Büyük Gün (2. Kısım)

Şimdi sizi zaman yolculuğuna çıkarıp, geleceğe götüreceğim.

Bu sene Sermaye piyasalarındaki 22.yılımı kutluyorum. Bundan daha uzun süredir ise hikayeler yazıyorum. 2019’un sonunda iki tecrübeyi birleştirip, sermaye piyasalarının geleceğine dair kısa bir bilim kurgu öyküsü yazdım. Şimdi bu öyküyü Paraborsa.net aracılığı ile sizlerle de paylaşıyorum.

Yapay zeka ve insan arasında, gelecekte sermaye piyasalarında nasıl bir etkileşim olacak diye düşünüyorsanız, cevabı belki de bu öyküde gizlidir.

Keyifli okumalar.

İskender ADA 

1. Kısımı Okumak için tıklayın.

Büyük Gün

(2.kısım)

“Geleceği tahmin etmenin en güzel yolu onu yaratmaktır.”

Peter F. Drucker.

İlkyaz’ın kan dolaşımı hızlandı. İçinde sanki rengarenk bir karnaval başlamıştı. Yeni bir hologramik görüntü oluştu önünde. Görüntüde bir sürü dinamik grafik vardı. Sayılarla dolu başka görüntüler açıldı. Bunlar dünyanın farklı lokasyonlarındaki borsalara ait verilerdi. Sayılar sürekli değişiyor ve renkten renge bürünüyorlardı. Grafikler ve sayılar arasında bazı etkileşimler oluyordu. Hemen önünde %10’luk bir artış yaşanan bir varlıktan çıkan bir işaret tıpkı bir yıldırım gibi parlamış, görüntünün solundaki bir grafikte son bulmuştu.

Görüntünün sol üst bölümündeki alanda yer alan grafik ise borsalarla ilgili değildi. Farklı renklerle ifade edilen ve sürekli bir uyumu yakamaya çalışır gibi görünen grafikteki değerler İlkyaz’ın anlık hormon değerleriydi. Dopamin, oksitosin, serotonin, endorfin, adrenalin ve diğerleri görüntü üzerinde birbirileri ile yarışıyordu. İlkyaz bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bu etkileşime şahitlik etmek için beş senedir çalışıyordu. Bugüne kadar aldığı eğitimin, geçirdiği uykusuz gecelerin karşılığını alacaktı. Son bir yılda geçmiş veriler üzerinde önemli başarılar kaydetmişti. İlk kez anlık olarak işlem yapacaktı. İşte şimdi o an gelmişti.

Piyasadaki grafikler bir anlığına birleşti. Görüntüde sadece iki grafik vardı. Sol taraftaki hormon grafiğindeki uyum seviyesi üst seviyedeydi. Sağ taraftaki grafikte de durum aynıydı. İlkyaz’ın yüzünde bir gülümseme belirdi. Eş anlı olarak iki grafik birleşmeye başladı. Görüntünün üzerinde bir süre belirdi.

00:00:59

00:00:58

İlkyaz sakin bir el hareketiyle tüm piyasalara entegre olan hesabını görüntüye çağırdı. Görüntünün alt bölümünde kâr potansiyeli yüksek işlemler sıralanıyordu. İlkyaz kontrolü sisteme bırakmayacaktı. Bu kez bildiği yoldan gidecekti.

00:00:50

İstanbul Borsası’nda aldığı Otonomus hisselerini, Dubai Borsası’nda sattı. Dubai Borsası’ndan aldığı rodyuma dayalı borsa yatırım fonlarını Londra Metal Fonları Borsası’nda sattı. Bu ikili işlemin gerçekleşmesinin ardından sistemde hazır tuttuğu on bin adet ikili işlem daha mikro saniyeler içinde gerçekleşti.

00:00:35

Sistemin önerileri her gerçekleşen işlem sonrasında yenileniyordu. Sistem adeta, burnunun üstündeki lezzetli kurabiyeyi yemek için sahibinin komutunu bekleyen eğitimli bir köpek gibi bekliyordu. İlkyaz ikinci dalgayı başlattı. Blok zincir tabanlı borsalarda elmas sattı, buna karşılık Mars’ta yapımı yeni tamamlanan platinyum madenini çıkaran şirketin hisselerini aldı. Bu hamlesiyle birlikte sistem, burnundaki kurabiyeyi afiyetle yiyerek yaklaşık beş bin adet işlem gerçekleştirdi.

00:00:10

Piyasa öngörüleri ile İlkyaz’ın biyolojik durumu, yapılan işlemlerin karlılığı ile daha da uyumlu hale gelmişti. Sürenin azaldığını gören İlkyaz son hamlesini yaptı. Tek bir el hareketi ile son bir dakikadır yaptığı işlemler sonucundaki tüm açık pozisyonları, uygun hamlelerle kapanmaya başladı.

00:00:01

Sürenin bitmesiyle birlikte grafikler arasındaki uyum da kayboldu. İlkyaz ellerini çenesinin altına koymuş, merakla son analizin tamamlanmasını bekliyordu. Beklediği ses babacan bir tavırla konuşmaya başladı:

25 farklı borsada, 38 farklı döviz ve coinle toplam 1.385.417 adet işlem gerçekleşti. Açık pozisyon bulunmuyor. Net gelir 17.650.378 TL.”

İlkyaz kısa bir süreliğine nefesini tuttu. Kazancını düşünmemeye çalıştı. Çalışmasının etkilerine odaklanmak istiyordu. Bugüne kadar insanlar tüm işlemlerini ya kendileri yapıyor ya da tamamen yapay zekaya bırakıyorlardı. İlkyaz yaptığı analizler sonucunda birleşik modelin uygun biyolojik ortamla kullanıldığında daha başarılı olacağını keşfetmişti. Şu anda bu kararının ne kadar doğru olduğunu görüyordu. Bu uyumun tekrar yakalanması belki aylar sürecekti. Şimdi bunu düşünmenin sırası değildi. Bu kazancın ona ömrünün sonuna kadar yeteceğini biliyordu.

Fonda Beethoven çalmaya başlamıştı. Moonlight Sonata’nın bulutsu notaları İlkyaz’ın yüreğine dokunuyor gibiydi.

Otonomus zarif bir hareketle durdu. Kapı açıldığında İlkyaz’ın saçlarına deniz kokusu doldu.

Bu güzel gelişmelerden sonra tekrar denize dönmek istersin diye düşündüm.” dedi o huzurlu ses.

İlkyaz gülümseyerek deniz kenarına yürürken, D-log bu anları yayınlamaya başlamıştı bile.

İskender ADA
(6 Ekim – 19 Ekim 2019)