Altın Dosyası

Mahfi Eğilmez – 11.06.2017

Altın

Altın, parlak, ağır ve kolay tepkimeye girmeyen bir metaldir. O nedenle dış etkenlerden fazlaca etkilenmez. Örneğin paslanmaz ve kararmaz. Saf haliyle son derecede yumuşak olduğu için kolay şekil verilebilir. Aslında iletkenliği yüksek olduğu halde az bulunduğu için iletken olarak kullanılamayacak kadar pahalıdır.

Tarih boyunca çıkarılan altının toplamı 165 bin metrik ton dolayında tahmin edilmektedir. Bu miktar ancak üç buçuk adet olimpik havuzu doldurabilir.

Altının saflık derecesi ayar ya da karat denilen ölçüyle ölçülür. Ayarın formülü şöyledir: X = 24 (Mg/Mm) Bu formülde; X altının ayarını, Mg alaşımdaki altın miktarını, Mm alaşımın toplam ağırlığını gösteriyor. Bu formülü kullanarak örneğin 91,6 gram altınla 8,4 gram gümüşün karışımından oluşan bir alaşımın ayarını bulalım: X = 24 (91,6 / 100) = 21,99 = 22 ayar.

24 ayar altın yüzde 100, 22 ayar altın yüzde 91,6, 18 ayar altın yüzde 75,14, 14 ayar altın ise yüzde 58,5 oranında saf altın içerir. Geri kalanı gümüş, nikel, bakır, paladyum ile tamamlanır. Altın gümüş karışımı altına yeşil, altın nikel karşımı beyaz renk verir.

Altın Üretimi ve Tüketimi (Arz ve Talep)

Altın arz ve talebi yıldan yıla değişiklikler gösterse de son yıllarda 4.000 – 4.500 ton/yıl arasında bir arz ve talep miktarının söz konusu olduğu görülüyor. Arz ve talep arasında yıllar itibariyle bazen arzın bazen talebin yüksekliği bir arz ya da talep açığına yol açıyor. Arz açığı varsa bu açık stoklardan karşılanıyor. Arz fazlası ise stoklara ekleniyor.

Aşağıdaki tablo yıllar itibariyle altın arz ve talebindeki değişimi sergiliyor (kaynak:  http://www.gold.org/supply-and-demand)

Ton 2012 2013 2014 2015 2016 2017 I Ç
Arz 4.557,6 4.307,3 4.442,2 4.353,2 4.584,0 1.032,0
Talep   4.692,0 4.499,9 4.310,3 4.293,8 4.263,9 1.034,5
   Mücevher 2.133,1 2.719,9 2.516,7 2.447,7 1.989,2 480,9
   Fonların talebi 306,7 -915,5 183,8 -128,3 532,1 109,1
   Merkez Bank. 569,3 623,8 583,9 576,5 377,2 76,3
Yılsonu fiyatı 1.669,0 1.411,2 1.266,4 1.160,1 1.250,8 1.249,2

 

2012 ile 2016 yılları arasında üretilen ve arz edilen altının yaklaşık yüzde 70’i altın madenlerinden çıkarılmış, yüzde 30’u da hurda altından dönüştürülerek elde edilmiş. Aynı dönemde talep edilen altının yaklaşık yüzde 53’ü mücevher, yüzde 21’i fiziksel altın çubuk, yüzde 5’i altın para, yüzde 6’sı elektronik sektörü için, yüzde 0,5’i dişçilik için, yüzde 12’si merkez bankaları tarafından kalanı da diğer nedenlerle talep edilmiş.

Aşağıdaki tablo dünya altın üretiminde en fazla payı olan 10 ülkeyi gösteriyor (kaynak: http://www.worldatlas.com/articles/top-14-gold-producers-in-the-world.html)

Sıra Ülke Üretim (Metrik Ton)
1 Çin 450
2 Avustralya 270
3 Rusya 245
4 ABD 211
5 Kanada 160
6 Güney Afrika 150
7 Peru 150
8 Özbekistan 102
9 Meksika 92
10 Gana 90
Toplam 1.920
Dünya Toplamı 4.500

 

Tabloya göre altın üretiminde Çin açık ara birinci sırada yer alıyor. Onu Avustralya ve Rusya izliyor. Bu on ülke dünya toplam altın üretiminin yüzde 42’sini üretiyorlar.

