2021 kalanında Türkiye ve Piyasalar

*Bitcoin, Dolar ve Bist100 beklentilerim

Biliyorsunuz iki ilişkilerde bile güven çok zor oluşur ama çok daha basit ortadan kaybolur. Telafisi imkânsız değildir ama zaman alır. Finansal piyasalar hükümet için tabi ki piyasa araçlarının kontrolü kadar önemli değil. Bu sebeple başkan değişikliği gibi silahlar daha rahat çekilebiliyor. Ortadoğu’daki pasta daha büyük olduğu için BİST’ten yabancının ayrılması da kolay olmakta. Son bir kaç aylık portföy çıkışı 22 nisan haftası yani merkez toplantısı sonrası 104 milyon dolar fon girişi aldı. Bu oldukça düşük ancak piyasa için bir başlangıç sayılabilir. 7 aydır ihracattaki rekor artış da ülkemizin büyüme konusunda pandemiyi fırsata çevirdiğinin bir göstergesi olarak kabul edebiliriz.

İngiltere’nin Avrupa’dan ayrılması sonrası Türkiye ile yakınlaşması herkesin dikkatini çekmekte ve İngiliz basınında İngiltere’nin KKTC ni tanımaya hazırlandığı haberleri birçok Avrupa ülkesini de çoktan rahatsız etti bile. Bu durum Akdeniz’deki Türk varlığını tescilleyecek bir hareket olurdu. Siyaset alanındaki başarılar ekonomik başarıyı da peşinden getirecektir. Türkiye’nin Mısır’ın NATO ortaklığı ile ilgili veto kararını geri çekmesi yakın zamanda ekonomik canlanmaların ülkemiz açısından daha da gelişmesinin önünü açacaktır. İsrail ve Arabistan’ın normalleşme yanlı ılımlı siyasetleri dünya arenasındaki dost müttefik ilişkilerinin yeniden dizayn edilmeye başlandığının öncü göstergeleri.

Bu kavramların finans piyasası için anlamını doğru analiz ederseniz Türkiye gibi ucuz, sağlam finansal yapıya sahip bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için büyük fırsatlar doğuracağını, en önemlisi  masadan itilen bir ülkenin karar verici noktaya geçecek olduğunu gösteriyor. Oluşacak büyük fırsatların ekonomik göstergelerdeki bozulmaya rağmen ticari başarıya dönüşmesi 2021 ikinci çeyreğinden sonra daha net ortaya çıkacağını düşünüyorum. 2022 yılında Türkiye piyasalarında yabancı fonların yoğun işleme geçeceklerini bu sebeple bu yıl şirketlerimizin yoğun sermaye artırımı ve hisse geri alım programları açıklayacaklarını öngörüyorum. ABD seçimlerinden sonra piyasalarda önemli yükselişler öngördüğüm Eylül-Ekim aylarında buna kimse pek imkân vermiyordu. Piyasamız da başkan değişim hatası yapılmasa çok daha farklı noktalarda işlem görüyor olabilirdik. Zaten yılın kalanında faiz indirimi bekleniyordu bunu başkan değişikliği ile netleştirmeye gerek yoktu. Netice de şuan yılın kalanında piyasanın daha iyi performans göstereceğine inancım ekonomik ve siyasi datayı harmanladığınızda ortaya çıkıyor. En kötüsünü atlattık. Kripto piyasasında derin düşüşler sonrası finansal araçlara talebin daha da yoğunlaşmasını bekliyorum yılın ikincisi yarısında. Evet kripto piyasasında yaz aylarına kadar çok derin düşüşler öngörmekteyim. Belki bir pik daha yapar ama temmuz sonuna kadar bir şeyler olacağı beni oldukça rahatsız ediyor diyebilirim. BTC’nin imkânsız görülen 9 bin dolar seviyelerine varan derin kayıplar verebilir. Bu öngörü için henüz çok net sinyaller üretilmiş değil tabi ama yeniden 53 bin dolar altına gelirse oluşmaya başlayacak. Buna büyük ekonomilerin alacağı radikal kararlar mı sebep olur yoksa sadece düzeltme mi deriz şuan emin olmak zor ancak bahsettiğim çöküş uzun süreli değil. Kripto piyasası artık hayatımızın bir parçası ve uzun vade de yükselişini sürdürecektir.

Bist100 de 22 Nisan haftası sonrası başlayan toparlanma 1380 üzerinde bizi rahatlatsa bile henüz ikna edebileceği bir hacme ulaşmış değil. Bu sebeple 1430 bölgesinin önümüzdeki hafta son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Garanti bank hisselerinde takaslarda görülen ve yerli kurumlar üzerinden alınarak daha sonra yabancı hesaplara virmanlanan milyonlarca lotun bir öncü gösterge olarak yabancı dönüş sinyali olarak değerlendireceğim. Şunu da asla unutmayınız ki, derin düşüşlerin arkasından her zaman ciddi yükselişler olur. Kaybeden bu rüzgarda savrulanlardır. Türkiye bankacılık sektörü çoğu gelişen piyasaya rağmen çok daha sağlam bir sermaye kontrolüne ve yapısına sahiptir. Bu sebeple ticareti artan, banka sermayesi yüksek faize rağmen yükseliş ivmesini bozmayan bir ülke hak ettiği noktaya mutlaka ulaşacaktır. Dolar kurunda son zamanlarda hem piyasadan dayak yiyen hem kripto pazarı vesilesiyle oluşan trendi göz ardı etmiyorum ama 8.12 altında yeniden gelebilirse 8 TL altına döneceğini düşünüyorum. Şuan yükselişe daha gebe olduğunu söylemek zorundayım tabi. Ama zaten yüksek kurun merkez bankası için problem olacak bir seviyede değil. Bu sayede çekebildikleri kadar sermaye yatırımı çekecekler zaten. Fabrika yatırımı vs.. Çünkü yüksek dolar kuru iç tüketim için dış talebi azaltırken iç talebin artmasına sebep oluyor.  Yani önümüzdeki 2 yıl merkezin para politikalarıyla doları 7-9 tl arasında sabit tutulmaya çalışacağını varsaymaktayım. Aslında daha fazla da olabilir.

Herkese iyi bir hafta diyorum.

Ahmet Güven