Ekonomik kıyamet yaşanıyor!

Dünya virüs paniği ile adeta ekonomik bir kıyamet yaşıyor. Ekonomik diyorum çünkü salgının ölüm oranı çok düşük. Ama yayılma hızı çok yüksek olduğu ve tedavisi de bulunamadığı için yaşamın her alanına etkisi çok yüksek oluyor.

İnsan kalabalığının olduğu, kapalı ortamda ortak havanın teneffüs edildiği birçok alanda yapılan eğitim, üretim, spor, etkinlikler, müzeler, sanat faaliyetleri, fuarlar yasaklanıyor. Ülkeler arası uçuşlar, sınır giriş-çıkışları durdurulup, kısıtlanıyor.

Üretim yapılamadığı için, talebi karşılayamayan yetersiz arz nedeniyle geçici de olsa stagflasyon riskleri var. Dünya üretemediği, ticaret yapamadığı için nakliye hizmetlerinde, lojistik faaliyetlerinde sert düşüşler yaşanıyor. Buna seyahat kısıtlamaları da dahil oldu. Tüm bu gelişmeler nedeniyle petrol ve doğalgaz tüketimi de dünya genelinde düştü. Bu nedenle petrol fiyatlarında sert düşüşler var. Ama bu sefer de düşen fiyatlar nedeniyle, gelirleri düşen üreticilerin dünya ticaretine de etkileri olumsuz oluyor.

Ülke yönetimleri ve merkez bankaları yaşanan finansal ekonomik krizi aşmak için sert faiz indirimi ve likidite arttırıcı kararlar alıyorlar. Lakin sorun finansal olmadığından çare piyasaya para vermekten değil, tedaviyi bulmak olduğu için şimdilik paniğin dağılmasına pek katkısı olmadığını görüyouz. Sonuçta görüyorsunuz panikle marketlere saldıran insanlar için öncelikli konu para değil, sağlık. Gıda ve hijyen tüketimi dışında diğer her türlü harcamalar ikinci plana atılmış durumda.

Ama merkez bankaları bu kararları da mecburen almak zorundalar. Çünkü yapılamayan üretim, ticaret, hizmet nedeniyle vadesi gelen ödemelerde sorunlar başlayacaktır. Borçlu şirketlerin finansal döngüleri tıkanınca iflaslar başlayacaktır. Uçamayan havayolu, taşıyamayan nakliye filoları ilgili şirketleri zora sokacaktır. Tüm bu sektör ve şirketlerin finansman kullandığı bankalar da en sonunda bu süreçten etkilenen kurumlar olacaktır. İşte bu süreci kontrol altına almak için mecburen her türlü ekonomik, finansal tedbiri almaya ve desteği vermeye çalışıyorlar.

Bana göre bu süreçte yapılması gereken en önemli şey biran önce tedavinin bulunması ve salgının yayılmasının kontrol altına alınması olmalıdır. Bunun için de tüm ülkelerin ve kurumların çalıştığı kesin.

Tüm bunlar kovid-19 virüsünün yarattığı panikten kaynaklanıyor. Tedavi bulundu denene kadar virüsün dünya genelinde yarattığı panik her yeri vurmaya devam edebilir. İşte bu panik nedeniyle borsalarda çok sert düşüşler var. Bunların etkisini azaltmak için piyasaya verilen parasal tedbirler dışında, borsalarda şirketlerin geri alım kararları başlayacaktır. Aynı zamanda bunu sadece şirketlerden de beklemeden, sırf bu konu için geçici süre ile kurulacak devlet fonları piyasaya girip her alanda borsalarda alımlar yapabilir.

FED yaşanan krizi aşmak için önümüzdeki bir ay içinde piyasaya 5 Trilyon Dolar üzerinde bir likidite enjekte etmeye hazırlanıyor. Bu rakam neredeyse piyasadaki likidite büyüklüğüne yakın bir rakam. Yani çok büyük bir finansal destekten bahsediyoruz. Ama sorunun ana kaynağı finansal ve ekonomik değil. Etkileri öyle ama, virüsün yarattığı panik nedeniyle bunlar yaşanıyor. O yüzden virüs kontrol altına alınamazsa, bu tedbirler yine cansuyu olarak kalır. Çünkü esas olan insanlara yeniden ürettirmek, tükettirmek, naklettirmek ve seyahat ettirmektir. Yani insan davranışlarının normale döndürülmesidir. Yoksa panik yayılarak sürer ve insanlar evlerine iyice kapanırlarsa, parasal tedbirlerin yine kalıcı faydası olmaz.

Ben çözüm ve tedavi muhakkak bulunacaktır diye düşünüyorum. Hem de artık çok kısa sürede bunu duyabiliriz. Çünkü artık dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’yi de vurmaya başladı. Bu süre içerisinde artık yeni alım imkanı kalmayacak şekilde hissede olanlar bir süre borsayı unutsunlar. Nakit imkanı olanlar ise bu fiyatların yarattığı alım imkanlarını kullansınlar. Ama virüs sorunu yayılırsa düşüşler sürebilir. Bunu da bilsinler. Lakin dünya paraya boğulduğu için, çare bulundu dendiği anda çok sert yükselişlerle kayıpların fazlası ile telafi edileceğini düşündüğüm için de, tedaviyi duyayım sonra alayım diye bekleyenlerin çok büyük bir yüzdelik geliri kaçıracaklarını düşünüyorum. O nedenle tedbir için nakit tutulabilir ama full nakitte durmak yanlış olur görüşündeyim.