Aşağıdaki tablo altın tüketiminde en fazla payı olan on ülkeyi gösteriyor (kaynak:

https://www.statista.com/statistics/299638/gold-consumer-demand-by-top-consuming-country/)

Sıra Ülke Tüketim (Metrik Ton)
1 Çin 985
2 Hindistan 849
3 ABD 193
4 Almanya 124
5 Tayland 90
6 Suudi Arabistan 85
7 Türkiye 72
8 İran 71
9 Vietnam 63
10 Endonezya 59
Toplam 2.591
Dünya Toplamı 4.300

 

Çin, üretimde olduğu gibi tüketimde de birinci sırada yer alıyor. ABD, tüketimde de en üstlerde bulunuyor. Buna karşılık üretimde pek yeri olmayan Hindistan, Almanya, Tayland, Suudi Arabistan gibi ülkeler tüketimde üst sıralarda görünüyor. Tablodaki on ülke dünya altın tüketiminin kabaca yüzde 60’ını yapıyorlar.

Merkez Bankalarının Altın Rezervi

Para sistemi yaklaşık yüzyıl kadar, para biriminin belirli ağırlıkta altın karşılığında basıldığı, altın standardı esasına dayalı olarak yürütüldü. Bu sistem ilk kez 1821 yılında İngiltere’de uygulamaya kondu. 1937 yılından sonra sistemi uygulayan tek ülke olarak ABD kaldı. ABD de 1971 yılında bu sistemi terk edince dünyada parasının karşılığı altın olan ülke kalmadı.

En yüksek altın rezervine sahip 10 Merkez Bankası (2017 yılı ilk çeyrek sonu itibariyle)  aşağıdaki tabloda yer alıyor (kaynak: http://www.gold.org/statistics#reserves-statistics)

Sıra Ülke / Merkez Bankası Rezerv (Ton)
1 ABD 8.134
2 Almanya 3.377
3 IMF 2.814
4 İtalya 2.452
5 Fransa 2.436
6 Çin 1.843
7 Rusya 1.687
8 İsviçre 1.040
9 Japonya 765
10 Hollanda 613
Toplam 25.161
Dünya Toplamı 33.426

Dikkat edilecek olursa en yüksek altın rezervleri gelişmiş ülkelerin Merkez Bankalarındadır. Bunun nedeni, geçmişte uygulanmış olan altın para standardı sistemidir. Bu ülkeler bastıkları paranın karşılığında altın rezervi bulundurmuşlar ve karşılık uygulaması kalktıktan sonra da bu rezervleri tutmaya devam etmişlerdir. Buna karşılık gelişme yolundaki ekonomilerde parasallaşma daha geç gerçekleştiği için onlarda altın rezervi düşük kalmış. Gelişme yolundaki ekonomilerde altın rezervlerinden çok döviz rezervleri yüksektir. Bunun temel nedeni bu ekonomilerin paralarının rezerv para olmaması ve dışticaret ilişkileri için döviz bulundurma zorunluluğudur. Altın rezervinin Çin’de yüksek olmasının nedeni Çin’in son yıllarda rezervlerini çeşitlendirme çabasından kaynaklanmaktadır.

Gelişmiş ekonomilerde halkın altın tutma alışkanlığı düşük, gelişme yolundaki ülkelerin önemli bölümünde halkın altın alma ve saklama eğilimi yüksektir.

Altın Fiyatları

Altın, dünyanın çeşitli yerlerinde farklı ağırlık birimleri kullanılarak ölçülüyor olsa da en fazla kullanılan ağırlık biriminin ons ve gram olduğunu söyleyebiliriz. Altının dünya borsalarındaki geleneksel ağırlık birimi troy onsdur.  1 Troy ons (çoğunlukla yalnızca ons olarak belirtiliyor), 31,1 gram (tam olarak 31,10348079 gram) saf altına karşılık geliyor.

Aşağıda 1973 yılından 9 Haziran 2017’ye kadar altın fiyatlarındaki değişimi gösteren grafiği sunuyorum (kaynak http://therealasset.co.uk/charts-and-graph/gold-price-charts/) Dikey eksen altının USD/Ons cinsinden fiyatını gösteriyor.

Yaklaşık 45 yıllık bu dönem boyunca altının günlük kapanış fiyatı 63,90 ile 1889,70 USD/Ons arasında değişmiş ve 9 Haziran 2017 kapanışı da 1.268,50 USD/Ons olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Grafikten görülebileceği gibi 1980 yılında yaşanan hızlı sıçramadan sonra altın fiyatları uzun süreli bir durgunluk içine girmiş, 2005 yılından sonra hızlı ve sürekli bir yükseliş trendi çizdikten sonra 2013 yılında inişe geçmiş, 2014 yılından itibaren de 1.200 – 1.300 USD/Ons aralığında dengeye gelmiş görünüyor.

