araç satışları Aralık ayında sırasıyla %9 ve %20 oranlarında azaldı. Ford Otosan’ın ve TOFAŞ’ın ithal hafif araç satışları %38 ve %32 azalırken, Doğuş Otomotiv’in %1 arttı. Ocak-Aralık döneminde Ford Otosan ve TOFAŞ’ın pazar payları 1,1 ve 0,7 puan azalırken, Doğuş Otomotiv’in pazar payı 0,5 puan arttı.

Ayrıca, ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, otomobil ve hafif ticari araç pazarında 2017 yılında %10’un üzerinde daralma beklediklerini açıkladı.

Özelleştirme: Yurt içinde at yarışları düzenleme, yurt içi ve dışında düzenlenen at yarışları üzerine yurt içi ve dışından müşterek bahis kabul etme hak ve yetkilerine ilişkin lisanslar, topluca 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Lisans konusu faaliyetlerin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütülmesini izleme ve denetleme yetkisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında olacak. Öte yandan, karşılığı nakit olmak üzere oynatılan Piyango, Hemen-Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin verilebilecek benzer şans oyunlarına ilişkin lisans da 49 yıl süreyle Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. (Kaynak: BloombergHT)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Finansbank (FINBN): Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından bireysel kredi kullandırılan müşterilerden tahsil olunan masraf ve ücretlerin KKDF yönünden incelenmesi sonucunda, 2011 dönemine ilişkin olarak Vergi İnceleme Raporu düzenlenmiştir. Banka adına düzenlenen rapor ve tebliğ edilen tahakkuk fişi ile; bireysel kredi kullandırılan müşterilerden tahsil olunan masraf ve ücretler üzerinden KKDF hesaplanmadığı gerekçesiyle, 2011 yılı için 13,7mn TL KKDF aslı, 17,1mn TL cezai faiz talep edilmiştir. Banka, söz konusu raporla ilgili olarak tüm yasal haklarların kullanılacağını açıklamıştır.

Metro Holding (METRO, Nötr), Vanet Gıda (VANGD, Negatif): Metro Holding Borsada işlem görmeyen statüdeki 1mn adet VANGD pay senetlerinin Borsada satışa konu edilebilmesi amacıyla Merkezi Kayıt Kuruluşu’na başvuru yaptı.

Avrasya GYO (AVGYO): Gürcistan’da bulunan gayrimenkullerinin mali, finans ve işletmesinin yürütülmesi açısından Gürcistan’da kurulmuş olan 100 GEL sermayeli Metro Avrasya Gürcistan Gayrimenkul Yatırım şirketinin satın alınması için Genel Müdürlüğe yetki verilmesine karar verilmiştir.