Geri Alım Kararları Gelecektir!
Yaşanan büyük kayıplar nedeniyle TAV gibi birkaç şirketin açıkladığı gibi geri alım açıklamaları artarak diğer şirketlerden de gelecektir. Şirketlerin çoğunda hisselerini geri almak için kaynaklar devreye girecektir. Hatta ben böyle olağanüstü bir gelişme yaşandığı için, ülkelerin geçici süreler için kuracakları büyük kamu fonları ile borsada her sektörde alıma geçmelerini doğru bir karar olarak görüyorum. Bu serbest piyasaya müdahale gibi görülebilir ama zaman zaman yapılan bir uygulamadır. Kaldı ki, eğer böyle bir müdahale yapılmazsa ortalıkta sertbest piyasa da kalmayacak, çok yatırımcı, fon, kurum belki de batmış olacaktır. Aslında önerdiğim büyük kamu fonları ile hisse alımına kalkmak serbest piyasayı kurtarmak için yapılması gereken en önemli uygulama olur. Yoksa görüyorsunuz arttırılan likdite istenilen tepkileri yaratamıyor.

Ons Neden Düşüyor?
Geçen cuma günü ”Virüs Sorunu Çözülemezse Kabus Senaryolarına Hazır Olun!” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazımda şu an Dow ve BİST’de yaşanan satışları beklediğimi görebilirsiniz. Lakin ons altın için ise tam tersi bir beklentim vardı. Bu denli likiditenin arttığı ortamda tek güvenli liman gibi görünen ons altında 1.689-1.703$ civarı direncin kırılmasını ve 1.775$ ve daha üstüne doğru bir atak yaşanmasını bekliyordum. Hatta 1.800 $ civarı dirençler geçilmesi halinde de çanak formasyonu oluşacağını ve 250 $’lık yeni bir yükseliş dalgası daha yaşanabileceğine dikkat çekiyordum. Bunun tam tersi oldu. Virüse çare bulundu dendiği takdirde olmasını beklediğim bir gelişme yani sert fiyat düşüşü, bu haber gelmediği halde yaşanıyor.

Peki virüse çare bulunmadığına göre bu düşüş neden oluyor? Eğer bugün-yarın tedavi bulundu gibi bir açıklama duymazsak, ons altında yaşanan düşüşün borsalarda ve petrol kontratlarında özellikle vadeli işlemlerde ters pozisyonlarda yakalanmış önemli büyük fonların uğradıkları zararlar nedeniyle teminat tamamlamak için altın pozisyonlarından satış yapmak zorunda kalmaları nedeniyle yaşandığını düşünüyorum. Yani uluslararası büyük fon ve-veya banka batışları duymaya da hazırlıklı olmalıyız.

İşte bu nedenle, eğer virüse çare haberini duymayız ve virüsün dünyayı etkilemesi artarak sürmeye devam ederse, ons altın düştüğü 1.551$ seviyelerini destek yapıp, 1.575$ – 1.586$ seviyelerinden yeniden yükselişe geçerek geçen hafta beklediğim yükselişe geçebilir. Yani bu düşüş geçici kalabilir. Çünkü FED’in ve ECB’nin aldığı yeni likidite kararları nedeniyle aşırı bollaşacak likidite için gidebileceği fazla güvenli liman göremiyorum. Ama özellikle de belirtiyorum; virüse çare bulunamaz ve etkisi artarak sürmeye devam ederse! Yok eğer virüs sorunu çözülür ve dünya normale dönerse, bu takdirde ons için yükseliş beklentilerim son bulmuş olur. Ya da en fazla 1.692 Dolar seviyeleri ile sınırlı kalır.

BİST’de Aşırı Satım Bölgesindeyiz!
Bu ortamda dünya bile yaşayanların hafızalarında olmayan böyle bir panik yaşarken, BİST için tekniklerden bahsetmek çok da tutarlı olmaz. Yaşanan panik nedeniyle esktra düşüşler de görebiliriz. Ama aynı şekilde geri alım kararları ile ekstra tepkilerle ayrışan hisseler de görebiliriz.

Günlük Fiyat Değişim Marjı % 10’a Düşürüldü!
BİST düşüşler nedeniyle günlük fiyat marjını +- olarak % 10’a düşürdü. Devre kesici uygulaması için de gereken fiyat değişikliği marjı % 5’e indirildi. Bu kararlar doğrudur. ”Düşerken % 20 marjı ile çok sert düştük. Dönüşte ise %10’a indirilen günlük marj bu düşüşleri telafi etme sürelerini uzatacak” diye tepkiler duyabiliriz. Ama bu karar düşüş hızını sınırlamak ve zaman kazanmak için alınan bence doğru bir karardır. Piyasalar düzeldiği anda yeniden % 20’ye yükseltilecektir.

BİST için olası teknik görüşlerimi Destek-Direnç Tablomuzdaki düne ve bugüne ait paylaşımlarımda bulabilirsiniz.

Sakin ve sabırlı olun. Bize has bir düşüş yaşanmıyor. Dünya yeni şahit olduğu bir paniği nasıl yöneteceğini bulmaya çalışıyor. Bu günler geçecektir. Kayıplar fazlası ile telafi edilecektir. Yaratılan bu denli bol ve düşük faizli paranın en çok yarayacağı ülkelerden birisi bizim ülkemiz ve en çok faydayı görecek borsaların başında da bizim borsamız BİST olacaktır. Eğer virüs sorunu çözüldü denirse V şeklinde çok hızlı bir düzelme bekliyorum.

Hepinize önce sağlık, sonra da bol kazançlar dilerim.
İyi hafta sonları

Aydın Eroğlu
Stratejist  Finans Yazarı