Türkiye’de Altın Üretimi

Türkiye’deki altın yataklarının Ege, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da yoğunlaştığı biliniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na göre üretime hazır altın yataklarında 1 tonda 1,2 gram ile 12,65 gram arasında değişen miktarlarda altın bulunuyor ve Dünya Altın Konseyi’ne göre işletilebilir altın rezervimiz 840 ton dolayında görünüyor.

Altın üretimi Türkiye’de ilk kez 2002 yılında gerçekleştirildi. Bugün itibariyle en yüksek altın üretimi yapılan altın işletmeleri şunlardır: İzmir Bergama/Ovacık, Balıkesir/Havran, Gümüşhane/Mastra, Manisa/Salihli-Sart ve Uşak/Eşme-Kışladağ.

Aşağıdaki tabloda Türkiye’de 2001 yılından 2016 yılına kadar yapılan altın üretimi ve ithalatı yer alıyor (kaynak: http://altinmadencileri.org.tr/)

Yıllar Üretim (Ton) İthalat (Ton)
2001 1,4 103
2002 4,3 129
2003 5,4 214
2004 5,0 251
2005 5,0 269
2006 8,0 193
2007 10,0 231
2008 11,0 166
2009 14,5 38
2010 17,0 42
2011 24,6 80
2012 29,5 120
2013 33,5 302
2014 31,0 131
2015 27,5 49
2016 24,5 106
Toplam 252,2 2.424

 

Tablo bize söz konusu 16 yılda Türkiye’de 252,2 ton altın üretilmesine karşılık 2.424 ton altın ithal edildiğini gösteriyor.

Türkiye’nin Altın Ticaretinin Parasal Boyutu

2008 yılına gelinceye kadar Türkiye yılda ortalama 200 ton altın ithal ederken altın fiyatlarında ortaya çıkan artışlar nedeniyle ithalatta hızlı bir düşüş görülmüştür. Buna karşılık 2008 yılından başlayarak altın ihracatında artışlar ortaya çıkmıştır. Özellikle 2012 yılında altın ihracatı rekoru kırılmıştır.

Türkiye’nin 2001’den bu yana altın ithalatı ve ihracatı dolar cinsinden aşağıda gösterilmektedir (kaynak: TÜİK, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046)

Yıllar İhracat (Milyon USD) İthalat (Milyon USD) Fark (Milyon USD)
2001 26,3 989,4 -963,1
2002 53,6 1.407,9 -1.354,3
2003 76,5 2.598,4 -2.521,9
2004 91,4 3.497,5 -3.406,1
2005 136,5 3.894,8 -3.758,3
2006 639,4 4.012,7 -3.373,3
2007 979,1 5.325,1 -4.346,0
2008 3.631,1 4.991,0 -1.359,9
2009 4.641,5 1.632,4 3.009,1
2010 2.072,8 2.523,5 -450,7
2011 1.474,9 6.253,8 -4.778,9
2012 13.344,7 7.641,1 5.703,6
2013 3.349,0 15.127,2 -11.778,2
2014 3.212,0 7.110,8 -3.898,8
2015 7.381,1 3.426,0 3.955,1
2016 8.248,5 6.459,1 1.789,4
Toplam 49.358,4 76.890,7 -27.532,3

 

Tabloya göre Türkiye bir miktar altın üretimi olsa da asıl olarak altın ithal eden bir ülke konumundadır. İthalat iki yıl dışında ihracatın üzerinde seyretmiştir. 2009 yılında Türkiye 2 milyar dolara yakın, 2012 yılında ise 5,7 milyar doların üzerinde net altın ihracatçısı görünümü sergilemiştir. Son iki yılda Türkiye toplam olarak 5,7 milyar dolar net altın ihracatçısı konumunda olmuştur.

Türkiye’de Parasal Altın ve Altın Birikimi

Cumhuriyet altını, Darphane ve Damga Matbaası tarafından basılan, değişik boyutlarda olan 22 ayar altın paradır. İki türü vardır: Ata altını ve ziynet altını. Bu iki altın para, çeşitleri ve ağırlıkları itibariyle karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Ata altını (Gram) Ziynet altını (Gram)
500’lük 36,08 35,08
250’lik 18,04 17,54
Tam 7,216 7,016
Yarım 3,608 3,508
Çeyrek 1,804 1,754

 

Bunların yanı sıra çeşitli kurumlar çeşitli ağırlıklarda sertifikalı gram altın üretmektedir.

