17 Aralık Operasyonunun Makroekonomik Etkileri – 2013 Gerçekleşmeleri Ekonomik Beklentileri

Utku Altunöz – 31.12.2013

Değerli takipçilerim. Son yazımı kaleme aldığımda ülkedeki iç talebi kısmak ve aşırı borçlanmayı frenlemek için BDDK kararlarını tartışırken gündem hızla değişti. Geleneği bozmamak ve bundan önceki portal yazılarımda olduğu gibi yılın son yazısını biten yılın gerçekleşmeleri ve yeni yıldan beklentiler olarak kaleme almak istiyorum. Bununla birlikte adeta siyasette ve ekonomide bir kırılma noktası olan 17 Aralık opersayonlarından da bahsetmeden geçemeyeceğim.

17 Aralık Sonrası piyasalar Toz duman…

Değerli para&borsa takipçileri. Bundan önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Türkiye ve benzeri gelişmekte olan ülke ekonomilerinin en çok beslendiği kaynak siyasettir. Bunu 17 Aralık operasyonu sonrasında açıkça gördük. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin piyasa değeri 60 milyar lira erirken, sadece dünkü kayıp 21 milyar lirayı buldu. Önceki gün 2,06 liraya kadar düşen dolar, 2,10 lirayı aşarak yeni rekor seviyeye ulaştı. Operasyondan dolayı endişeli olan inşaat sektörünün temsilcileri, operasyonun tüketici güvenini bozabileceğini ve bu nedenle işlerinin olumsuz etkileneceğini belirtiyor.

2013 Türkiye’nin Makroekonomik Gerçekleşmeleri…

Türkiye ekonomisi 2013’ün ilk çeyreğinde %3, ikinci çeyreğinde %4,5, üçüncü çeyreğinde %4,4 oranında büyümüştür. Türkiye ekonomisi, 2013 yılının ilk dokuz ayında %4,0 oranında büyüme kaydetmiştir. IMF, Türkiye’nin 2013 yılında %3,8 oranında büyüyeceğini tahmin etmektedir. 2013 Kasım ayında kapasite kullanım oranı %75,6 olarak gerçekleşmiştir. Sanayi üretim endeksi, Eylül ayında 123,8 ile en yüksek seviyesine ulaşmış, 2013 Ekim ayında 111,70 (2010=100) olmuş, bir önceki yılın aynı ayına göre %0,5 oranında düşüş kaydetmiştir. 2013 Kasım ayında, önceki yılın aynı ayına göre, TÜFE’de %7,32 oranında, ÜFE’de ise %5,67 oranında artış gerçekleşmiştir. Toplam krediler, Ekim ayında, bir önceki aya kıyasla sabit bir seyir izleyerek 990.4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Tüketici kredileri ise 239.1 milyar TL’ye ulaşmıştır. Türkiye’nin AB tanımlı bütçe açığının GSYH’ye oranı 2010 yılında %2,6 olarak 22 AB ülkesinden daha iyi konumda gerçekleşmiş ve %3 olan Maastricht kriterini gerçekleştirmiştir. 2012 yılında merkezi bütçe açığının GSYH’ye oranı %2 olmuştur. 2013 yılı Ocak-Kasım döneminde, merkezi yönetim bütçe açığı 1,2 milyar TL olmuştur. Türkiye’nin AB tanımlı borç oranı, 2012 yılında, Maastricht kriteri olan %60’ın oldukça altında, %36,2 düzeyinde ve 25 AB Ülkesinden daha düşük gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 2012 yılı genel yönetim kamu borç oranı ise %38,8 olarak gerçekleşmiştir. 2013 Eylül döneminde işsizlik %9,9 olmuş, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı ise %10,2 düzeyinde gerçekleşmiştir.

İhracat-ithalat gerçekleşmeleri alttaki tabloda özetlenmiştir.

ihracat-ithalat-2013

2013-ekonomi-hedefleri

Sonuç olarak;

2013’ün ekonomi karnesi büyümede 2013 yılı gerçekleşmesinin beklentilerden iyi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde ise öngörülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor. İşsizlikte katılığın devam ettiği dikkati çekiyor.Türkiye ekonomisinde sert biçimde frene basılan 2012’nin ardından 2013 yılına, göreli bir toparlanma damgasını vurdu. Yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranında gerçekleşmenin beklentilerden daha iyi gelecek. Ancak, dış ticarette bozulmanın arttığı, işsizlikte katılığın devam ettiği görülüyor. Bütçede gerçekleşmelerin beklenenden çok daha iyi olduğu, enflasyon hedefinin ise aşılacağı görülüyor.

BİR SONRAKİ YAZIMIZDA 2014 BEKLENTİLERİNİ KALEME ALACAĞIM.

2014 YILININ HEPİMİZE ÖNCE SAĞLIK, SONRA BAŞARI VE MUTLULUKLAR GETİRMESİNİ DİLİYORUM. HEDEFLERİNİZE DAİMA ULAŞMANIZ DİLEKLERİMLE….

Yrd. Doç. Dr. Utku Altunöz

E-mail: utkual@hotmail.com

https://twitter.com/utkualtunoz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir