Enflasyon raporundan çıkarsamalar

Dezenflasyon sürecinde başarı sağlamak için büyümeden de çıktı açığı yoluyla feragat etmek gerekiyor. Raporun bu kısmına odaklandığımızda; çıktı açığı tahminlerinin gerçekleşmelere bağlı olarak yukarı yönlü revize edildiğini görüyoruz.

Dışarıda ABD’nin resesyonu kaynaklı piyasa oynaklığı, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Uk­rayna’nın karşı saldırıya geç­mesi ve Gazze’de yurtlarından sürülen insanların hazin görün­tüleriyle İran’ın “olası” İsrail saldırısı tartışmaları sürerken, ülkemizde III. Enflasyon Rapo­ru’nu karşıladık.

Bu defaki enflasyon raporu­nun öne çıkan kısmı ise TCM­B’nin enflasyon tahminlerini güncelleyip, güncellememesi noktasıydı.

Zira Temmuz ayı enflasyon oranı, elektrik ve ÖTV zamla­rıyla, azami yüzde 25 kira artış uygulamasının kaldırılması gi­bi nedenlerle bir önceki aya gö­re iki kat artış göstermişti. De­vam eden Ağustos ayından iti­baren geçerli olacak doğalgaz zammıyla birlikte de genele yaygın bir fiyat artışı gibi dur­maktaydı.

Sıkı duruş devam ediyor

Diğer taraftan bu tahminle­rin yukarı yönlü güncellenmesi ise zaten sektörel bazda ayrış­mış olan enflasyon beklentile­rinde yukarı yönlü bir hareket ve TCMB’nin mevcut duruşun­da da kafa karışıklığı yaratabi­leceğinden son derece riskli bir adım olacaktı. Sonuçta rapor ve sunumda bu risk alınmadı ve sı­kı / kararlı duruşun korunduğu­na şahit olduk.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!