Türkiye’de kişi ve kurumların altın mevcudu şu şekildedir (Kaynak: TCMB, World Gold Council.

Kurum/Kişi Altın Mevcudu (Ton)
TCMB rezervi 490
Bankalardaki mevcut 250
Yastık altı mevcudu 3.500

 

Dünya Altın Konseyi’nin Türkiye’de yastık altında 3.500 ton altın olduğu tahminini ele alırsak bugünkü fiyatlarla bu miktarın değerinin kabaca 145 milyar dolar ettiğini hesaplayabiliriz. Bu da Türkiye GSYH’sının yaklaşık olarak yüzde 18’ine denk geliyor.

Türk Altın Birikimcisinin Durumu

Türkiye açısından yalnızca altın fiyatları değil Doların hareketi de önem taşıyor. Türk yatırımcı altın yatırımını TL ile yapıyor ama altın fiyatları dünyada dolara göre belirleniyor. Altın fiyatı dünyada yükselirken Türkiye’de dolar kuru da yükseliyorsa altın yatırımcısı yüksek kazanç sağlıyor. TL ile altın yatırımı yapanlar için en iyi durum budur. Altın fiyatı dünyada düşerken Dolar da TL karşısında değer kaybediyorsa TL ile altın yatırımı yapanlar yüksek kayıplar yaşıyor. TL ile altın yatırımı yapanlar için kâbus senaryosu budur. Bu iki hal arasındaki durumlarda kazançlar da kayıplar da olabiliyor. Aşağıdaki grafik bu durumu açıklamak üzere hazırlanmış bulunuyor. Mavi çizgi altının Dolar cinsinden fiyatını (USD/Ons), kırmızı çizgi ise altının TL cinsinden fiyatını (TL/Gram) 2002 = 100 kabul edilerek endekse bağlanmış olarak gösteriyor.

Grafik bize altın fiyatlarında gerileme olması ve Dolar/Ons ile altın alanlar 2012’den itibaren düşü yaşarlarken, TL’nin Dolara karşı değer kaybetmesiyle altını TL/Gram olarak alanlar yani Türk yatırımcıların kazanç sağladıklarını ortaya koyuyor.

Grafik, ayrıca altın yatırımı yapacak olanların bu yatırıma uzun vadeli ve sabırlı yaklaşmaları, aksi halde altın yatırımından uzak durmaları gerektiğini de anlatıyor.

Altın Fiyatlarının Geleceği

Altın fiyatlarının geleceği konusunda iki farklı görüş bir de orta görüş var. İlk görüşte olanlar altın fiyatlarının düşeceğini ikinci görüşte olanlar altın fiyatlarının yükseleceğini, orta görüşte olanlar ise altın fiyatlarının bugünkü düzeyinde inişler çıkışlar yaşayarak devam edeceğini öne sürüyorlar.

Küresel sistem son 2 yılda üst üste pek çok şok yaşadı. Birçok ülkede terör saldırısı oldu, İngiltere Avrupa Birliğinden ayrılma kararı aldı, Fed faiz artırımlarına başladı, Trump’ın seçilmesi beklenmiyordu ama seçildi, seçildikten sonra birçok farklı yaklaşım sergiledi. Son olarak hakkında soruşturma açılıp görevden uzaklaştırılması bile gündeme geldi. Ortadoğu’da sorun üstüne sorun yaşandı ve halen de yaşanmaya devam ediyor. Şokların hepsini hatırlayamıyoruz bile. Eskiden bu şokların bir iki tanesi yaşansa altın fiyatları hızla yükselir rekorlar kırardı. Şimdi belki yükselmeler oluyor ama bu yükselişler ne rekora gidiyor ne de sürekli oluyor. Bunun temel nedenleri arasında şokların çok ve sık olmasının yarattığı alışkanlık eğiliminin olduğunu düşünüyorum. Piyasalar artık şokları kısa sürede içselleştiriyor ve onlardan para kazanmaya yöneliyor. Dolayısıyla altın bu gibi şoklarda artık eskisi kadar hızlı ve sürekli bir yükseliş sergileyemiyor. Bu açıdan bakarsak orta görüşte olanların görüşünün yani altının fiyatının iniş çıkışlar yaşayarak bu düzeylerde devam edeceği görüşünün en doğru görüş olduğu anlaşılıyor.